HIV adı verilen bir virüs ile vücudu esir alan ve genelde anneden çocuğa doğum esnasında, cinsel ilişki aracılığıyla ya da kan yoluyla bulaşan bir hastalık olan AIDS dünyanın dört bir yanında yüz binlerce kişiyi mağdur eden bir rahatsızlık tipi olarak biliniyor.
Vücudun en önemli organlarından olan akciğer, oksijen gereksinimlerinin karşılanması hususunda önem taşır.
Bebeklerde diş çıkarma durumu ebeveynleri çok yakından ilgilediren bir durumdur. Anne ve babalar için keyifsiz ve huzursuz bir süreçtir. Bu süreçte bebeğinizde ateş, huzursuzluk ve ağlama gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz.
En yaygın ve doğal doğum biçimi olan, vajinal doğum olarak da adlandırılan normal doğum, doğanın en şaşırtıcı, mucizevi olaylarından biri.
Çoğu annenin en korktuğu durumlardan biri erken doğumdur. Günümüzde her 10 anneden 1'i bebeğini erkenden kucağına alıyor. Erken doğan bebeklere prematür bebek, erken doğuma ise prematüre doğum adı verilir.
Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi gebelik döneminde rastlanan anne ve bebeğin ölümüne bile neden olabilecek çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
İlk adetiniz gecikti! Hemen aklınızı "hamileyi miyim?" düşüncesi sarıveriyor değil mi? Peki hamileliğin ilk belirtileri neler? Hamile olduğunu nasıl anlarsın? Hamilelik nasıl anlaşılır? Hamileliğin ilk evrelerinde anne adayında birbirinden farklı biyolojik değişimler gözleniyor.
Dünya üzerinde bulunan kadınların en büyük hayallerinden birisi şüphesiz anne olmaktır. Bu hayallerine gebelik döneminde oldukça yaklaşan bireylerin çeşitli sebeplerle düşük yapma ihtimali vardır. Yaşanılan her düşüğün mutlaka bir sebebi olduğu gibi, büyük bir üzüntü yaşattığı da gerçektir.
Seminal plazma alerjisi ilişkilerde zor zamanlar yaşanmasına sebep olabilir.
Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan 6 aylık Yakup Efe Ertürk’ün yaşama tutunabilmesi bir ay içerisinde 150 bin TL gerekiyor.Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan ve pazarcılık yaparak geçimini sağlayan Nehir (22) ve Kenan Ertürk (32) çiftinin bebekleri Yakup Efe Ertürk (6 aylık), bir buçuk aylıkken ateş ve öksürük belirtileri sonrasında ciğer enfeksiyonu geçirdi.
Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan 6 aylık Yakup Efe Ertürk’ün yaşama tutunabilmesi bir ay içerisinde 150 bin TL gerekiyor.Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan ve pazarcılık yaparak geçimini sağlayan Nehir (22) ve Kenan Ertürk (32) çiftinin bebekleri Yakup Efe Ertürk (6 aylık), bir buçuk aylıkken ateş ve öksürük belirtileri sonrasında ciğer enfeksiyonu geçirdi.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserini erken aşamada tespit etmek çok büyük bir önem taşıyor. Oldukça tehlikeli boyutlara varabilen bu hastalığın belirtilerini erken fark etmek, bir an önce tedaviye başlamayı sağlıyor ve tedavi süreçlerini kısaltıyor. Peki, bu hastalığın belirtileri nelerdir? Meme kanseri nasıl anlaşılır? Bu soruları yazımızda cevapladık.
Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Obalı köyünde, koronavirüs belirtileri gösteren güvenlik korucusunun testi pozitif çıktı. Korucunun birlikte nöbet tuttuğu arkadaşları ve askerler izole edilirken, köy de karantinaya alındı.
Kütahya'da merkeze bağlı Uluköy Yaylası'nda hayvancılık yapan 20 kişi, koronavirüs belirtileri göstermeleri üzerine hastaneye kaldırıldı. 20 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıkınca yaklaşık 90 kişinin bulunduğu yaylaya giriş ve çıkış jandarma ekiplerince kontrol altına alındı.
Prof. Dr. Ender Güçlü: - "Bahar nezlesi olanların koronavirüs enfeksiyonuna yakalanma riski diğer insanlardan farklı değil" - "Burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve öksürük hem bahar nezlesinde hem de koronavirüs enfeksiyonunda görülüyor. Burunda ve gözlerde kaşıntı da varsa daha çok alerjik nezle söz konusudur"
Mide bulantısının birçok hastalığın belirtileri arasında yer alabileceğini söyleyen uzmanlar, 'nasılsa geçer' denilerek hekime başvurulmamasının ciddi bir hata olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan Acıbadem International Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, mide bulantısına eşlik eden başka şikayetlere de dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Erken doğum nedenlerinden biri olan hipertiroidiye karşı uyarıda bulunan doktorlar, hipertiroidinin erken doğuma hatta bebek kayıplarına bile yol açabildiğini söyledi. Anne adaylarının tiroid bezinin normal çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, gebelikte tiroid nedenleri ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "TÜBİTAK üzerinden desteklediğimiz yenilikçi bir tanı kiti projemiz var. Kovid-19'un kuluçka döneminde, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce bu kitle 30 dakikada sonuç alınması hedefleniyor. " diye konuştu.
İyot yetersizliğinin olduğu bölgelerde alınacak başlıca önlemin, kişilerin günlük iyot alımlarını artırmak olduğunu belirten Prof. Dr. İlker Şengül, uygun düzeyde iyot artışının, mevcut guatrı tedavi etmekten çok, hastalığın görülme sıklığının azalmasında etkili olduğunu bildirdi.
Vitamin eksikliği ile karıştırılan miyelodisplastik sendrom (MDS) genelde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkıyor. yorgunluk, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısı gibi belirtilerle kendini gösteren miyelodisplastik sendromu, ilk olarak akıllara yeterli beslenmeme ya da üşütme gibi düşünceleri akıllara getirse de uzmanlar, 60 yaş üstü kişileri miyelodisplastik sendromu belirtilerinin hafife alınmaması konusunda uyarıyor.
Çocuk ve ergen psikiyatristi Prof. Dr. Yasemen Işık Taner: - "Abartılı anlatımla küçük yaş grubu çocuklarda parmak emme, altına kaçırma, daha bebeksi davranışlar ve hırçınlık belirtileri ortaya çıkabilir" - "Aşırı kaygı düzeyi ve karamsarlık, hem kendimizi hem de aile fertlerini olumsuz etkileyebilir. Bu duyguların aşırılığı, beyin fonksiyonlarında yıkıcı etkilere sebep olabilir"
Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde Korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında cemaatle cuma namazının Kapalı Pazar yerinde kılınacağı açıklandı.Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, Cuma namazlarının ilçe merkezinde Şehitler Mahallesinde bulunan Kapalı Pazar yerinde, köylerde ise Köy Muhtarlıklarının belirlediği şartlara uygun alanlarda muhtarlıkların ve İlçe Müftülüğünün alacağı tedbirler çerçevesinde kılınabileceği belirtildi.İlçe Müftüsü Mustafa Arda, sokağa çıkma yasağı kapsamında yer alan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlar ile hastalık belirtileri taşıyanların namazlarını evlerinde kılmaya devam edeceklerini söyledi.Arda, “ 29 Mayıs 2020 Cuma gününden itibaren ilçemizde Cuma namazı Kapalı Pazar yerinde, öğle ve ikindi namazları ise camilerimizde kılınacaktır.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş, vatandaşların desteğiyle salgının Adana’daki yayılma hızını düşürdüklerini, yine onların desteğiyle bu virüsten tamamen kurtulacaklarını söyledi.Adana’da 16 Mart 2020 tarihinden itibaren cami ve mescitlerde cemaatle vakit namazları ile cuma namazlarının kılınmasına ara verilmesinin ardından 29 Mayıs 2020 Cuma gününden itibaren cami ve mescitlerde belirlenen kurallar çerçevesinde öğle, ikindi ve cuma namazlarının cemaatle kılınabileceği kararının alınmasıyla il genelinde yapılması gereken çalışmalar belirlendi.Vali Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında Çukurova Kalkınma Ajansında gerçekleştirilen ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, vali yardımcıları, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları ile il müdürlerinin katıldığı toplantıda 29 Mayıs’tan itibaren cemaatle öğle, ikindi ve cuma namazlarının kılınacağı camiler ve alanlar belirlenip konuyla ilgili Adana genelinde yapılması gereken hazırlıklar ve çalışmalar tüm ayrıntılarıyla ele alındı.Uyulması gereken kurallarVali Yardımcısı Zafer Öz, toplantıda gerçekleştirdiği sunumda; cami ve mescitlerde cemaatle birlikte yalnızca öğle, ikindi ve cuma namazlarının kılınacağını, diğer vakitlerde münferiden namaz kılmak isteyenler için camilerin açık tutulacağını; sokağa çıkma yasağı kapsamında yer alan vatandaşlar ile hastalık belirtileri taşıyanların evlerinde kalmaları konusunda gerekli uyarı/bilgilendirmelerin kolluk görevlileri ve müftülükler tarafından yapılacağını söyledi.Cemaatle ibadete başlanan cami ve mescitlerin her gün temizleneceği; cami ve mescit içerisinde bulunan klima ve havalandırmaların çalıştırılmayacağı, kapı ve camların açık tutularak caminin sürekli havalandırılmasının sağlanacağını belirten Öz; camilerde ortak kullanım alanlarını asgari düzeyde tutulması için abdesthane, şadırvan ve tuvaletlerin kapalı tutulacağını, abdest gibi ihtiyaçların evlerde veya iş yerlerinde giderilerek camiye gelinmesi konusunda cemaate gerekli bilgilendirmelerin/uyarıların müftülüklerce yapılacağını; camilerde bireysel veya cemaatle namaz kılacak herkesin tıbbi/bez maske kullanmasının zorunlu olduğunu, cami ve mescitlere gelecek kişilerin yanlarında şahsi seccadelerini getirmelerinin sağlanacağını veya imkanlar nispetinde müftülükler tarafından tek kullanımlık seccade temin edilerek cemaatin kullanıma sunulacağını; cami ve mescit girişlerinde ve cami/ibadet alanı olarak belirlenecek yerlere girecek herkesin ellerini mutlaka dezenfekte etmesinin sağlanacağı ve cemaatin fiziksel temastan kaçınması ve sosyal mesafe kuralına uyması yönünde gerekli uyarıların sıklıkla tekrarlanacağını belirterek katılımcılara yapılacak çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi.Cami ve alanlar duyurulacakAdana Valisi Mahmut Demirtaş ise pandemi sürecinde ilk günden beri alınması gereken tüm tedbirleri titizlikle belirleyip uyguladıklarını ve Adana’da elde edilen başarılı tablonun da yapılan bu çalışmaların sonucu olduğunu söyledi.
Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Başar Cander: - "Acil servislerde kırmızı alanlarda da ciddi bir şekilde hasta azaldı. Bu beklenen bir şey değil. Çünkü salgınlarda, kalp krizleri, diyabet komaları, beyin ve mide kanamaları azalmaz" - "Göğüs, üst bölge karın, kol ve omuz ağrısı gibi kalp krizi belirtileri olan hastalar yaşlarına bakmadan mutlaka 112 aracılığıyla acil servise başvurmalı" - "Acil servisler onlar için ayrı izole bölgeler içeriyor. Unutulmamalıdır ki böyle ciddi hastalıklardan ölüm oranları Kovid-19'dan daha yüksek"
Tıp literatüründe diyabet, halk arasında ise şeker hastalığı; pek çok sebebe bağlı olarak meydana gelebilir. Diyabet yüzünden kandaki glikoz seviyesi çok yüksek noktalara ulaşabilir. Metabolizma bu durumdan etkilenirse vücut, standart glikoz seviyesini koruyamaz. Bunun sebebi ise bedenin artık yeterli derecede insülin üretememesidir. Çoğunlukla yetişkinlerde görülen şeker hastalığı, başta obezite hastası olan pek çok çocukta da görülebilir.
Kaşıntı, sulanma gibi belirtilerle kendini gösteren göz nezlesi, pek çok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Virüs ve bakteriler yoluyla meydana gelebileceği gibi alerjik reaksiyona bağlı olarak da ortaya çıkabilen bir hastalık olan göz nezlesi yüzünden ortaya çıkan komplikasyonlar, günlük yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir ve göz bölgesinde bir rahatsızlık hissi oluşturabilir.
Vertigo, yani baş dönmesi, son yıllarda özellikle de orta yaş ve üzeri kadın bireylerde görülme sıklığı giderek artan bir şikayet. Vücut pozisyonuna göre ortaya çıkan baş dönmesi, kişilerin hayatını zorlaştırıyor, hareket etmekten korkar hale getiriyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Mide asidinin mide kanalından yukarıya doğru kaçması ve ağza ulaşması olarak tanımlanan reflü, erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda görülen bir hastalıktır. Belirtileri genel olarak ülser ile aynı olsa da ikisi birbirinden farklı hastalıklardır. Bazı hastalarda şikayetler kısa sürede geçer, bazılarında ise rahatsız edici boyutlara ulaşabilir.
Fil hastalığı, lenfatik sistemden kaynaklanan ve toplumda oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Tüm dünyada yaklaşık 250 milyon kişinin fil hastalığına sahip olduğu tahmin edilmektedir. Hastalık daha çok orta yaş üstü kadınlarda görülmekle beraber her iki cinste, her yaşta ve hatta kalıtsal olan bir türüyle yenidoğanlarda bile görülebilir.
Bağırsaklardaki iltihaplanmaya bağlı olarak ishal, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma gibi belirtilerle ortaya çıkan dizanteri son derece tehlikeli bir hastalıktır. Günlük yaşam kalitesiyle birlikte halsizlik, iştahsızlık gibi durumlara sebebiyet vererek vücut direncini düşüren dizanteri, bulaşıcı bir etki de gösterebilir.
Suçiçeği hastalığıyla birlikte vücuda giren ve senelerce pasif bir şekilde vücutta bulunan varisella zoster virüsü, bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla birlikte harekete geçer. Göğüs kafesi ve bel çevresinde yanma şeklinde kızarıklıklar ile kendini gösteren zona hastalığı, özellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerde daha sık görülür.
Öksürük, yüksek ateş, göğüste ve boğazda ağrı gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkan zatürre, son derece tehlikeli bir hastalıktır. Belirtilerin doğru bir şekilde gözlemlenmesi ve tez vakitte uzman desteği alınıp şikayetlerin yok edilmesi gereken zatürre hastalığında vücut direncini artırmak çok önemlidir.
Sindirim sistemi; besinleri küçük parçalara ayırır, gerekli ögelerin emilimini sağlar ve atık maddeleri vücuttan uzaklaştırmaya hazır hale getirir. Ağızdan başlayan bu sistem mide ve bağırsakları da kapsar. Mide, bu sistemin içerisindeki asidik yapısı en güçlü olan organdır. Besinler, bu asidik yapı sayesinde parçalanır. Mide ve sindirim sisteminde oluşan yaralar ise ülser olarak tanımlanır.
Asırlardır var olduğu bilinen bir mikropla meydana gelen tüberküloz, çok ciddi bir hastalıktır ve mümkün olan en kısa süre içerisinde tedavi edilmesi gerekir. Tedaviye geç kalınması ya da yanlış bir tedavi uygulanması durumunda kalıcı hasara ya da ölüme sebep olabilen vereme neden olan mikrobun ismi mycobacterium tuberculosistir. Dünyanın her bölgesinde sosyal statüsü fark etmeksizin herkeste görülebilen bu hastalık, en çok akciğerde oluşum gösterir.
Kalp, kaslardan oluşan ve vücuttaki görevi kan pompalamak olan hayati bir organdır. Yaşamsal faaliyetler açısından birçok organdan daha önemli bir konumdadır. Yetişkin bir insanda kalp atış hızı dakikada 50 ila 100 arasındadır. Kalp fonksiyonlarında meydana gelen bozulmalar, yaşamı tehdit eden sonuçlara yol açabilir, kalp yetmezliği, kalp krizi gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Dopamin sentezindeki problemlere bağlı olarak motor sinir hücrelerinde yaşanan sıkıntıyla ortaya çıkan bir çeşit hastalık olan Parkinson; titreme, denge kaybı gibi belirtilerle kendisini göstermeye başlayan ve ilerlediğinde çok ciddi sorunlara yol açabilen bir rahatsızlıktır.
Yapılan araştırmalara göre, guatrın ülkemizde görülme sıklığı son dönemde %50 civarındadır. Kadınlar ve yaşlılarda ise hastalığın görülme oranı daha da artmaktadır. Tiroid bezinin düzgün çalışmamasına bağlı oluşan bir rahatsızlık olan guatrın en önemli nedenlerinden biri iyot eksikliği olarak belirtilse de ülkemiz şartlarında daha başka pek çok faktör faktörün bu hastalığın meydana gelmesine sebep olduğundan bahsedilebilir.
Genellikle cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan frengi, çok ağır sonuçlara yol açabilen bir hastalık olması dolayısıyla mümkün olan en erken sürede tedavi edilmelidir. Bu sebeple erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir. Belirtiler çok dikkatli bir şekilde gözlemlenmeli, uzman tarafından önerilen tedavi programına uyulmalı ve en kısa sürede hastalıktan kurtulmak için gayret gösterilmelidir.
Ani hareket, ağır kaldırma, yanlış pozisyonda uzun süre kalma gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan fıtık, farklı biçimlerde karşımıza çıkabilir. Genellikle bel fıtığı ve boyun fıtığı şeklinde sık rastlanan bir hastalık olan fıtık, ortaya çıkan belirtileri sebebiyle günlük yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olur ve hastada önemli rahatsızlıkları meydana gelir.
Bağışıklık sistemi, metabolizmanın işleyişinde herhangi bir aksaklık olduğunda ya da dışarıdan gelen bir tehdit algıladığında, savunma mekanizmalarını harekete geçirerek vücudu hastalıklardan korur. Örneğin, gözümüze toz kaçtığında gözyaşı salgısını artırarak bu yabancı maddeleri gözden uzaklaştırır. Ya da parmağımız kesildiğinde kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durdurur.
Solunum yolları kaynaklı bir hastalık olan bronşit öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Kesinlikle hafife alınmaması gereken bronşit, ilerlemesi halinde vücutta daha ağır belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Ağız çevresi ve genital bölgede yaralar şeklinde ortaya çıkan Behçet hastalığı, 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır. Hastalığın ilk teşhisinin ardından bugüne kadar geçen sürede göz, eklem, beyin ve deri üzerinde tutuluma sebep olduğu gözlemlenmiştir.
Göz tansiyonu halk arasında karasu ve tıbben de glokom olarak adlandırılan bir rahatsızlıktır. Göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirleri zarar görerek kişinin görüş açısının yavaş yavaş daralmasına yol açar. Hastalık fark edilmesi güç belirtiler göstererek ilerlediğinden görme sinirlerindeki tahribat üst düzeye ulaştığında hasta görme bozukluğu çeker. Bu aşamada ise geç konulmuş olan teşhise bağlı olarak tedavisi mümkün olmayan boyutta göz sinirleri zarar görmüş olur.
Sarılık, kandaki bilirubin seviyesindeki artış nedeniyle göz akının, cildin ve mukozaların sarı bir renk almasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bilirubin fazla üretilir veya vücuttan atılamaz ise kandaki miktarında artış görülür. Bu durum pek çok hastalığın bir belirtisi olabileceği gibi çoğunlukla karaciğer ve safra kesesi ile ilişkilendirilir.
Astım, solunum yollarında yaşanan gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Genelde hırıltılı nefes alışverişi, öksürük, hapşırma, nefes alıp vermekte zorluk yaşama gibi belirtiler ile kendini gösterir. Çevresel faktörler kadar genetik faktörlerin de etkisinin olduğu astım rahatsızlığında risk faktörleri ve tetikleyiciler çok önemlidir.
Adını her geçen gün daha sık duymaya başladığımız, giderek kitlesel bir sorun halini almaya başlayan ve filmlere, kitaplara konu olan Alzheimer hastalığı, demansın en yaygın türüdür. Demans ise, genellikle "bunama" olarak isimlendirilen ve benzer belirtilerle seyreden elliden fazla hastalık için kullanılan ortak bir isimdir.
Eklem ve omurga sağlığımızın öneminin farkına, kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya gelene kadar varamayız. Eklem ve omurga sağlığını önemli ölçüde etkileyen problemlerden biri olan kireçlenme, çoğunlukla 60 yaş sonrasında karşılaşılan bir hastalıktır. Ancak günümüzde yüksek kilo ve hareketsizliğin ağır bastığı yaşam şekli sonucu, 30'lu yaşlardan itibaren kireçlenme ile karşılaşma riski bulunmaktadır.
Ülkemizde yaklaşık olarak 3 milyon kişiyi etkileyen alerjik astım hastalığı, bazı hastalarda hapşırık nöbetleri ve göz akıntısıyla kendini gösterirken bazı hastalarda ise bir astım krizi olarak ortaya çıkabilir. Etkisi altında bulunan kişi sayısı itibarıyla, astım türleri arasında en yaygın olarak görülen tür olan alerjik astım, alerjen olarak adlandırılan maddelerin solunmasıyla meydana gelir.
Vajinal enfeksiyonlar, kadınlarda en sık rastlanan jinekolojik sorunlardandır. Tıpta vajinit olarak adlandırılan vajinal enfeksiyonlar, 7-9 cm uzunluğunda bir tüp olan vajinada gelişen hastalıkları tanımlar. Vajina, idrar yolları ile makata komşu konumu ve cinsel ilişki, doğum gibi işlevleri itibarıyla virüs, bakteri ya da parazitlerin kolayca yerleşebileceği bir ortamdır.
Yenidoğan sarılığı, doğumu takip eden ilk günün ardından ortaya çıkan ve 1-2 hafta kadar sürebilen bir hastalıktır. Doğru zamanda yapılan müdahalelerde çoğunlukla hafif bir şekilde atlatılır. Kandaki fazla bilirubin, kan uyuşmazlığı, anne sütünün içerdiği çeşitli maddeler; yenidoğan sarılığına yol açan başlıca etmenlerdir. Tedavi için genellikle bebeğin hastanede en az 6 saat boyunca ışık veren bir cihaz altında yatırılması suretiyle fototerapi adı verilen bir yöntem uygulanır.