TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi" konulu 3. Parlamento Başkanları Konferansı'nın sonunda İstanbul Deklerasyonu kabul edildi - Konferansta her türlü terör eyleminin, gerekçesine bakılmaksızın nerede, ne zaman ve kim tarafından işlenmiş olursa olsun suç olduğu ve meşrulaştırılamayacağı teyit edildi - İstanbul Deklerasyonu'ndan: - "Terör örgütlerinin yayılmasının ve terörist eylemlerdeki yükselişin, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasına doğrudan zarar vermesinin yanı sıra küresel ekonomiyi, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı tehlikeye attığına dikkati çekeriz. Farklı terör örgütleri, onların işbirlikçi oluşumları ve yabancı terörist savaşçılardan kaynaklanan tehditlere yönelik ciddi endişeleri ifade ederiz ve bu tehditlere karşı koymak için koordine eylemlere duyulan ihtiyacı vurgularız" - Katılımcı devletlerin güvenlik makamlarını, terörle mücadele ve terörü önleme amaçlı edinilen istihbarat, bilgi, iyi uygulamalar ve edinilen derslerin değişimi amacıyla özel bir mekanizma kurmaya teşvik ederiz"
Bakan Mustafa Varank: - "Rabbim Mehmetçiğimizin ayağına taş değdirmesin. İnşallah bu operasyonu başarıyla uygulayacaklar, hayata geçirecekler ve bölgede barış ve istikrarı tesis etmiş olacaklar" - "(İnsansız iş makineleri) Cuma günü birliklerine teslim edilecek ve nerede ihtiyaç varsa bu araçlar kullanılmış olacak" - "Kahraman ordumuz kendisine zarar gelme pahasına sivillere zarar vermemek için bu operasyonları adeta bir cerrah hassasiyetinde yürütüyor. Şimdi de bu operasyonlar bu hassasiyetle yürütülecek"
Türk Kızılay Genel Başkan Vekili İsmail Hakkı Turunç: - "Genetiğimizde iyilik var. Nerede bir mazlum ve mağdur varsa diline, dinine, ırkına bakmaksızın yüreğimiz onlar gibi sızlıyor"
Türk Kızılay Genel Başkan Vekili İsmail Hakkı Turunç: - "Genetiğimizde iyilik var. Nerede bir mazlum ve mağdur varsa diline, dinine, ırkına bakmaksızın yüreğimiz onlar gibi sızlıyor"
Aydın’ın Didim ilçesinde Yedi Bölge Şair, Ozan ve Yazarlar Kültür Derneğince düzenlenen, 10 ülkeden ve Türkiye’nin 7 bölgesinden şair, yazar ve ozanların bir araya geldiği "Uluslararası Kültür Şöleni" sona erdi.Didim Ticaret Odası salonunda düzenlenen etkinlikte bir açıklama yapan Yedi Bölge Şair, Ozan ve Yazarlar Kültür Derneği Başkanı Birsen Anacak, Uluslararası Kültür Şöleninin birincisi Didim’de gerçekleştirdiklerini belirterek, Mevlana’nın yedi ilkesini benimsemiş bir dernek olduğunu, 10 ülkeden ve Türkiye’nin 7 bölgesinden şairler, ozanlar ve yazarların bir araya geldiğini belirtti.Yazarların " Nerede bir Türk yaşıyorsa orası vatan, nerede bir anne ninni söylüyorsa orası toprağımızdır" söyleyişlerin dile getirildiği etkinlikte, şairler duygu dolu şiirlerini seslendirirken, Ozanlar da sazlar eşliğin de yörelerinden değişik ezgi ve derlemeleri dile getirdi.Didim protokolü çelenk göndererek katılım gösterirken, protokol koltukları boş, yerel basın ve halktan katılımın olmadığı "Uluslararası Kültür Şöleni" program sonrası ülke bayrakların sallandırılmasıyla son buldu.
Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert: - "Müşterilerimiz bize nerede ihtiyaç duyuyorlarsa orada olmayı önemsiyor, onların bulundukları yere giderek hayatlarını kolaylaştırmak istiyoruz"
Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert: - "Müşterilerimiz bize nerede ihtiyaç duyuyorlarsa orada olmayı önemsiyor, onların bulundukları yere giderek hayatlarını kolaylaştırmak istiyoruz"
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Asıl hedefimiz gruptan çıkmak olduğu için kimi, nasıl ve nerede yendik olayına bakmıyoruz. Öncelikle Arnavutluk maçını düşünüyoruz. Arnavutluk maçını kazanırsak Fransa ile bir final maçı oynayacağımızı düşünüyoruz. Belki orada kazandığımızda grup birincisi olarak çıkabiliriz. Beraberlikte gruptan ilk ikide çıkma şansımız çok büyük olacaktır" dedi.
Ağrı’nın Hamur İlçesi Yatılı Bölge Ortaokulu öğrencilerinin müzik öğretmenleri öncülüğünde Anadolu’da Bozkırın Tezenesi olarak bilinen Halk Ozanı Neşet Ertaş’ın “Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.
Sivas Valisi Salih Ayhan: - "Hayvanların nerede olduğunu, hangi muameleden geçtiğini, ne tür işlemler yapıldığını takip etmek, kontrol etmek ve bu konuda olumsuzluk varsa hemen müdahale etmek için mikroçip uygulaması yapılacak"
"The Killing In The Consulate" (Konsoloslukta Cinayet) kitabının yazarı İngiliz gazeteci Jonathan Rugman: - "Bu (cinayet), bir gazeteciye karşı işlenen en alçak suçun olağanüstü örneğiydi ve dünyanın buna nasıl tepki verdiği bize nerede olduğumuzu gösterdi" - "Şu anda herhangi bir gazetecinin soruşturmada gelinen durumdan memnun olduğunu düşünmüyorum" - "Suudilerin herhangi bir yargılama için şüphelileri teslim edeceğini ya da soruşturmada gerçekten iş birliği yapacaklarını sanmıyorum. Ne de olsa İstanbul'daki kanıtları yok etmeye çalıştılar"
Sinar Harian gazetesi köşe yazarı Prof. Taceddin Rasdi: - "Donald Trump’ın İran’ı köşeye sıkıştırmak için Suudi Arabistan’a ihtiyacı var. Prens Muhammed bin Selman’ın Çin’e yaptığı ziyaretler de ABD hükümetini endişelendiriyor. Bu yüzden ABD, Kaşıkçı olayının üzerine gitmemeyi tercih ediyor" - Malaysia World News Editörü Ziini As: - "Taraflar bu konuda karşılıklı suçlamalar yapmak yerine soruşturmaya odaklanmalı ve bu soruşturma bağımsız, tarafsız birim ve kişilerce yapılmalı" - Free Malaysia Today sitesi Genel Yayın Yönetmeni Abdar Rahman Koya: - "Kanıtlar oldukça açık ve net olmasına rağmen yapıcı hiçbir yasal girişimde bulunulmadı. Bu suçun sorumlusunun kim olduğunu ve nerede bulunduğunu aslında bütün dünya biliyor"
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner: - "(Prens Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ‘sorumluluk bende’ açıklaması) Bu yeni bir haber değil. Onun sorumlu olduğunu zaten hepimiz biliyorduk. Kim emir verdi? Nasıl planlandı? Cenazesi nerede? gibi hiçbir cevap yokken bu itiraf anlamlı bir itiraf değil" - "Suudi Arabistan bu cinayetten sorumludur. Fakat sorumlular adalet önüne getirilmedi. Sadece Türkiye’de devam eden soruşturma adalet getiremez. Sadece BM’nin özel raportörün raporu adalet getiremez. Adalet için BM’ye bağlı uluslararası bir soruşturma gerekiyor"
Havalandıktan sonra bir daha bulunamayarak sırra kadem basan ve hala nerede oldukları bilinmeyen uçaklar!
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda Suudi Arabistan'dan özel olarak gelen güvenlikçi, istihbaratçı ve adli tıp uzmanının da aralarında olduğu 15 kişilik infaz timince katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti, ancak cesedinin nerede olduğuna ilişkin gizem devam ediyor - Suudi yetkililerin cinayetle ilgili itirafta bulunmalarına rağmen, Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğuna dair soru işaretleri giderilmiş değil. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletin en yetkili ağızları, geçen bir yıllık süreçte hemen her uluslararası platformda Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu sordu - İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 2018 yılı faaliyet raporunda, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu konutunda 2 su kuyusu, bir de doğalgaz ve odunla ateşlenebilen tandır bulunduğu belirtildi. Cesedin yakılmış olabileceği ihtimali üzerinde durulurken vahşi cinayeti itiraf etmek zorunda kalan Suudi yetkililerin, ürkütücü şekilde Kaşıkçı'nın cesedine ne olduğuna ilişkin bilgi paylaşmaması dikkat çekici
VOA Türkçe İstanbullulara nerede oturduklarını, toplanma alanlarının neresi olduğunu bilip bilmediklerini ve 1999 yılında yaşanan depremin ardından getirilen vergilerin nereye harcandığına dair bir fikirleri olup olmadığını sordu
Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde bulunan 3 bin 800 yıllık Hitit şehri Kayalıpınar'da kazı çalışmaları devam ediyor - Kazı başkanı Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe: - "Sivas'ta başka çok önemli Hitit merkezlerinin olduğunu yazılı belgelerden anlıyoruz. Nerede olduğunu da tahmin ediyoruz ama hiç kazılmadı. Burada en az 6 tane tapınak var"
Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde bulunan 3 bin 800 yıllık Hitit şehri Kayalıpınar'da kazı çalışmaları devam ediyor - Kazı başkanı Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe: - "Sivas'ta başka çok önemli Hitit merkezlerinin olduğunu yazılı belgelerden anlıyoruz. Nerede olduğunu da tahmin ediyoruz ama hiç kazılmadı. Burada en az 6 tane tapınak var"
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti - Cinayet, uluslararası gündemde ilk sıradaki yerini korumaya devam ediyor ancak Kaşıkçı'nın cenazesinin nerede olduğu hala bilinmiyor - Türkiye, cinayete ilişkin hakikatin ortaya çıkması için iş birliğine açık olduğunu ve sorumluların adalete hesap vermesi gerektiğini tüm uluslararası platformlarda gündeme getiriyor - BM Raportörü Agnes Callamard'ın açıkladığı Kaşıkçı raporu, cinayete ilişkin uluslararası cezai soruşturma açılmasının gerekliliğini gözler önüne serdi - Uluslararası toplum ve kuruluşlar, Suudi Arabistan'a cinayetin faillerinin eksiksiz, güvenilir, şeffaf ve hızlı bir süreçte yargılanıp, ceza alması çağrısında bulunmaya devam ediyor
Balıkesir'in Edremit ilçesinde 1904 yılında mahalle muhtarları tarafından alınan 3 tulumbadan ilki çöplükte bulundu ve yaklaşık 7 ay süren restorasyonun ardından çalışır duruma getirilerek Ayşe Sıdıka Erke Etnografya Müzesi'nde sergilenmeye başlandı - Muhtarlık binasının bahçesinde atıl vaziyette duran ikinci tarihi yangın tulumbasının restorasyonuna başlayan müze görevlileri, üçüncüsünün nerede olduğunu araştırıyor
Sempatik tavırları ve bağlılıklarıyla tanınan Ordulu üçüz ninelerden Hacer ve Emriye Sarı, kaybettikleri kardeşlerinin ardından birbirlerine daha sıkı sarılarak yaşamlarını sürdürüyor - Emriye Sarı: - "Hiç birbirimize kötülük yapmazdık. Her zaman öper severdik" - Hacer Sarı: - "Birbirimize sahip çıkmadan duramayız. Bir gün görmesem 'Acaba nerede' diyorum. Sürekli birbirimizi arıyoruz"
Balıkesir'in Edremit ilçesinde 1904 yılında mahalle muhtarları tarafından alınan 3 tulumbadan ilki çöplükte bulundu ve yaklaşık 7 ay süren restorasyonun ardından çalışır duruma getirilerek Ayşe Sıdıka Erke Etnografya Müzesi'nde sergilenmeye başlandı - Muhtarlık binasının bahçesinde atıl vaziyette duran ikinci tarihi yangın tulumbasının restorasyonuna başlayan müze görevlileri, üçüncüsünün nerede olduğunu araştırıyor
Sempatik tavırları ve bağlılıklarıyla tanınan Ordulu üçüz ninelerden Hacer ve Emriye Sarı, kaybettikleri kardeşlerinin ardından birbirlerine daha sıkı sarılarak yaşamlarını sürdürüyor - Emriye Sarı: - "Hiç birbirimize kötülük yapmazdık. Her zaman öper severdik" - Hacer Sarı: - "Birbirimize sahip çıkmadan duramayız. Bir gün görmesem 'Acaba nerede' diyorum. Sürekli birbirimizi arıyoruz"
Türkiye'de sadece Kars'ın Kağızman ilçesinde yetiştirilen, şekli dolayısıyla "uzun elma" olarak nitelendirilen ve coğrafi işaret tescil belgesi alan elma, tezgahlarda satışa sunuldu.
Yazar Alev Alatlı: - "Öğretmenler olarak sizin ne yapıp yapıp sisteme dışarıdan bakmayı öğrenmeniz, nerede bozukluk var onu görmeniz gerekiyor" - "Nasihatnamelerde bir iş yapıyorum ve benimle birlikte hareket edin istiyorum. Beyin detoksu yapmaya çalışıyorum. Bu kitaplarla zihinlerin toksin atmasını sağlamaya çalışıyorum" - "Biz Türküz, elhamdülillah Müslümanız. Bizi en çok rahatsız eden şey adaletin olmamasıdır. Biz özgürlüklerden vazgeçeriz de adaletten geçmeyiz. Bizi en çok yaralayan adalettir"
Grup, faaliyetlerini 7 Ekim'den itibaren Bilişim Vadisi'nde sürdürecek. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), faaliyetlerine tüm birimleri ile 7 Ekim'den itibaren Bilişim Vadisi'nde devam edecek.
Grup, faaliyetlerini 7 Ekim'den itibaren Bilişim Vadisi'nde sürdürecek
Grup, faaliyetlerini 7 Ekim'den itibaren Bilişim Vadisi'nde sürdürecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yazısında; "Kaşıkçı'nın bedeni nerede?", "Suudi gazetecinin ölüm fermanını kim imzaladı?", "Aralarında bir adli tıp görevlisinin de bulunduğu 15 katili iki uçakla İstanbul'a kim yolladı?" diye sordu. "Gerçek dost acı söyler" diyen Erdoğan, bu ülkedeki yargı sürecini eleştirdi.
TÜBİTAK MAM Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünde faaliyet gösteren, Orta Doğu ve Balkanlar'ın en gelişmiş Ulusal 1 Mv Hızlandırılmış Kütle Spektroskopisi Laboratuvarı'nda, milyon yıla kadar deprem ve insan hareketlerinin tarihlendirilmesi yapılabiliyor - Laboratuvar sorumlusu Turhan Doğan: - "Paleosismolojiyle geçmiş depremlerin ne zaman ve nerede olduğu araştırılmaktadır. Bu çalışmalarda toplanan örnekler laboratuvarımıza getirilir. Son gelişen metotlarla milyon yıla kadar depremleri tarihlendirebiliyoruz" - "ABD'ye analiz satıyoruz. Avrupa ve Orta Doğu'ya hizmet veriyoruz. Güncel konular laboratuvarımızda çalışılıyor. Örneğin, laboratuvarımız kurulduktan sonra Göbeklitepe'nin bütün tarihlendirme analizleri burada yapılmıştır. Bunun dışında Türk araştırmacıların Antarktika çalışmalarında Türkiye'ye getirdikleri tarihlendirme analizleri yine laboratuvarımızda yapıldı"
TÜBİTAK MAM Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünde faaliyet gösteren, Orta Doğu ve Balkanlar'ın en gelişmiş Ulusal 1 Mv Hızlandırılmış Kütle Spektroskopisi Laboratuvarı'nda, milyon yıla kadar deprem ve insan hareketlerinin tarihlendirilmesi yapılabiliyor - Laboratuvar sorumlusu Turhan Doğan: - "Paleosismolojiyle geçmiş depremlerin ne zaman ve nerede olduğu araştırılmaktadır. Bu çalışmalarda toplanan örnekler laboratuvarımıza getirilir. Son gelişen metotlarla milyon yıla kadar depremleri tarihlendirebiliyoruz" - "ABD'ye analiz satıyoruz. Avrupa ve Orta Doğu'ya hizmet veriyoruz. Güncel konular laboratuvarımızda çalışılıyor. Örneğin, laboratuvarımız kurulduktan sonra Göbeklitepe'nin bütün tarihlendirme analizleri burada yapılmıştır. Bunun dışında Türk araştırmacıların Antarktika çalışmalarında Türkiye'ye getirdikleri tarihlendirme analizleri yine laboratuvarımızda yapıldı"
Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu (TOGG), yerli otomobilin kalbi olarak Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’ni seçti.Türkiye’nin yerli otomobili için çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu (TOGG), 7 Ekim’den itibaren Bilişim Vadisi’nde yer alacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "29 okulumuz yarın tatil olacak.
İstanbul’da yaşanan depremin ardından acil toplanma alanları tekrar gündeme geldi.
İstanbul'daki deprem sonrası vatandaşlar İstanbul'da toplanma alanlarının nereler olduğunu merak ediyor. İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü resmi internet sayfasında, İstanbul'da toplanma alanlarının nerede olduğu nasıl öğrenilir sorusuna yer verdi.
UZEL Makine Traktör Fabrikası bina ve arazisinin, 1.
Galatasaray'ın eski futbolcusu Kevin Grosskreutz, Almanya Amatör Ligi'nde yer alan Türkspor Dortmund'un teknik direktörlüğüne getirildi. Peki Türk futbolunda iz bırakan diğer futbolcular şimdi neredeler? İşte yanıtı...
UNDP İyi Niyet Elçisi oyuncu Mert Fırat: - "Su, bizim varlığımızın özü ve bizi anlamlandıran şey. Su, iklim kriziyle birlikte varlığımızla yokluğumuzun sınırını çiziyor. İklim krizinden geçen iklimdaşlar olarak kim olursak nerede olursak olalım ortak bir dil ve eylem birliği yapmamız gerekiyor" - İstanbul Politikalar Merkezi Araştırmacısı Akgün İlhan: - "Büyük su şirketleri suları gasp ediyor. Ayağımızı suyumuza göre uzatmalıyız. Bu konuda çalışmalar yapılması ve musluk suyunun daha içilebilir olması gerekiyor"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "(Suriye'de güvenli bölge) Bu bölgenin derinliğini Deyrizor-Rakka hattına kadar indirebilirsek ülkemizden, Avrupa'dan ve dünyanın diğer bölgelerinden kendi topraklarına geri dönecek Suriyeli sayısını 3 milyona kadar çıkarabiliriz" - "BM'nin, Güvenlik Konseyinin, İsrail'e ilişkin kararları uygulamaya geçmiyor. O zaman BM ne işe yarıyor? Aldığımız kararlarla tesirli olamıyorsak adalet nerede temerküz edecek?" - "Tüm dünyayı, Suriye'deki insani krizi durdurmak için inisiyatif almaya, çabalarımızı desteklemeye davet ediyorum" - "Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın mahkeme salonunda çırpınarak ölmesi ve ailesinin defnine müsade edilmemesi içimizde kanayan yaradır" - "Masum bir Filistinli kadının İsrail güvenlik güçlerince alçakça öldürüldüğü görüntüler de vicdanları harekete geçiremiyorsa sözün bittiği yerdeyiz" - "Türkiye'nin yeni bir göç dalgasını daha karşılamaya ne tahammülü ne de imkanı vardır. Bu sebeple İdlib'de güvenliğin ve istikrarın sağlanması hususunda tüm ülkelerin Türkiye’nin çabalarına destek vermesini bekliyoruz"
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay, "Ülkemizi tehdit eden terör nerede olursa olsun, Fırat'ın doğusu batısı, yurt içi yurt dışı, her şekilde kaynağında bertaraf edeceğiz.
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay, "Ülkemizi tehdit eden terör nerede olursa olsun, Fırat'ın doğusu batısı, yurt içi yurt dışı, her şekilde kaynağında bertaraf edeceğiz.
Kanser hastalığı dolayısıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Neslican Tay'ın cenaze töreniyle ilgili ayrıntılar belli oldu. Tay'ın cenazesi, memleketi Rize'de toprağa verilecek. Acılı anne ve babanın sakinleştiricilerle ayakta durduğu görülürken Neslican Tay'ın dayısı Ömer Yazıcı yaptığı açıklamada "Neslican'ın bacağını kestiğimiz zaman bacağını bırakmamıştık hastanede. Onu memleketimizde, Rize'de gömmüştük. Cenazesini de bacağının yanına, bedenini bütünleştireceğiz orada." dedi.
İçi de dışı gibi kırmızı olan elmalar, değişik görüntüsüyle ilgi odağı oldu. İçi ve dışı kırmızı elma nerede yetişir diye merak ediyorsanız hemen cevaplayalım; bu enfes elmaların ana yeri Ardahan'ın Posof ilçesidir. Rengiyle dikkatleri üzerine toplayan elma, Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret olarak tescillendi.
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Metin Diyadin: "Bazı maçlarda sonuçlar önemli olmayabilir. Mücadele azmi ve isteği çok önemlidir. O burada biraz zayıf" - "Sadece tek istediğim, yaşı ya da nerede oynadığı önemli değil, her şeyiyle oynayan oyuncu"
İngiltere başkanı Boris Johnson, bugün ziyaret için gittiği hastane de bir gencin tepkisiyle karşı karşıya geldi.Hastane ziyareti sırasında Başbakan Johnson’ın yanına gelerek tepkisini dile getiren genç adam, başbakana burada basın mensuplarına şov yapmaya geldiniz diyerek hastane ziyareti ile ilgili Boris Johnson’ı şov yapmakla suçladı.Hani Nerede Gazeteciler?İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan bir hastane ziyaretinde genç bir adamın, Boris Johnson’a sözleri oldukça gündem yaratırken, genç adamın söylediği ’buraya basına gösteri yapmak için geliyorsunuz’ sözlerinin ardından o an kayıtta olan basın mensuplarını göstererek "Hani Basın mensupları" diyerek soru sordu.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerine, iki aile daha katıldı - Muş'tan gelen anne İkram Gürtürk: - "Oğlum okul okuyordu, onu kandırıp dağa götürdüler. Artık hiçbir annenin yüreği yanmasın. İnsan evladının eksikliğine dayanamıyor. Oğlumu PKK'dan istiyorum" - Anne Selma Han: - "Son olarak geçen yıl oğlumla görüştüm, şu anda Suriye'de. Her nerede olursa olsun, gelsin teslim olsun"
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerine, iki aile daha katıldı - Muş'tan gelen anne İkram Gürtürk: - "Oğlum okul okuyordu, onu kandırıp dağa götürdüler. Artık hiçbir annenin yüreği yanmasın. İnsan evladının eksikliğine dayanamıyor. Oğlumu PKK'dan istiyorum" - Anne Selma Han: - "Son olarak geçen yıl oğlumla görüştüm, şu anda Suriye'de. Her nerede olursa olsun, gelsin teslim olsun"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) - "Eğitim, öğretim meselesi önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında ilk sırada yer almaya devam edecektir" - "Akademisyenlerimizden, öğretmenlerimizden resmi ve özel eğitim öğretim kurumları yöneticilerimizden başlayarak velilerimiz ve öğrencilerimiz dahil bu konuda söyleyecek sözü olan herkese gönlümüz ve kulağımız açıktır" - "Nerede olursa olsun ilmi aramayı emreden bir medeniyetin mensupları olarak ancak bu şekilde hedeflerimize ulaşabileceğimize inanıyorum"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) - "Eğitim, öğretim meselesi önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında ilk sırada yer almaya devam edecektir" - "Akademisyenlerimizden, öğretmenlerimizden resmi ve özel eğitim öğretim kurumları yöneticilerimizden başlayarak velilerimiz ve öğrencilerimiz dahil bu konuda söyleyecek sözü olan herkese gönlümüz ve kulağımız açıktır" - "Nerede olursa olsun ilmi aramayı emreden bir medeniyetin mensupları olarak ancak bu şekilde hedeflerimize ulaşabileceğimize inanıyorum"