Çocukların cezalandırılması için soğuk tutulan odada gerçekleşen tecavüzü, oğlunu almaya gelen annenin dikkati ortaya çıkardı.
İstanbul Ümraniye’de bir apartmanın zemin katında kaçak olarak açılan Kuran kursu ‘tecavüze’ sahne oldu. Küçüksu Caddesi Kocatepe Mevkii Peyami Safa Sokak’ta Seyfettin K.’ye ait binanın alt katındaki kursta yaşanan olay iddialara göre şöyle gerçekleşti: Binanın sahibi olan Seyfettin K., 17 yaşındaki ‘Rabbani’ lakaplı Y.Y. ile birlikte, kursa gelen çocuklara Kuran eğitimi vermeye başladı. Her gün düzenli olarak yaklaşık 15 çocuğun geldiği 09.00 ile 15.00 saatleri arasındaki kursa 4 yaşındaki R.Ç. de annesi tarafından kayıt ettirildi. Küçük çocuğu her sabah olduğu gibi annesi 6 Nisan günü de kursa getirip bıraktı. Tüm çocukların sınıf olarak düzenlenen odada Kuran okudukları sırada, ‘Rabbani’ lakaplı Y.Y., küçük çocuğu yaramazlık yapıp derslerini bilemeyenleri korkutmak için kullanılan
boş ve soğuk ‘ceza odasına’ götürdü.
22 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Y.Y., burada çocuğa tecavüz etti. Ancak tam bu sırada annesi, oğlu R.Ç.’yi almaya geldi. Çocuğunun hocasıyla odadan çıktığını gören anne, yolda R.Ç.’ye orada ne yaptıklarını sordu. Çocuk da annesine tecavüz olayını anlattı. Bunun üzerine anne soluğu polis merkezinde aldı. Çocuk Şube’de de psikolog eşliğinde R.Ç.’nin ifadesi alındı. Yakalanan Y.Y. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Üsküdar
Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda kaçak kursun
ehliyetsiz hocası hakkında ‘hürriyeti tahdit ve çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından 22 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada, Adli Tıp Kurumu’nun küçük çocukta bulunan sperm örneklerine yaptığı DNA testi tecavüzü doğruladı. Kaçak Kuran kursu, Ümraniye Kaymakamlığı tarafından mühürlendi.
Tecavüzcünün adını kullandığı İmam Rabbani kimdir?
İmam Rabbani, 1563-1624 yılları arasında Hindistan’da yaşayan en büyük âlimdir. Ömer İbn Hattab’ın soyundan geldiği için El-Faruk lakabını almıştır. Nakşibendi tarikatının Müceddidiye kolundan olan Rabbani’nin temel düşüncesi, tasavvuf merkezlidir. Fakat mektuplarında şeriatsız bir tasavvuf anlayışının olamayacağını sık sık dile getirmiştir. Tasavvufa da yeni bir soluk getiren Rabbani, yeni kavramlarla tasavvuf ıstılahını genişletmiştir.