Soma’daki kömür ocağına 1 hafta önce stajyer işçi olarak işe alınan Halil İbrahim Adak'ın (24) anlattıkları madende yaşanan dehşet dolu anlara da ışık tutuyor: "Arkamızdan bir Duman geldi, biz bu dumanı barut dumanı zannettik. Zehirli duman olduğunun farkında değildik. Önümüzden gidenler yere yığılıp ölmüş... Yukarıdan hava basmaya başladılar zehirli duman çıksın diye. Duman da bizim üzerimize geldi. Geri doğru kaçmaya başladık... Maskeleri kullanmaya başladık. Maskelerin süresi de dolunca arkadaşlarla el ele tutuşup şehadet getirmeye başladık... Son nefeslerimizi vereceğimiz sırada kurtarma ekipleri gelerek oksijen maskelerini verdiler."
Son verilere göre 282 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasından kurtarılan Halil İbrahim Adak, akrabalarının cenazesine katılmak üzere memleketi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Balıköy beldesine bağlı Avcılar köyüne geldi. Köyünde ulaştığımız Adak, madende yaşadıklarını anlattı. Vardiya biriminden sonra maden çıkışına 2 arkadaş yürüdüklerini, çıkışı bulamayınca önlerinde giden işçilere sorduklarını söyleyen Adak, bu esnada arkalarından gelen dumanın zehirli bir duman olduğunu fark edemediklerini kaydetti. Adak, “Saat 14.40 sıralarında vardiyamız bitmişti. Maden çıkışında 2 arkadaş desenler denen uzun yolda yürüyorduk. Bayağı bir ilerlemiştik. Önümüzde birkaç ağabey vardı. Onlara çıkış yerini sorduk, nereden çıkıyoruz diye. Arkamızdan bir duman geldi. Biz bu dumanı, barut dumanı zannettik. Zehirli duman olduğunun farkında değildik.” şeklindeki konuştu.
Adak, “Önümüzde giden ağabeyler, 'Bizi takip edin' dediler. Biz arkadaşla takip ederken yorulduğumuzu hissettik. Biz, zehirli dumanda kalmışız haberimiz yokmuş. Biraz dinlenmek için şartel denilen bölgede dinlenmeye çekildik. Önümüzdeki arkadaşlara seslendik ama duymayıp yollarına devam ettiler. Biz devam ettiklerini düşündük ki; onlar 3-5 metre ileride zehirlenerek yere yığılıp ölmüşler.” dedi.
Kurtarma ekipleri tarafından maden ocağına hava basılırken çıkışların kapatıldığını söyleyen Adak, “Yukarıdan bacaları kapatarak hava çıkışını durdurdular. Yukarıdan hava basmaya başladılar, ters tepki yapıp zehirli duman çıksın diye. Duman da bizim üzerimize geldi. Biz de geri doğru kaçmaya başladık. Arkamızda yıllardan bu yana kullanılmayan ayaklar varmış, biz oraya doğru gittik. Önümüze 3-4 tane ayak çıktı nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Bu sırada da duman hızla ilerliyordu. Biz de suyun olduğu yerde oksijen vardır diye suya doğru 400-500 metre koştuk.” ifadelerini kullandı.
İçeride bulunan gazdan daha fazla etkilenmemek için gördükleri suya koşup orada bulunan oksijeni kullanmak istediklerini söyleyen Adak, şunları söyledi:
“En son suyun duvardan geldiğini fark ettik. Oraya baraj yapmışlar su için, geçiş olmadığını görünce orada durduk. Bizlere verilen gaz maskelerimiz vardı, acil durumlar için. Onlar da en fazla 30-45 dakika süreli çalışıyor. Gaz her tarafa dolunca maskelerimizi çektik arkadaşlarla el ele tutuşup maskeleri kullanmaya başladık. Maskelerin süresi de dolunca arkadaşlarla el ele tutuşup şahadet getirmeye başladık. Maskeleri yere attık, son birkaç nefes daha çektik, nefes alırken boğazlarımızın ve ciğerlerimizin yandığını hissettik. Yerde bulunan çamurlu sulardan içtik ama fayda etmedi. Daha sonra aşağıdan sesler gelmeye başladı. Biz onlara ses veremedik, elimize geçen taş ve sopaları aşağıya atarak borulara vurduk. Son nefeslerimizi vereceğimiz sırada kurtarma ekipleri gelerek oksijen maskelerini verdiler.”
Bulundukları yer ile çıkış kapıları arasında 1 kilometre olduğunu söyleyen Adak, “Arkadaşlarımızla beklediğimiz yerle çıkış arasında 1 kilometre mesafe vardı ama biz göz gözü görmediği için maskeleri takıp koşmaya cesaret edemedik. Önümüzdeki arkadaşlarımızda çıkarız düşüncesiyle gittiler ama onlarda çıkamamış 3-4 metre ileride kalmışlar. Gazdan etkilendiğimiz için kimi arkadaşımız gülüyordu, kimimiz ağlıyorduk. Gazdan etkilenenler biraz tuhaf oluyor.” diye konuştu.
Kendisinin stajyer olarak çalıştığını söyleyen Adak, "Biz stajyer olarak yeni başlamıştık, bir hafta gibi olmuştu. Madende tekrar çalışmayı pek düşünmüyorum. 4-5 tane akrabamı kaybettim. Düşünmüyorum devam etmeyi.” dedi.