HABER

1 Ocak'tan beri 5 bine yakın deprem oldu

İSTANBUL (İHA) - Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, Marmara ve Ege bölgesinde yoğunlaşmanın arttığını belirterek, "Hassasiyetimiz son derece arttı, bu depremleri izleme yolunda çalışmalarımız var takip ediyoruz" dedi. Prof. Dr. Altay, beklenen İstanbul Depremiyle ilgili olarak "Bilimsel çalışmalara dayalı olarak Marmara Denizindeki deprem olasılığı hesaplanıyor. Kısa dönemde bir tahmin söz konusu değil" diye konuştu.

Depreme Duyarlılık Günleri Projesiyle vatandaşları deprem konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Gezici Deprem Tırını faaliyete soktu. İlk etapta İstanbul'da faaliyet gösterecek Gezici Deprem Tırıyla yaklaşık 5 büyüklüğünde oluşturulacak sarsıntıyla vatandaşların depreme alışmaları ve bilgilendirilmeleri sağlanacak. Konuyla igili olarak bugün Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Depreme Duyarlılık Günleri Proje Koordinatörü Prof. Dr. Niyazi Türkelli "Uluslararası çalışmalara baktığımızda deprem tehlikesi haritalarında ülkemizin yeri kırmızıyla gösteriliyor. Türkiye'de depreme dayanıklılık açısından yetersiz olan yapıların sayısı bir hayli fazla. Tahmin ediyorum ki İstanbul'da yüzlerce ülkemizde ise binlerce bu şekilde yapı var. Tabi ki biz bu yapıların içinde olduğumuz sürece depremden korkmaktan başka bir çaremiz yok" dedi.

Toplantıda söz alan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay ise, "Gezici tırla deprem konusunda bilgilendirmeler yapacağız. Depremle ilgili çok daha etkin bir bilgilendirme olacak. Türkiye'nin depremsellik açısından fevkalade önemli olduğunu sadece bizler söylemiyoruz. Bütün Akdeniz ülkeleri içinde en etkin olarak depremi yaşayan bir ülkedeyiz. 1 Ocaktan itibaren yaklaşık 5000'e yakın deprem olduğunu görüyoruz. Bunlardan 82 tanesinin dörtten büyük olduğunu gördük. 5'ten büyük olanların sayısı ise çok daha az. Yoğunlaşmanın nerede olduğunu görebiliyoruz, Ege'de ve Marmara'da yoğunlaşma var. Dolayısıyla hassasiyetimiz son derece artmış durumda, vatandaşlar ve bizler olarak.

Prof. Dr. Gülay Altay bir gazetecinin Hassasiyetimiz artmış derken neyi kastettiniz şeklindeki sorusuna ise, "Hassasiyetimiz arttı derken, demek istediğim şu dur; bu depremleri her zaman söylediğimiz gibi izleme yolunda çalışmalarımız sürüyor ve takip ediyoruz. Denizli'de uzun süredir sıklıkla küçük boyutlarda deprem dizileri oluşmakta. Şüphesiz buraların normal aktivitesi bu depremler. Ama depremin uzun sürede yapılan tahminleri ve bilimsel çalışmalara dayalı olarak, Marmara Denizindeki deprem olasılığı hesaplanıyor. Bunları hassasiyetle izliyoruz anlamında düşünmelisiniz. Kısa dönemde bir tahmin söz konusu değil. Riski algılıyoruz, tehlikeyi algılıyoruz böyle bir tehlikenin varlığını görüyoruz. Bunu değerlendirmeye çalışıyoruz, bunun yani riskin yönetimi konusunda da elimizden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyoruz" dedi.

İstanbul'daki binaların depreme dayanıklılığı ile ilgili soruya ise Atay, "1975 yönetmeliğine dahi uymayan kalitesi yetersiz olan, dejenere olmuş bir yapı sistemi vardı. Bunun sonuçları da acı bir şekilde yaşandı" şeklinde cevap vererek binaların yapımı sırasında yönetmeliklere uyulması gerektiğini vurguladı. Toplantının ardından Gezici Deprem TIR'ına geçilerek 4.8 büyüklüğüne eş bir sarsıntıyla deprem sırasından nasıl davranılması gerektiği gösterildi. Gezici Deprem TIRI'nın ilk etapta İstanbul'da
dolaşacağı ilerleyen günlerde ise Anadolu'daki şehirlere de gidileceği belirtildi.

En Çok Aranan Haberler