KADIN

1 Saat Fazla Uyumanın Sağlığınıza Yararları

Erken yatmak için aslında harika sebepleriniz var!

1 Saat Fazla Uyumanın Sağlığınıza Yararları

Sabahları daha geç uyanmak için de harika sebepleriniz olsaydı keşke!

Ancak şu yazımızda da belirttiğimiz gibi; gerçek dünya bu noktada Disney filmleri gibi davranmıyor, 5 dakikacık daha fazla uyumak bile metabolizmanızı epey kötü etkiliyor... Biz bu yüzden en iyisi erken yatmaya odaklanalım.

Biraz daha fazla uyumanın, uykuya doymuş şekilde uyanmanın günlük mutluluğumuzu arttırdığını annelerimizden üniversite yıllarımızda finaller öncesi duyduğumuz ''Aman evladım uykunu al!'' sözlerinden ezbere biliyoruz. Yalnızca büyüklerimizin serzenişleri değil elbette, doyasıya uyumuş şekilde uyandığınız bir pazar sabahının yerini ne tutabilir ki? İşte tüm bu güzel hislere bilimsel bir kılıf bulmak isteyen Surrey Üniversitesi, 2013 yılında uyku saatleriyle ilgili kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmiş.

Araştırmayı daha iyi kavramak için, uykumuz hakkında birkaç detayı da bilmek gerekiyor.

Ve işin ilginci, Inside Out (Ters Yüz) filmindeki çok isabetli tasvirler yüzünden Disney'i ve Pixar'ı da tebrik etmek gerekiyor! Şöyle ki;

Uykumuzun büyük bölümü Derin Uyku olarak adlandırılan zaman diliminden oluşur. Bu süre isimlendirmesi çok huzurlu gelebilir kulağa, ne var ki beynimizin harıl harıl çalıştığı bir zaman dilimidir aslında. Derin uyku esnasında beynimizde gerçekleşen en önemli görevlerden biri kısa süreli anları, uzun süreli anların olduğu yere taşımaktır. Yani biz derin uykumuzdayken; **gün içinde yaşadığımız tüm o anlar birer anıya dönüşür, beynimizin bir köşesine depolanır. Aynı Inside Out'ta anı toplarını uzun-süreli belleğe yollamaları gibi :)

Peki hafta boyunca uyanık kalmaya çalışıp, haftasonuna onlarca saat uyku sığdırmaya çalışan arkadaşlarımız doğru mu yapıyor? Tahmin ettiğiniz üzere; elbette hayır. Çünkü beynimiz yukarıda belirttiğimiz depolama işlemini 24 saatlik döngüler içinde gerçekleştirir; yani 24 saat boyunca uyunmadığı takdirde o gün içinde yaşadığınız en önemli anları bile unutmanız kuvvetle muhtemeldir...

Diğer uyku dilimi: REM

Uykumuzun ikinci yarısında genellikle REM uykusundayızdır. Bu safha esnasında vücudumuz tamamen paralize olur, yalnızca göz bebeklerimiz hareket eder. Bu safhaya REM (Rapid Eye Movement - Hızlı Göz Hareketi) isminin verilmesi de bu sebeptendir. REM uykusu esnasında vücudumuzda günün hiçbir anı olmayan bir şey olur: Stres hormonu diye bilinen nöradrenalin hormonu bu sürede salgılanmaz. Böylelikle beynin asıl REM görevine de imkan sağlanmış olur;

REM uykumuzda, beynimiz derin uyku esnasında uzun vadeli depoya yolladığı anıları yeniden gözden geçirir, duygusal çıkarımlar yapar. Özetle, gün içinde yaşadığınız olayların psikolojinizi nasıl etkilediğini belirler! Bu yüzdendir ki; geceleri ansızın uyandığınızda kendinizi endişeli, stesli hissedersiniz. Çünkü beyniniz henüz o anların hepsine duygu etiketlerini yapıştıramamıştır.

Gelelim Surrey Üniversitesi'ndeki araştırmaya...

BBC için Dr. Simon Archer tarafından gerçekleştirilen 2013 yılında araştırmada yedişer kişilik iki test grubu oluşturuldu. İlk grup ilk hafta günde 6 buçuk saat, ikinci grup ise 7 buçuk saat uyudu. İlk haftadan sonra her iki gruptaki insanların da kan değerleri ölçüldü.

İkinci haftaya başlandığında ise gruplar rolleri değişti. İlk hafta günde 6 buçuk saat uyuyan insanlar, ikinci hafta 7 buçuk saat uyudu. İlk haftayı 7 buçuk saat ile geçenler ise ikinci hafta uyku saatlerinden 1 saat fedakarlık yaptılar. Kan testi yeniden yapıldı. İlk ve ikinci haftaların sonuçları karşılaştırıldı.

1 saatlik uyku değişiminden yaklaşık 500 gen etkileniyor!

Araştırmanın sonuçlarına göre, uyku süresindeki 1 saatlik azalma bağışıklık sisteminizi zayıflatıyor, stres seviyenizi arttırıyor. Bunlarla da kalmıyor bu küçük uykusuzluğun sonuçları: Şeker hastalığı ve kanser ile ilgili genler hızlanıyor, her iki hastalık için de risk artıyor!

Bir saatçik fazladan uyku nelere kadirmiş, değil mi? :)

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler