1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu

Glasgow Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikhail Baskhanov, Türkiye'deki Ermeni meselesine dair kaynaklarda bulunan Rus Askeri belgelerinin, tarihi açıdan önemli yere sahip olduğunu söyledi.

Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen, 1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu'nda konuşan Glasgow Üniversitesi Öğretim Üyesi Baskhanov, arşivlerin tarihi uyuşmazlıklar konusunda önemli yer edindiğini ifade etti.

Kronolojik olarak 1870 yılından, birinci dünya savaşına kadarki dönemde, Ermeni meselesine ilişkin Rus Askeri belgelerinin bulunduğuna dikkati çeken Baskhanov, Rus Askeri belgelerinin önemli bilgiler içerdiğini ifade etti.

Baskhonav, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'deki Ermeni meselesine dair kaynaklarda bulunan Rus Askeri belgeleri tarihi açıdan önemli bir yere sahip. Rus askeri belgeleri soykırımın boyutunu en iyi şekilde yansıtmaktadır. Dünyaya ispatlanmak istenen tarihi gerçeklerde bu belgelerden en iyi şekilde yararlanılabilir. O dönemlerde Osmanlı İmparatorluğu askeri istihbarata büyük önem vermiştir. Türkiye'de istihbarat sorumluluğu 1905 yılında Genel Kurmay Başkanlığı'nın sorumluğundaydı. Dolayısıyla bu önemli kaynaklardan tarihi uyuşmazlıklar konusunda yararlanılması gerekiyor."

-Karabağ soykırımını göz yaşları dökerek anlattı-

18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Polat da Türklerin, tarihin her döneminde hoşgörülü bir millet olduğunu ve farklı milletlerle yaşadığını anımsattı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilerin ticaret ve yönetimde önemli yer edindiğini belirten Polat, "Mağdur bir milletin çocuklarıyız. 1914 yılında Osmanlı ticaretinin yüzde 70'i Ermenilerin elindeydi, 23 banka Ermenilere aitti. Türk halkı tarihinin her döneminde hoşgörülü ve necip tutumuyla her milletten insanla yaşamayı başarmıştır. Türkiye'de eğer Ermeni soykırımı olsaydı bugün 540 yıllık Ermeni patrikhanesi, 57 Ermeni kilisesi, 58 Ermeni vakfı, 2 hastane ve 2 gazete olmazdı" diye konuştu.

1915 olayları sırasında 519 bin Türk'ün öldüğünü belirten Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef yakın tarihimizde de soykırımlar devam etmiştir. Hocalı katliamı, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin Ermeniler tarafından toplu şekilde katledilmesi olayıdır. Bugün de Ermenilerle ilgili olumsuzluklar devam ediyor. PKK terör örgütünün içerisinde Ermeniler bulunmaktadır"

Bu arada Polat, Karabağ soykırımını fotoğraflarla anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Mezalimini, göz yaşları dökerek anlatan Polat, izleyiciler tarafından alkışlandı.