Olay, İstanbul Sancaktepe Abdurrahmangazi Mahallesi'nde meydana geldi. Avşar Sokak'ta bulunan 3 katlı binanın en üst katında yaşayan Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğundan en küçük olanı 1 yaşındaki Hayat Neccar 27 Eylül 2020 günü gerçekleşen korkunç olayda solunum sıkıntısı nedeniyle hastaneye kaldırılmış, küçük çocuk yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
Neccar'ın vücudunda çeşitli izler olduğunu gören sağlık ekipleri de durumu polis ekiplerine haber vererek Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Hayat Neccar'ın annesi ve babasıyla birlikte komşularını ifadeleri alınmak üzere Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürmüştü. Görünürde solunum sıkıntısı olan bebeğin sürekli darp edildiği ve bu nedenle yaşam mücadelesini kaybettiği ortaya çıktı.
Cani anne Vala ifadesinde çocuğu geceleri gördüğünde ondan korktuğunu söyleyerek, “Geceleri gözleri açık gördüğümde çocuktan korkuyordum. Bazen çocuğumu çok seviyordum bazen de hiç sevmiyordum. Ben bilinçsiz şekilde çocuğumu çimdikliyordum. Kendimi kaybettiğimde bunu yapıyordum. Sadece çimdikleme ve ısırma oldu. Çocuğumun karnını ısırdım. Sevmediğim zaman çocuğumu ısırıyordum. Ben bu olayın bu şekilde olduğunu daha önce çok korktuğum için anlatmadım. Eşim hiç tanık olmadı, çocuktaki morlukları görmedi. Morlukları görünmesin diye uzun giysiler giydiriyordum. Bu yüzden eşim hiç anlamadı. Zaten son günlerde böyle davrandım. Ben şu an gerçekleri anlattım. Akıl sağlığı ile ilgili bir rahatsızlığım yok. Son günlerde baş dönmem sık sık oluyordu. Diğer çocuklarıma bu şekilde şiddet uygulamadım. Çok pişmanım. Çok da kalbim ağrıyor. Vicdanım sızlıyor" dedi.
Mahkeme, anne Vala B.'yi, “Beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi kasten öldürmek" suçunu işlediği ihtimalini gözeterek tutuklanmasına karar verdi. O davada hakim karşısına çıkan cani anne ilk ifadesinin aksine, "Ben kesinlikle kızım Hayat Neccar'a bir şey yapmadım. Diğer çocuklarımdan daha çok kendisini seviyordum, dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, minik bebeğin sistematik işkenceye maruz kaldığına dair raporları sordu.
Anne Vala Bekri 2 yaşındaki çocuğuna suçu atarak, "Hayat'ın ölümünden 3 ay önce oğlum Hayat'ın üstüne çıkıp zıpladı. Arada da vuruyordu. Bu sebepten olmuş olabilir" şeklinde savunma yaptı. Mahkeme başkanı bir kez de Hayat'ın vücudundaki yaraların ve otopsi raporundaki ölüm nedeni olan beyin kanaması ve bağırsak yırtılmasının nasıl oluştuğunu sordu. Anne Bekri, "Ben kesinlikle vurmadım. Yaraların nasıl oluştuğunu bilmiyorum" dedi.
Sabah'ın haberine göre, tanık olarak dinlenen baba Ali Neccar ise skandal bir beyana imza atarak eşinden şikayetçi olmadığını dile getirdi. "Eşimin Hayat'a yönelik herhangi bir saldırısını görmedim. Çocuğumun vurduğunu görmüştüm" diye konuştu.
Bu ifadenin ardından mahkeme, sanığın yaşamını yitiren Hayat bebeğin annesi olması, babasının da şikayetçi olmaması nedeniyle temsil kayyumu atanması hususunda Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yazı yazılmasına karar verdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılma talebinin kabulüne hükmeden mahkeme, sanık annenin düşünsel yapısı yönünden psikolog ve psikiyatristlerden oluşan bilirkişilerce rapor aldırılmasını kararlaştırdı.
