10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü

Yapılan araştırmalarda ruhsal hastalıkların görülme sıklığının giderek arttığının gözlemlendiğini belirten Amasya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Öner Nergiz, “Günümüzde insanların yüzde 25’i, her dört kişiden biri yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir. 75 yaşına gelmiş kişiler arasında herhangi bir ruh hastalığı yaşamış olanlar yarıdan daha fazladır. Belli bir zaman diliminde nüfusun yüzde 10’unda ruhsal hastalık görüldüğü bildirilmektedir” dedi.Sağlık hizmetlerinin, bedensel ve ruhsal sorunları bir bütün olarak gören bakış açısıyla yeniden organize edilmesinin sağlanması amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak değerlendirildiğini anımsatan Öner Nergiz, “Sağlık bireylerin yalnızca fiziksel değil, ruhsal ve sosyal anlamda da tam bir iyilik halinde olması durumudur. Ruh sağlığı genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır ve oluşturduğu hastalık yükü ile toplumsal açıdan büyük bir öneme sahiptir. Bu sene 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı gününün teması da ‘Ruh Sağlığında Saygınlık’ olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda ruhsal hastalığı olan kişiler açısından insan hakları bazlı politika ve yasaların geliştirilmesi, toplumun hastaların kendi izolesine neden olan damgalanma algısı, sağlık çalışanlarının eğitimi, ve kişilerin karar verme süreçlerine dahil edilmesi konularına vurgu yapılmıştır” diye konuştu.“Ruhsal hastalıklar tedavi edilmezlerse bireysel, toplumsal ve maddi kayba neden olmaktadır” diyen Halk Sağlığı Müdürü Nergiz, “Ruh sağlığının hayatımızda bu denli önem arz etmesine rağmen toplumun bu konuyu algılaması ve bakış açısı ruh sağlığında oluşan olumsuzlukların ihmaline neden olmaktadır. Damgalanması ve damgalanma korkusundan kaynaklanan bu sorundan dolayı hastaların ve hasta yakınlarının yanlış yönlenmesine ve dolayısıyla tıbbi tedaviye geç başvurmalarına neden olmaktadır Damgalanma algısının en önemli sonuçlarından biri de hastaların kendilerini toplumda hak ettikleri yerde, hatta topluma ait hissedememeleridir. Damgalanma algısı nedeni ile hastalar hastalık etkilerinden bağımsız olarak eski toplumsal ve mesleki rollerine tekrar dönememekte, kendilerini toplumdan soyutlamalarına ve davranışsal kaçınmalarına yol açmaktadır” şeklinde konuştu.Nergiz, sözlerini şöyle tamamladı: “Ruh sağlığı sorunları yaşayan bireylere duyulan saygınlık bireylerin ve toplumların gelişmişliğini gösteren kriterlerdendir. Ülkemizde geçmişten bugüne ruh sağlığı politikaları da artmakta, çözüm odaklı çalışmalar hedeflenmektedir. Biz de Amasya Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak ruh sağlığı konusunda bilinç oluşturulmasını, ruh sağlığının iyileştirilmesine dair toplumun ve sağlık meslek gruplarının bilgilendirilmesini, ruh sağlığı sorunları olan insanları desteklenmesini ve sorunun çözüm sürecinde hasta ve yakınlarının yanlarında olmayı amaç edinmekteyiz."