YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

“10 Kasımlar kaldırısın” davasında beraat

10 Aralık İnsan Hakları Gününde beraat kararı gelmesi ilginç karşılandı.

“10 Kasımlar kaldırısın” davasında beraat

İnsan Hakları Savunucuları Derneği mensubu Ali Akbaş ve Behlül Metin yaptıkları bir basın açıklamasında “Faşist militarist törenler kaldırılsın, 10 Kasımlar kaldırılsın” şeklinde açıklama yaptıklarından iki yıldan beri 5816 sayılı Atatürk'ü koruma kanundan yargılanıyorlardı. İlginç bir tesadüf yargılamanın son duruşması dünya insan hakları günü olarak kabul edilen 10 Aralık gününe denk geldi. Yargılanan insan hakları aktivistleri isnat edilen suçlardan beraat eti. 10 Aralık olması sebebiyle ve yargılamanın sonucu hakkında bilgi vermek amacıyla İHSD Genel Başkanı Ali Akbaş aşağıdaki basın açıklamasını yaptı.

Akbaş açıklamasında “Değerli halkımız ve basın mensupları, 10 Aralık 2013 İnsan hakları günü dolayısıyla yapacağımız basın açıklamasına hoş geldiniz. Bu gün 10 Aralık insan hakları günü basın açıklamasını biraz evvel çıktığımız duruşmadan sonra, adliye önünde yapıyoruz. Şu an bu ülkede insan hakları aktivistlerinin, içinde şiddet, nefret söylemi olmayan, salt düşüncelerini ifade ettikleri için, hala yargılandıkları günümüzde, ne kadar insan haklarından bahsedilebilir? Şu Adliye önündeki 10 Aralık İnsan hakları günü açıklaması aynı zamanda bir Türkiye gerçeğinin fotoğrafıdır.

Ülkemizde hala düşünceyi ifade etmek suç kapsamında görülmekte, bundan dolayı aktivistler, akademisyenler, yazarlar, aydınlar hala yargılanmakta. 2 yıldan beri yargılandığımız 5816 sayılı Atatürk'ü koruma kanununa muhalefetten dolayı yapılan karar duruşmasında, beraat etmiş bulunuyoruz. Fakat insan hakları aktivistlerinin, sonucu beratla bitse dahi, düşüncelerini ifade ettikleri için soruşturmalara tabi tutulması, yargılanması dahi Türkiye 'nin bir ayıbıdır.

Türkiye bir yandan Fransa'da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenlerin, hapis cezası ile yargılanmasını eleştirirken, aynı olay Türkiye'de de yaşanmakta, bunca, özgürlük ve demokratikleşme adımları iddialarına rağmen, düşünceleri ifade özgürlüğünün önünü tıkayan ve anayasa ile çelişen kanunlar hala yürürlüktedir. Buradan hükümete sesleniyoruz, bizler gibi birçok vatandaşın yargılandığı 5816 sayılı kanunu kaldırarak düşünceye ifade özgürlüğünün önünü açın. Son 20 yılda 2300' e yakın davaya sebep olan bu kanun Türkiye'ye yakışmıyor. İnsanlar hakaret ve şiddet olmadan, düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidir. Hükümetin bu gerçeğin farkına varıp, 5816 sayılı kanunu kaldırması için, daha kaç yıl beklemesi, kaç dava görülmesi gerekiyor? Bu kamburlar Türkiye'nin sırtında olduğu sürece, siz hangi özgürlüklerden bahsediyorsunuz? 21. yy' da hala Türkiye dogma kanunları ile mi yönetilecek? İnsanlar rejimin dayattığı her şeyi, tartışmadan, sorgulamadan, kabul etmek mecburiyetinde mi? Elbette ki vatandaş doğru görmediklerine itiraz edecek, eleştiri hakkını kullanacak. Bu dogmalarla mahkûm edildiği sürece, Türkiye 3.dünya ülkesi olma vasfını korumaya devam edecektir.

Tabi sadece bu hükümetin ifade özgürlüğünü kısıtlayan kanunları kaldırması ile bitecek bir iş değildir. Kendileri gibi düşünenlerin! küfür, şiddet, fiziksel saldırılarını dahi, “demokratik tepki” olarak gören bir takım mihraklar, bizlerin küfür ve şiddet içermeyen düşüncelerini ifade özgürlüğünü dahi, küfretmek gibi göstererek halkı yanıltmaya çalışıyorlar. Bu çevreleri de zamana ayak uydurmaya davet ediyoruz, siz hangi çağda yaşıyorsunuz, herkes sizin gibi düşünmek, sizin taptığınıza tapmak mecburiyetinde mi? Sizin faşist anlayışınıza karşı çıkan insanların, dikta rejiminiz tarafından idam sehpalarında sallandırıldığı, soykırıma tabi tutulduğu o ceberrut zorbalık günleri, çok geride kaldı. Artık bu ülkede sizin borazanınız ötmeyecektir. Sizler gibi, her kesim düşüncelerini özgürce ifade edecek. Bizim düşüncelerimizi ifade özgürlüğümüze, yok “küfretti”, “hakaret etti” diyerek, saldırıp, putlaştırdıklarınıza, eleştiri yöneltilmesine engel olacağınızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ülkede halka faşizan düşüncelerin zorla dayatılmasına asla susmayacağız, insan hakları aktivistleri olarak gerçekleri halkımıza açıklamaya devam edeceğiz. Bundan sonra 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü basın açıklamalarımızı, “düşünceleri ifade suçu !” gibi bir suçtan! yargılanmanın akabinde, adliye önlerinde yapılmaması dileği ile basın açıklamasına katıldığınız için teşekkür ediyoruz” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler