10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, "Meclis Başkanı için anayasada bir madde varken sizin onu bir şeyle kıyaslamanız, karşılaştırmanız tartışmayı yaymak, sulandırmak ve gerçek zeminden kaçmaktır." dedi.

Bilgen, TBMM İdare Amiri Mahmut Toğrul ve partisinin Muş Milletvekili Şevin Coşkun ile 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Başkanı Göksel Bozkurt'u ziyaret etti.

Gazetecilerin çalışma koşullarına değinen Bilgen, "Bizim açımızdan sadece bir gün hatırlanmayacak kadar önemli bir sorumluluk, görev ifa ediliyor. Özellikle de yeni sistemde, güçler ayrılığıyla birlikte olmazsa olmaz denge denetleme sisteminin dinamiklerinden birisi medyanın özgürlüğüdür." ifadesini kullandı.

Ayhan Bilgen, ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, "Meclis Başkanı Binali Yıldırım da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Orada istifasıyla ilgili konu gündeme getirildi. Başkan, 'yerel seçimler siyasi bir faaliyet değildir' ifadesini kullandı. Siz nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu yanıtlayan Bilgen, hukuk metinleri okunurken en azından asgari objektif okuma hassasiyetinin gösterilmesi gerektiğini söyledi.

- "Başkasına çağrı yapılabilecek bir durum yok"

Bilgen, şöyle devam etti:

"Parti faaliyeti de siyaset değilse siyaseti nerede arayacağız? Nedir siyasal olan? Bu tartışma bu şekilde sağlıklı ve güçlü bir iletişim kurularak ortak bir yaklaşımla bir yere taşınamaz. Tek tek milletvekillerinin ya da parti yöneticilerinin başkaca pozisyonda bulunan arkadaşların tercihleri siyasi etik konusudur. Kendimi de dahil ederek söylüyorum ama Meclis Başkanının pozisyonuyla ilgili ayrı bir tanımlama var. Başkasına çağrı yapılabilecek bir durum yok."

Gazetecilerin, "Meclis Başkanı, 'aday olan milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları da istifa etsin. Onlar ederse bende ederim' dedi. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Bilgen, "Herkesle kendi pozisyonunu eşitleyerek bir olağanlaştırma, normalleştirme tavrı bize çok anlaşılabilir gelmiyor. Meclis Başkanı için anayasada bir madde varken sizin onu bir şeyle kıyaslamanız, karşılaştırmanız tartışmayı yaymak, sulandırmak ve gerçek zeminden kaçmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Bilgen, Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın zaman içerisinde bugüne kadar yapılan bütün spekülasyonları bitirecek bir adımı atacağını umduğunu söyledi.

17 Şubat'a kadar müeyyidesi olmayan bir anayasa hükmü ile karşı karşıya olduklarını belirten Bilgen, "Tarif edilmiş bir somut müeyyide yok ama 17 Şubat'tan sonra ya da şubat ayının sonunda adaylıkların kesinleşmesinden sonra eğer YSK bu konuda bir söz söylemez, uyarıda bulunmaz ya da somut bir tavır ortaya koymazsa geriye bir tek seçenek kalır ve o bir kaostur. O seçenekte seçimden sonra eğer Sayın Yıldırım belediyeyi kazanırsa mazbatanın verilmeme ihtimalidir." diye konuştu.

Bilgen, geçmişte seçimden sonra Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) mazbata vermediği milletvekilleri olduğunu anımsattı.

Ayhan Bilgen, Toğrul ve Coşkun, ziyaret öncesinde Meclis Basın Koridorundaki ajans, gazete ve televizyon bürolarındaki çalışanlara karanfil verdi.