Kırmızı, dilimize Arapça'dan geçme bir sözcük olup, "Kırmız" adı verilen bir böcek türünden türediği düşünülüyor. Günümüzde koşnil olarak da bilinen bu böcek, kırmızı renkte bir boya verir. Yine kırmızı anlamında kullanılan "al" kelimesi ise Türkçe bir sözcüktür; kutsallık ve yücelikle ilişkilendirilen anlamları vardır.
Bordo kelimesi, Fransa'nın bir şehri olan "Bordeaux" den dilimize geçti. Burada üretilen şarabın renginden ötürü kullanılmaya başlandı.
Mavi sözcüğü, Arapça Ma'i kelimesinden türedi. "Ma" Arapça'da su anlamındadır. Ma'i ise suya ait, sudan gelen demek. Eski Türkçe'de ise "çakır" ve "gök" sözcükleri mavi anlamını karşılamakta olup, günümüzde de yine mavinin tonlarını ifade etmek için kullanılır.
Arapça "byḍ" kökünden gelir. Beyazlık, beyaz olma" anlamlarındadır. Ak kelimesi ise Türkçe bir sözcük olup, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip. Adalet, doğruluk, temizlik ve cennetle ilişkilendirilir.
Siyah, Farsça bir sözcük olup, kara anlamındadır. Bu sözcüğün de yine Sanskritçe'de "koyu renk, esmer" anlamlarına gelen syama kelimesinden evrildiği düşünülüyor.
Dilimize, Farsça'da koyu mavi renkli bir taşın adı olan "laciverd" sözcüğünden geçer. Bu kelimenin Sanskritçe racavarta sözcüğünden evrildiği düşünülüyor ve bu dilde "kral payı" anlamına geliyor.
Mor kelimesinin kökeni için iki ayrı teori var. Birincisi, Farsça'da "demir pası" anlamına gelen "mur" sözcüğünden dilimize geçtiği, ikincisi ise Ermenice'de "böğürtlen veya karadut" anlamına gelen morm kelimesinden türediği.
Yeşil kelimesi Türkçe bir sözcük olup, "taze ve diri" anlamlarına gelen yaş kelimesinden türer. "Taze bitki rengi" anlamına gelen yaşıl sözcüğü, daha sonra değişerek yeşil olur.
Sarı kelimesine yazılı olarak en eski Orhun kitabelerinde rastlanılır. Burada "sarığ" olarak geçen kelime, altın sözcüğünü niteleyen bir sıfat olarak kullanılılır.
Dilimize Farsça'dan geçmiş olup, pamuk anlamına gelir.