Siemens Mobility Ulaşım Sistemleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve üst yöneticisi Rasim Cüneyt Genç, firmanın ürettiği 7 adet hızlı tren setinin Türkiye’de faaliyetine devam ettiğini belirterek, “10 set yüksek hızlı trenimizin siparişini aldık. Üretim aşamasındayız. Bu senenin sonu itibariyle ilk trenler gelmeye başlayacak. 2020’de bu trenler raylarda olacak” dedi.
8. Eurasia Rail’de gazetecilere açıklamalarda bulunan Siemens Mobility Ulaşım Sistemleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve üst yöneticisi Rasim Cüneyt Genç, firma olarak raylı sistemlerde hem alt yapı alanlarında hem de araçlar konusunda sektördeki bütün ürünleri barındıran bir portföye sahip olduklarını söyledi. Hem şehiriçi hem de şehirlerarası karayollarında akıllı trafik sistemleri çözümleriyle, elektro mekanik kontrol çözümleriyle de hizmet verdiklerini belirten Genç, firmanın Türkiye geçmişinin ise çok eskilere dayandığını aktardı. Genç, “Ulaşım sistemleri anlamında Türkiye’deki ilk projemiz 1913’de atlarla çalıştırılan İstanbul tramvay hattının elektrikliye çevrilmesiyle başlıyor. 2013’de de Türkiye’de çok yüksek hızlı trenlerin sözleşmesini imzaladık. Şu anda 7 tanesi halihazırda TCDD hatlarında çalışmakta. Bu trenler 300 km/sa ve daha yukarı hızlarda çalışmakta. İlave 10 yüksek hızlı tren setimizin de siparişini aldık. Üretim aşamasındayız. Bu senenin sonu itibariyle ilk trenler gelmeye başlayacak. 2020’de bu trenler raylarda olacak” diye konuştu.
Firmanın Türkiye’deki ulaşım sektöründe birçok işe imza attığını dile getiren Genç, “Türkiye’de en fazla tünel elektronik mekaniği konusunda çözüme ve yapılmış projeye sahip şirketiz. Yaklaşık tüm tünellerin yüzde 25’inin elektronik mekaniği firmamız tarafından geliştirilmiş durumda. Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde de bizim elektronik mekanik çözümlerimiz mevcut” dedi.
Dünya nüfusunun yüzde 50’den fazlasının büyük şehirlerde yaşadığına işaret eden Genç, 2050’de ise bunun yüzde 60’ın üzerine çıkacağını vurguladı. Bunun pek çok sorunu da beraberinde getirdiğinin altını çizen Genç, şunları söyledi:
“Hava kirliliği, çevre kirliliği, gürültü gibi konuların yanında trafikte geçirilen zaman da başı çekiyor. Özellikle çevreye verilen zararın minimize edilmesi anlamında elektrikli araçların gün geçtikçe daha fazla kullanılması da önemli bir konu haline geliyor. Biz de firma olarak hem enerji hem de ulaşım konusunda bu alanda öncülük etmeye devam ediyoruz. Tüm ürün ve çözümlerimizde sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık en ön planda gözettiğimiz bir konu. Bütün ürünlerimizin yüzde 90’ından fazlası araçlar da dahil yenilenebilir malzemelerden ve maddelerden yapılmakta. Bunun yanısıra, şehiriçi ve şehirlerarası akıllı trafik sistemlerimiz ile çevre kirliliği ve emisyonu gözeten çözümlerimiz de söz konusu.”