10. Uluslararası Elektronik, Bilgisayar Ve Hesaplama Konferansı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Türkiye, önümüzdeki 10 yıl içerisinde de uzayda belirli güce sahip olan ülkelerden bir tanesi olacaktır. Uzayda gücü olmayanların yeryüzünde de gücü olmaz” dedi.Turgut Özal Üniversitesi, Kırgızistan Uluslararası Atatürk Alatoo Üniversitesi ve Kazakistan Süleyman Demirel Üniversitesi işbirliğiyle ‘Uluslararası Elektronik, Bilgisayar Ve Hesaplama Konferansı (ICECCO 2013)”nın bu yıl 10’uncusu düzenlendi. Turgut Özal Üniversitesi Etlik Kampusu’nda gerçekleştirilen konferansın açılışına Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral ve 36 farklı ülkeden bilim insanı katıldı.Konuşmasına konferansla ilgili bilgi vererek başlayan Bakan Ergün, etkinlikten özellikle gençlerin azami derecede istifade edeceğini düşündüğünü belirterek, “Konferans kapsamında bilgi erişimi, bilgisayar ağları, veri güvenliği, biyomedikal mühendisliği, simülasyon, paralel ve dağıtıcı sistemler, makinelerin öğrenmesi ve hesaplamalı zeka gibi çok önemli konularla ilgili sunumlar yapılacak” diye konuştu.Bunların her birinin hayatımızı etkileyen konular olduğunu da kaydeden Bakan Ergün, bu etkinlikte konuşacak olan değerli hocaların gençlerin heyecanlarını iyice arttıracağını kaydetti.“TÜRKİYE EKONOMİSİ SON 10-11 YIL İÇERİSİNDE ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATTI”10 yıldır düzenlenen bu konferansın konusu itibariyle önemli olduğu gibi Kırgızistan ve Kazakistan gibi iki kardeş ülkeyle işbirliği içerisinde düzenlenmesinin de başka bir önem kattığını belirten Ergün, şunları söyledi:“Türkiye ekonomisi son 10-11 yıl içerisinde önemli başarılara imza attı. Bir yandan makro ekonomi dengelerini oturtan, ekonomideki riskleri azaltan ülkemiz aynı zamanda milli gelirini, ihracatını, istihdamını. Üretimini artıran bir performans sergiledi. Tabii bunun yansıması olarak da hayatta her birinin bir karşılığı oldu. En çok konuşan ülkelerden biri olduk, en çok sosyal paylaşım sitelerini kullanan ülkelerden biri olduk, bu çok iyi mi kötü ayrı bir şey ama ne konuştuk mesela, o daha önemli herhalde. Şu bir gerçek ki bu tür teknolojileri en çok kullanan ülkelerden bir tanesiyiz. Ona göre alt yapı lazım, üst yapı lazım, ona göre organizasyon lazım. Bunlar bir sorun olarak karşımızda duruyor ama bunlar aynı zamanda fırsat. Yapmamız gerekenleri gösteren bir fırsat kapıları, o fırsatı da iyi görmemiz lazım. Bir başka şeyi daha görmemiz lazım. Teknolojiyi o kadar çok kullanan bir toplumun artık teknolojiyi üreten bir topluma da dönüşmesi lazım. O kadar çok kullandığımız şeyi başkasının sürekli geliştirmesini ve üretmesini beklemekte doğru bir yaklaşım değil. Onun için bu konferans ayrıca bu açılardan da önemli bir konferans.”“TÜRKİYE YOLUNA İSTİKRARLI BİR BİÇİMDE DEVAM EDEBİLİYOR”Türkiye’nin son 10-11 yılda yakalamış olduğu ivmenin Avrupa’daki gelişmeler, dünyadaki ekonomik krizde ülkelerin sarsılması birlikte değerlendirildiğinde daha iyi anlaşılacak gelişmeler olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, şöyle devam etti:“Gerçekten Avrupa hala kendisini toparlayamadı. Türkiye yoluna istikrarlı bir biçimde devam edebiliyor. Her zaman söylediğimiz gibi bizim bu 11 yılda yakaladığımız düzey düşük gelir seviyesinden orta gelir seviyesine ulaşmaktır, geldiğimiz yer burasıdır ve burası bizi asla tatmin etmez. Burada takılıp kalamayız. Teknolojik düzeyde buna paralel seyretmiştir. Son 11 yılda Türkiye’nin teknolojisindeki gelişme düşük teknoloji seviyesinde ağırlıklı olarak orta teknoloji seviyesine ulaşmıştır. Demokratik düzeyimizde buna paralel seyretmiştir. Türkiye demokrasisi de düşük demokrasi standartlarından orta demokrasi standartlarına ulaşmıştır. Yani hala Türkiye’nin alacağı alması gereken çok yol var. Gelirde almamız gereken yol var. Yüksek gelir düzeyine ulaşmamız lazım. Teknolojide ileri teknoloji düzeyini yakalamamız lazım. Demokraside ileri demokrasi standartlarını yakalamamız lazım. Bu da tabii ki bu çalışmalarla ivme kazanacak ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde de bunları başarmalıyız. Cumhuriyetimizin 90’ıncı yılını kutladık. 100’üncü yılını kutlarken o günün Türkiye’sinin 500 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalamış ve fert başının milli gelirinin 20 bin doların üzerine çıkarmış bir Türkiye olmasını hedefliyoruz.”Orta demokrasi, orta teknoloji tuzağına düşülmeden yola devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Ergün, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olması için ileriye dönük doğru adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Üretilen ve ihraç edilen ürünlere artık daha fazla bilgi, daha fazla teknoloji, daha fazla tasarım katılması gerektiğini vurgulayan Ergün, “Tüm bunların özeti akıl katmamız lazım. Daha fazla akıl katmamız lazım işin içerisine. Akıl biz de var mı? Var. Peki kullanıyor muyuz? Yok yeterince kullanmıyoruz. Var olanı yeterince kullanmıyoruz. Bu akıl gücümüzü artık kullanmalıyız. Eğer aklımızı kullanırsak beyin göçü dediğimiz şey bizim için beyin gücüne dönüşür” değerlendirmesini yaptı.Bakanlık olarak girişimcilere sağladıkları destekler ile ilgili de bilgi veren Ergün, “Çalışmalarımızda 2 ana eksen var; bunlardan bir tanesi ülkemizin mevcut kurulu sektörlerinde rekabetçi bir kimlik kazanmak, ikinci ekseni ise dünyada rekabet sektörünün belirleyicisi olan yeni nesil sektörlerde ivme yakalamak. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu konferans bizim için bu açıdan da son derece önemlidir” ifadesini kullandı.Günümüzdeki teknolojik yeniliklerin büyük oranda elektronik ve yazılım sektöründeki gelişmelere dayanmakta olduğunu söyleyen Ergün, artık insanların kamu hizmet kurumlarına gelmelerinin gerekmeyeceğini, o kamu hizmetlerini kurumlara uğramadan alabileceklerini ve bu sektörlerdeki gelişmelerin iletişim alt yapısındaki güçlenmenin bu fırsatları sunduğunu ifade etti.Fatih Projesine değinen Bakan Ergün, projeyle öğrencilerin akıllı tahta ve tablet bilgisayarlarla yeni bir dönemi yaşayacaklarını söyledi.Bilişim ve elektronik sektörünü incelediğimiz zaman köklü adımlar atılması için 90’lı yılları kaçırdığımızı kaydeden Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:“Türkiye geleceğin dünyasında söz sahibi ülkelerden birisi olacaksa bu lafla olmaz. Eğer olacaksa elektronik yazılım, bilgi teknolojileri gibi konularda mutlaka ve mutlaka bir atılım yapmak gerekmektedir. Buralarda atılım yapmadan bu işler olmaz. Bazı yerlerde söylüyoruz. Uzay teknolojilerinde Türkiye uydusunu bile yapma konusunda gerekli çalışmalara geç başlamış. Şimdi kendi gözlem uydularını yapabilen artık haberleşme uydularına giren, önümüzdeki 10 yıl içerisinde de uzayda belirli güce sahip olan ülkelerden bir tanesi olacaktır. Uzayda gücü olmayanların yeryüzünde de gücü olmaz. Uzayda gücünüz yoksa yeryüzünde de gücünüz olmaz. Uzayda gücü olanlar niye güçlüler biliyor musunuz olaylara yukarıdan bakması gerekiyor. Dünyanın hem önünü hem arkasını görüyorlar uzaydan bakınca.”“TÜRKİYE GİBİ GENİŞ BİR ÜLKEDE İNSANIMIZIN YAŞADIĞI HER YERE SABİT VE MOBİL İLETİŞİMİN GÖTÜRÜLDÜĞÜ TEK ÜLKEDİR”Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer ise 10 sene öncesine göre Türkiye olarak, gelinen konum itibariyle mütevazi olunmaması gerektiğini belirterek, “Türkiye mobil kapsamanın en fazla olduğu, ara bağlantı ücretleri ve tarifeleri en düşük olduğu, sosyal paylaşım sitelerinin Brezilya’dan sonra en çok kullanıldığı ve Avrupa’da en çok konuşan, en çok SMS atan ülkedir. Aradan geçen yaklaşık 1 yıl içinde bu enlerin bir kısmı ‘tek’ diye değişmeye başladı. Altını çizerek söylüyorum. Türkiye gibi geniş bir ülkede insanımızın yaşadığı her yere sabit ve mobil iletişimin götürüldüğü tek ülkedir" diye konuştu.2003 yılında ülkemizde sadece 3 bin tane geniş bant abonesi olduğunu hatırlatan Acarer, şöyle konuştu:“O rakam bugün tam 10 bin kat artarak, tam 34 milyon adet oldu. Şuanda Türkiye’de 34 küsur milyon geniş bant abonesi var. Yaklaşık 25 bine yakını mobil geniş bant, diğerleri sabit geniş bant. Aylık telefon kullanımımız 10 yıl önce ayda 49 dakikaydı, bugün 323 dakika. En yakın rakibimiz Fransa. SMS’te rakibimiz kalmadı. Yurt dışı internet kapasitemiz son 7 yılda 63 kat arttı. Biz AB içinde en çok konuşan, en çok SMS atan geniş bandı İngiltere’den sonra en fazla kullanan ve kullandığımız süreç olarak da Avrupa ve Dünya ortalamasının çok üstündeyiz. Türkiye olarak bilişim sektöründe geldiğimiz bu noktaya karşın dikkat etmemiz gereken ve tedbir almamız gereken hususlar var. Bunlardan ilki data trafiğindeki hızlı artış, son 4 yılda data trafiği Türkiye’de tam 15 kat arttı. Her yıl 2 kat artıyor. Peki sorun ne? Sabit ve mobil şebekelerde eğer önlem alınmazsa bugün bu çok övündüğümüz alt yapılar çok kısa bir süre sonra bu şebekeler çökmeye başlayacak. Ne yapmamız lazım gelen şey hızlan fiber alt yapıyı ve mobil networku hızla geliştirmemiz lazım. daha fazla baz istasyonu tesis etmemiz lazım.”Konuşmalarının ardından Bakan Ergün ve Acarer’e çini porselen takdim edildi. Konferans 9 Kasım 2013 tarihine kadar devam edecek.