10 yılda 172 sanatçı gelir vergisinden mahkemelik oldu
ANKARA (ANKA) - Vergi uzmanı Doç. Dr. Faruk Güçlü, son 10 yılda aralarında televizyon programcısı, sahne ve sinema yıldızlarının bulunduğu 172 ünlü ismin sahte fatura kullanmak ya da gelirlerini kayıt dışı bırakmak suçundan yargılandıklarını belirtti.
Doç. Dr. Faruk Güçlü, sanatçıların vergi sorunlarına ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarını ANKA'ya açıkladı. Güçlü, 1998-2008 yılları arasında sinema starları, türkücü, televizyon programcısı ya da pop müzik söyleyen 172 kişinin sahte fatura kullanmak ya da gelirlerini kayıt dışı bırakmak suçundan yargılandıklarının adli istatistikler ve mahkeme dosyalarından tespit edildiğini belirtti. "İşin ilginç yanı bunlardan sadece 5'nin mahkûm olması" diyen Güçlü, 172 dosyanın dağıtımının yapıldığında 5 mahkûmiyetin dışında, 122 dosyanın 4811 sayılı Vergi Barışı Yasası'ndan yararlandığını, 45 dosyanın da zamanaşımına uğradığını kaydetti. Güçlü tüm Türkiye'nin gözlerinin üzerinde olduğu Fatma Girik, Sibel Can, Hülya Avşar, Mehmet Ali Erbil gibi ünlü isimlerin 172 kişinin arasından yalnızca birkaçı olduğunu söyledi.
"Türkiye'nin kendisine 'sanatçı' adı veren bir yığın insanın bu tür davranışlarına defalarca tanık olduğunu" ifade ederek, söz konusu durumu sert bir dille eleştiren Güçlü şunları dedi:
"Mahkeme salonunda ağlayanlar ya da muhasebecisini suçlayanlar hala belleklerdedir. Oysa bizim bildiğimiz sanatçı topluma örnek ve önder olan kişidir. Sanatçısı vergi kaçıran bir toplumdan acaba ne beklenebilir ki? Osmanlı'dan kalan "aşarcı korkusu" adeta fobiye dönüşmüş ve toplum devlete uzak durmak için kayıt dışı kalmayı tercih eder olmuştur. Bu toplumsal değer yargısını kırması gereken ve topluma örnek olması gereken ‘sanatçılar' ne yazık ki kötü örnek olmak yolunu seçmektedirler. Sanatçı kavramının da ayrıca tartışılması gerektiği açıktır. Toplumu değil parayı ya da kendi çıkarını düşünen bu arada devleti kazıklamaktan kaçınmayan kişinin sanatçı olabilmesi mümkün müdür? Kısaca belirtmek gerekirse son otuz yıldır ülkemiz yoğun bir dejenerasyon yaşamaktadır. Bu yozlaşmadan toplumun her kesiminin azami pay aldığını söylersek sanırım yanılmayız."
