10 Yıldır Süren Hubyar Sultan Tekkesi Davası Sonuçlandı

Fatih YILMAZ/ TOKAT,(DHA)-TOKAT'ın Almus ilçesinde bulunan ve 'miras' tartışmaları nedeniyle mahkemelik olan Alevilik inancının önemli temsilcilerinden Hubyar Sultan Tekkesi'nin davası 10 yıl sonra sonuçlanarak köy tüzel kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildi. Her yıl binlerce Alevi’nin ziyaret ettiği Hubyar Sultan Tekkesi'nde, 1200’lü yıllarda yaşayan ve ocağın kurucusu olan Hubyar Sultan ile 1502-1584 yılları arasında yaşayan ve Hubyar Sultan’ın torununun torunu olan Hubyar Abdal’ın mezarları bulunuyor. Hubyar köylüleri 2006’nın Mart ayındaki başvurusunun ardından Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Hubyar Tekkesi, 'Korunması gereken anıtsal yapı' olarak tescil edildi. Ancak köy halkından olan Temel ailesinin büyüğü Mustafa Temel, Sultan Abdülaziz'in tekkenin beratını 1872'de büyük dedesi Şeyh Hıdır'a vererek, 'koruyucu' ilan ettiğini savunarak türbenin kendilerine ait olduğunu ve türbenin tapusunun kendilerine verilmesi isteyerek 2004 yılında Almus Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Açılan davaya ise köy tüzel kişiliği olarak muhtarlık müdahil olarak türbenin köy muhtarlığına ait olduğunu belirtti. Burada görülen davada mahkeme türbenin köy tüzel kişiliğine verilmesine karar verdi. Ancak Temel ailesi bu karara itiraz ederek mahkeme kararını Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay yapılan müracaat sonrası davanın Tokat Kadastro Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi. 10 YIL SONRA SONUÇLANDI Yaklaşık 10 yıldır süren mahkeme dün yapılan duruşmayla sona erdi. Mahkeme, Hubyar Sultan Tekkesi'nin köy tüzel kişiliğine kayıt ve tesciline karar verdi. Verilen karar sonrası Hubyar Vakfı Genel Başkanı Halil Patlak açıklama yaptı. Patlak, Mustafa Temel ile köy tüzel kişiliği arasında yaklaşık 10 yıldır süren davanın sonuçlandığını kaydederek, "Mahkeme nihai kararı yine köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verdi. Hubyar davası Türkiye'de bulunan Avrupa'da yaşayan bütün Alevi kamuoyunu yakından ilgilendirdiği için biz Hubyar Vakfı olarak, davamıza sahip çıkmak orada yok olan bir kültürü korumak için hedefimizden şaşmadık. Çünkü yaptığımızın işin doğru olduğuna inanıyorduk" dedi.