HABER

10’uncu kurşunu ağzına sıkmış

Dünyayı sarsan PKK’lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez cinayetlerinin ardından, Sakine Cansız’ın kardeşi Metin Cansız, merak edilenleri yanıtladı.

10’uncu kurşunu ağzına sıkmış

PKK’lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in Paris’te öldürülmesinin bugün birinci yıldönümü. Hürriyet’e konuşan Sakine Cansız’ın kardeşi Metin Cansız, “10’uncu kurşun çok ilginç. Katil Fidan’ın ağzına öldürdükten sonra bir kurşun daha sıkmış” dedi.

Fransa’nın başkenti Paris’in göbeğinde 9 Ocak 2013’te PKK’lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in öldürülmesinden bir yıl geçmesine rağmen, esrar perdesi hâlâ kaldırılamadı. Pekçok kaynaktan yürütülen bilgi kirliliği kurban ailelerinin de tepkisini çekiyor. Sakine Cansız’ın kardeşi Metin Cansız, merak edilen detayları yanıtladı.

Cinayetle ilgili balistik raporları size gösterdiler mi? Cinayet nasıl gerçekleşiyor?
Sakine, Leyla ve Fidan aynı silahtan çıkan 10 kurşun ile vuruluyor. Katil önce ablamın kafasına 3 kurşun sıkıyor. Sakine o gün aldığı alışveriş çantasını boşaltırken öldürülüyor. Ardından hemen yanındaki Fidan’ı, ardından da Leyla’yı vuruyor. Toplam 9 kurşun. Ama 10’uncu kurşun çok ilginç. Balistik raporları açıkça gösteriyor ki, katil dönüyor ve Fidan’ın ağzına öldükten sonra bir kurşun daha sıkıyor. Bunu yapması çok ilginç. Ve nedenini sanırım katilden başka kimse açıklayamaz.

Balistik açıdan bütün bu cinayetlerin tek kişi tarafından bu kadar hızlı işlenmesi olanaklı mı?
Evet teknik olarak mümkün. Her şey bir iki saniyede olup bitmiş.

Sakine Cansız neden Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda?
Sakine her sabah erken kalkan, sporunu yapan birisiydi. Sabah 05.00’te kalkar koşardı. Enformasyon merkezinde kalması olanaksızdı. Sanırım Fidan’ın isteği üzerine orada kalıyor. Fidan son zamanlarda korktuğunu söylüyor sık sık etrafına.

Sakine’nin çantası nerede

Soruşturmada sizi rahatsız eden noktalar neler?
Mesela, Sakine’nin çantası yok. Kayıp. Pasaportunun, kimliğinin olduğu çanta yok. Fransız polisi DNA testiyle, parmak izi ile ablamın kimliğini tespit etti. Çantasında bir de sürekli ajandası, günlüğü olurdu. Sakine’nin çantası yok. Silah yok. Bütün bunlar garip şeyler. Olay yerine gelen polis ilk belirlemelerin ardından kapıyı mühürlüyor. Ama 24 saat sonra birisi içeri giriyor ve mühürü bozuyor. İnsanın aklına, buranın gizli servisler tarafından mutlaka dinlenmiş olabileceği, birilerinin bu dinleme cihazlarını almış olabileceği geliyor.

Öyle birine asla güvenmezdi

Gönül ilişkisi deniyor, para için deniyor, böyle bir ipucu var mı?
Aşk hikâyesi vs... bunlar bu cinayetin boyutu karşısında küçük kalır. Sakine hiçbir zaman para ilişkilerine giren bir isim olmadı. Ömer Güney’in ajan olduğundan soruşturmayı yürütenler neredeyse emin. Sakine’yi iyi biliyorum. Ve eğer çok güvendiği birisi Güney ile resmi işlemlerini yap demeseydi, Sakine asla böyle bir tipe güvenip onunla gitmezdi.

O zaman?
Bence bu paralel devlet denen güçlerle istihbarat birimleri ile ilgili. Birden çok ülke ve istihbarat servisi bile bu işin içinde olabilir. Barış sürecini de hedef alan bir eylem olabilir. Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yoğunlaştığı, barışın ilan edileceği bir dönemde bu yapılıyor. Bana göre, Öcalan bu cinayetin Türkiye ayağıyla ilgili açıkladığından daha fazla bilgi sahibi. Öcalan’a devletin yapmadığı yolunda belge gösterilmese görüşmelere devam kararı almazdı. Ablama, Fidan’a ve Leyla’ya sıkılan kurşunlar Türk ve Kürt kardeşliğine sıkılan kurşunlardır. Bu 3 kadın barışın sembolü olacaklar.

Başbakan Erdoğan’ın barış sürecini yürütebileceğine inanıyor musunuz?
Erdoğan barış sürecini hâlâ götürecek güce sahip. Dağdakiler de umutlu. Sadece temkinli gitmek istiyorlar. Bence barış hâlâ mümkün.

En Çok Aranan Haberler