Kısa Film Yarışması'nın ödülleri 10 Aralık günü Ankara’da, pandemi koşulları gözetilerek düzenlenen küçük çaplı bir törenle sahiplerini buldu. Bu yılki jüri üyeleri Alin Taşçıyan, Prof. Alev İdrisoğlu, Avukat Özlem Yılmaz, Mert Fırat ve Selçuk Tepeli, İnsan Hakları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İklim Krizi kategorilerinde yapılan 88 başvuru arasından ödül alanları belirlendi. İnsan hakları dalında Volkan Güney Eker, “Larva” filmiyle birincilik, Enis Manaz, “Le Periple d’Abella” filmiyle ikincilik, Kenan Çelik ile Enes Oruç, “Cihane Çöpe” adlı filmleriyle üçüncülük ödülüne değer görüldüler. Bu dalda Ekin Çuhadar ile Hemra Nida’ya “Pandemide Roman Kadın Olmak” filmiyle mansiyon ödülü verildi. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim krizi kategorilerinde de İklim krizi kategorisinde Cihan Emre Zengin “2-0” adlı filmle, cinsiyet eşitliği kategorisinde de Şeref Akçay “Mokita” adlı filmle ödüle hak kazandılar.
AB Delegasyonu, daha önceki yıllarda olduğu gibi, reddedilemez ve devredilemez insan haklarına dair söyleyeceklerini film aracılığıyla ifade eden başvuru sahiplerini davet etti. Delegasyon aynı zamanda başvuru sahiplerini, iklim değişikliği ile insan hakları arasındaki ilişkiyi keşfetmeye çağırdı.
AB İnsan Hakları Film Günleri 2011 yılından bugüne Türkiye’nin çeşitli kentlerinde Avrupa filmlerini izleyicilerle ücretsiz olarak buluşturuyor. Etkinlik bu yıl 10-19 Aralık tarihleri arasında, pandemi sebebiyle çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor. Film Günleri’nde kısa ve uzun metrajlı, uluslararası ödüllü, toplam 28 Avrupa filmi gösterimde. Tüm filmler Türkçe ve İngilizce altyazılı ve ayrıntılı Türkçe altyazılı olarak gösteriliyor. Film günleri sadece film gösterimleri ile kalmayacak; bunun ötesinde, izleyicileri söyleşiler aracılığıyla yönetmenlerle buluşturacak.
Bu yılki film seçkisi, en acil güncel meselemiz olan iklim krizi, kadının toplumdaki konumu, toplumsal cinsiyet eşitliği, siyasi temsil ve ifade özgürlüğünden, eğitim hakkı, sağlık hizmetlerine erişim hakkı, göç ve kültürel diyaloğa uzanan çeşitli temaları içeriyor; hatta gelecekte yapay zekânın rolü üzerine düşünmeye çağırıyor. AB Türkiye Delegasyonu, belgesel, yarı belgesel, kurgu, animasyon ve ‘stop-motion’ gibi çeşitli tür ve tekniklerdeki bu filmlerin herkes için ufuk açıcı ve ilham verici olmasını umuyor.