1. İnsanlık kadar eski
Aslında dil ne kadar eskiyse, dedikodu yapmak da o kadar eski. İlk insanlar Homo Sapiens'lerle beraber insanlar arası dil, varlığını sürdürmeye başladı. Son dönemlerde yapılan bir araştırma ateşin bulunmasının insanların iletişim kurmaya başlamasında etkili olduğunu söylüyor. Afrika’nın güneyinde Kalahari çölünde yaşayan yerli halkın, gündüz pratik sorunlarla ilgili konuşurken, gece ateş etrafında daha farklı konuştuğu, hikayeler anlatıldığı görüldü.
2. Sandığımızdan daha yaygın, daha evrensel
Dedikodu/gıybet yapmak, sadece bize özgü kavramlar değil. Dünyanın her yerinde yemek yemekten bile daha yaygın bir iletişim biçimi. Araştırmacılar uzun zamandır bu konuda çalışıyorlar.
3. Dedikodu zararlı mıdır sorusu zihinlerde dolaşıyor
Dedikodu üzerine araştırmalarını dünyanın en prestijli üniversitelerinden Standford ve Berkeley yürütüyor ve buldukları sonuçlar inanılmaz. Aslında yola, dedikodunun zararlarını ölçmek için çıkıyorlar.
4. Dedikodu deneyi başlıyor
İnsanlar ve toplumlar üzerinde dedikodunun zararlarını ölçmek için bir deney tasarlandı. Bu deney 216 kişi üzerinde gerçekleşti. Gözlemciler, insanlara birbirleri hakkında "ufak sırlar" verdikten sonra olacakları izlemeye başladılar.
5. Gizli sırlar gruba neler yapacaktı?
Gözlemciler, insanlara birbirleri hakkında eski bir suçlu, psikolojik rahatsızlığı olan ya da eşcinsellik gibi sırları verdi. Sonrasında herkesin birbiri hakkında dedikodu yapıp grubun zarar göreceğini düşünüyorlardı.
6. Beklenen olmadı, sonuç sürpriz doluydu
Birbirleri hakkında sırları ifşa eden insanların birbirinden kopmaları beklenirken tam tersi oldu. Dedikodu yapmaya başlayan insanlar birbirine daha çok bağlanmaya başladı.
7. Nasıl oldu da insanlar birbirine daha çok bağlandı?
Çünkü herkes, birbirinin zaafını biliyordu ve bu ortamda o zaaflar suistimal edilmedi. Tam tersine insanlar, birbirlerine güven duymaya başladı ve birbirlerini korudu.
8. Muhbirliği sonlandırma amaçlanıyordu
Aslında deneyin sonunda insanların birbirinin arkasından konuşmasının sonlanması amaçlanıyordu. Hatta bunu bir ödül-ceza mekanizmasına bağlayacaklardı.
9. Arkasından konuşmayanlar kaybetti
Her şeyi birbirinin yüzüne söyleyen insanlar arasında çok kalp kırıldı. Kırılan kalpler sebebiyle susmayı tercih eden çok oldu. Susanlar gruptan uzaklaştı ve yalnızlaştı. Yani yüzüne değil arkasından konuşanlar, daha sıkı bir grup halini aldı.
10. İnsanlığı bir arada tutan şey: GIYBET
Bu deneyin sonucunda bir topluluğu ve toplumu bir arada tutabilecek şeyin, birbirinin zaaflarını yüzlerine vurmayan insanlar olduğu ortaya çıktı. Yani gıybet etmek, aslında bizi birbirimize bağlıyor.
11. Gıybet bilimsel bir kavram, sosyologlar bile öyle söylüyor
Standford Üniversitesi'nde Sosyolog olarak çalışan Robb Willer şöyle diyor:
"Dedikodu en nihayetinde bir sosyalleşme aktivitesi olarak görülebilir. Dedikoduyu bir toplumdan tamamen kaldırdığınızda asosyalleşme ortaya çıkıyor. Garip bir durum ama sanırım insanlar, haklarındaki sırların konuşulması normalleştiği zaman kendilerini daha rahat hissediyorlar. Çünkü insanlar genelde toplum tarafından kabullenilmekten korktukları için sır saklıyorlar. Eğer birileri o sır hakkında konuşuyorsa ve hala toplumun bir parçasıysanız, kendinizi o topluma ait hissediyorsunuz."