12 Eylül Davasının Savcısı, Sanıklar Için Telekonferans Istedi

12 Eylül 1980 askeri darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Davanın 6. duruşmasına sanıklar Evren ve Şahinkaya yine katılmazken; sanık avukatları ile müdahil avukatlar hazır bulunuyor.

Mahkeme Başkanı Hakim Süleyman İnce, gelen belgelere karşı müdahil avukatlarına söz verdi. Avukat Arif Ali Cangı, sanıkların sağlıklarına ilişkin alınan kararın usule aykırı olduğunu ifade etti. Sanıkların mahkemeye getirilmesi konusunda tıbbi bir engel olmadığını dile getiren Cangı, raporların kendilerini ve kamuoyunu tatmin etmediğini belirtti. 9 ay geçmesine rağmen sanıkların hala ifadelerinin alınmamasının toplumun davaya olan bakışında güvensizliğine sebep olduğuna dikkat çeken Cangı, mahkemenin bu güvensizliği dikkate alması gerektiğini söyledi. Cangı, mahkemenin hukuki ve tarihi sorumluluğu yerine getirmesini istedi.

Avukat Ömer Kavili, kendilerinin ısrarla sanıkların GATA'dan kurtarılmasını istediklerini ve mahkemenin de bu yönde karar verdiğini hatırlattı. Ancak mahkemenin bu dirayetinin profesörlerin duvarını aşamadığını vurgulayan Kavili, bunların 12 Eylül ünvanlı profesörler olduklarını savunarak belki bir vefa örneği olarak sanıkların ayağına gittiklerini ancak mahkemenin kararının böyle olmadığını kaydetti. İleri yaş durumları sebebiyle sanıkların biran önce sorgulanmasını istediklerini dile getiren Kavili, hiç olmazsa görüntüde dahi bu işlemin yapılmasını ifade etti. Sanıkların mahkemeye getirilmesi, aksi durumda ise teknik araçlar imkanıyla telekonferans yöntemiyle sanıkların sorgulanacağını belirten Kavili, müdahil avukatlardan en az iki avukatın sorgu sırasında sanıkların yanında bulunmasını istedi. Sanıkların jest ve mimiklerinin anlaşılması için birden fazla kamera kullanılması gerektiğini vurgulayan Kavili, doğrudan ve çapraz sorgunun da kullanılmasını talep etti.

Avukat Fikret Babaoğlu, referandum üzerinden iki yıl geçtiğini, iktidar ve muhalefetten bu davaya yeterince toplumsal destek göremediklerini ifade etti. Babaoğlu, tarih önünde bir hesap veremedikleri için 'yazıklar olsun' dedi. Avukat Yaşar Kaya ise normalde davaya Cemil Kırbayır'ın avukatı olarak katılacağını ancak KCK soruşturması kapsamında tutuklandığını söyledi. Duruşmaya ilk kez katıldığını dile getiren Kaya, KCK davasının hızla ilerlediğini ve onlarca insanın ifadesinin alındığını fakat 12 Eylül davasının sanıklarının ifadesinin şimdiye kadar alınamadığını kaydetti. Mahkemenin bu iddianameyi kabul etmesinin de hukuken yanlış olduğunu savunan Kaya, redd-i hâkim talebinde bulundu.

Kenan Evren'in avukatı Bülent Hayri Acar da davanın başından beri sanıkların savunulmaları açısından gerekli açıklamalarda bulunduklarını ve bulunmanın hakları olduğunu söyledi. Müvekkilleri hakkında verilen sağlık raporlarını hatırlatarak duruşmaya getirilmeleri durumunda hayati tehlikeleri bulunduğuna dikkat çeken Acar, Şahinkaya için Marmara Üniversitesi'nin raporundaki ifadenin Adli tıp raporundaki kanaati kaldırmadığını savundu. Daha önceki taleplerini tekrarladıklarını dile getiren Acar, "Bu rapor Adli Tıp Raporunun kanaatini ortadan kaldırsa bile, rapordaki çelişki müvekkilimizin getirilmemesini gerektirmektedir." dedi.

Duruşma savcısı Hakan Yüksel, müdahil taleplerinin iddianamenin okunmasının ardından değerlendirilmesini istedi. Sanıkların tele-konferans yöntemiyle hazır bulundurulmalarını talep eden Yüksel, avukatların iki müdahil avukatı bulundurulmasına dair kararın ise düzenden sorumlu olan mahkeme tarafından verilmesi gerektiğini vurguladı. Müdahillik talebinde bulunan isimlerin suçtan zarar gördüklerini kanıtlamaları durumunda taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep eden Savcı Yüksel, avukat Kaya'nın redd-i hakim talebinin de 'derhal' reddine karar verilmesini istedi.

Duruşmaya saat 17.00'ye kadar ara verildi.