12 Eylül mağduru annenin isyanı!

Manisa’nın Turgutlu İlçesi'nde, 12 Eylül darbesi ardından idam edilen ülkücülerden Selçuk Duracık'ın annesi 70 yaşındaki Birsel Duracık, bir ulusal gazetede yer alan röportajda görüşlerinin saptırıldığını ve “Referandumda ‘hayır' diyen ülkücülere hakkımı helal etmem” diye bir cümle kullanmadığını söyledi. Birsel Duracık, 22 yaşında idam edilen oğlu gibi ülkücü düşüncelere sahip olduklarını belirterek, “Yapılacak olan referandumda oyum net olarak ‘hayır” dedi.

12 Eylül darbesi ardından 4 Haziran 1983 tarihinde 22 yaşındayken idam edilen ülkücü Selçuk Duracık'ın Turgutlu'daki annesi Birsel Duracık, Zaman gazetesinde yayınlanan röportajda sözlerinin çarpıtıldığını öne sürerek tepki gösterdi. MHP İlçe Başkanı İbrahim İlerler’in evinde basın toplantısı düzenleyen Birsel Duracık, “Referandumda ‘hayır' diyen ülkücülere hakkımı helal etmem” diye bir cümle kullanmadığını, sözlerinin saptırıldığını öne sürdü. Birsel Duracık, şunları söyledi:

“Gazetede sözlerim tamamen saptırılmış ve söylemediğim cümleler kullanılmıştır. ‘Ben Kenan Evren’e hakkımı helal etmiyorum, öbür dünyada 10 tırnağım Evren'in yakasında olacak' dedim. Benim oğlum ülkücüydü, şimdi biz de onunla aynı görüşteyiz. Yapılacak olan referandumda oyum net olarak ‘hayır’ olacak.”

MHP tabanı açısından manevi etkisi bulunan 12 Eylül mağduru Selçuk Duracık gibi gençlerin, referandum öncesi iktidar partisinin siyasi amaçları doğrultusunda kullanıldığını ileri süren MHP Turgutlu İlçe Başkanı İbrahim İlerler de şöyle dedi:

“Referandum sürecini yaşıyor olduğumuz şu günlerde, maalesef basın mensubu diyemeyeceğim bazıları, Basın Kanunu ve ahlaki değerlerimize rağmen gerçekleri saptırmayı kendilerine vazife olarak değerlendirerek, siyasi iktidara yaranma çabasına girmişlerdir. Bunu da severek ve bilinçli olarak yapmaktadırlar. Yandaşlar medyadaki güçlerini ‘savaşta hile mübah olabilir’ düşüncesiyle, sanki Türk- Müslüman değillermiş gibi AKP’li olmayanlara karşı kullanıyor. Bütün ülkücülerin annesi olarak kabul ettiğimiz, Selçuk Duracık’ın annesinin evine gelerek ‘oğlunu asanların yargılanmalarını istemez misin’ sorusunu soruyorlar. Annemiz, oğlunu asanlar için ‘yargılanmalarını isterim’ diye cevap veriyor. 17 Ağustos 2010 tarihli gazetede asılsız olarak ‘hayır diyen ülkücülere hakkımı helal etmem’ başlığıyla haber yapıyor. Çekinmeden, utanmadan ülkücülere her türlü hakareti yapan zihniyet, referandumda ‘evet’ belasına, daha önce hakaretler yağdırdığı ülkücülere sığınıyor. Birsel annemizin dert yanacağı kişiler sıralamasında bu zihniyet sıralamanın sonuna dahi giremez. Bütün ülkücüler onun çocuklarıdır. Hiçbirinin Selçuk Duracık’tan farkı yoktur, olamaz da. Onun dertlerini dert olarak kabul etmiş kızı, dağ gibi damadı var. AKP ve yandaşlarının mertçe ve erkekçe yapacakları tek şey var. Çıkacaklar meydana, ‘ey halkımız, biz şu maddeyi şunun için, bu maddeyi bunun için, HSYK ve Anayasa Mahkemesi madddelerini kendimiz için istiyoruz. Beğenirseniz ne ala. Beğenmezseniz biz buradayız’ diyecekler. Kapılar ardında karagöz- hacivat oynatmanın anlamı yok. Toplumumuz artık at sinekleri istemiyor.”