YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

12 Eylül mağduru, darbecilerden, suçsuz yere yattığı 14 yılın hesabını soruyor

Kayseri'de yaşayan Mustafa Erel isimli bir vatandaş, 'Anayasa'yı ilga etme, işkence yapma, adam öldürme, yaralama...

12 Eylül mağduru, darbecilerden, suçsuz yere yattığı 14 yılın hesabını soruyor

Kayseri'de yaşayan Mustafa Erel isimli bir vatandaş, 'Anayasa'yı ilga etme, işkence yapma, adam öldürme, yaralama ve hürriyeti tahdit ettikleri' gerekçeleriyle 12 Eylül askeri darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaşları hakkında suç duyurusunda bulundu.
Erel'in avukatı Hasan İlter, suç duyurusu dilekçesini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Darbenin hemen ardından gözaltına alınan ve 14 yıl boyunca cezaevinde kalan Erel, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM)'ne de tazminat davası açtı.
'Kayseri Ülkücü Kuruluşlar' davasından yargılanan Mustafa Erel, emniyette 240 gün gibi uzun bir süre gözaltında tutuldu. Maruz kaldığı işkenceler sonrasında kendisine isnat edilen suçlamaları işlemediği halde kabul etmek zorunda bırakılan Erel, Konya Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. İyi hali gözönünde bulunduran mahkeme, cezasını ‘ömür boyu müebbet hapse' çevirdi. Kararın ardından, Kayseri Zincirdere Askeri Cezaevi'ne atılan Erel, tam ‘işkencelerden kurtuldum' derken; cezaevinde kurulan işkencehanelerde insanlık dışı uygulamamalara tekrar maruz kaldı. Gördüğü işkencelerin ardından akli melekelerini ve kulaklarını yitiren Erel, hastanede yapılan müdahalelerin ardından beyin özürlüsü olmaktan son anda kurtuldu. Erel'e uygulanan işkence, hapse döndükten sonra tekrar başladı. Erel, Turgut Özal'ın 1991 yılında çıkardığı af kanunundan yararlanacağı güne kadar, hapishanedeki işkencelerin sistematik olarak devam ettiğini ifade etti.
Mustafa Erel, aftan yararlanıp salıverildiğinde, 'artık serbest kaldım' düşüncesiyle hayata kaldığı yerden dört elle sarıldı, mutlu bir hayat sürmeye başladı. Evlenen Erel, biz kız çocuğu babası oldu. Ancak, onun yaşadığı mutluluk da fazla sürmedi. Cuntanın kalıntıları, 1993'ün Eylül ayında, bir gece yarısı evi basılıp, gözaltına alındı. Gerekçe olarak da 12 Eylül öncesinde işlediği suçların cezasını çekmemesi ve 14 yıldır aranması gösterildi. Cezasını çektiğine dair belgeleri yetkililere gösterdi, ancak belgeler dikkate alınmayarak demir parmaklıklar arkasına tekrar geri gönderildi.
Aynı isnatlardan dolayı tekrar hapse atılmasını hazzedemeyen Erel, demir parmaklıklar arkasından suçsuzluğunu kanıtlamak için her gün onlarca dilekçe yazar. Yazdığı dilekçeleri dönemin cumhurbaşkanı, başbakanı, siyasi parti liderleri dâhil olmak üzere birçok kişiye de iletir. Fakat bu çabaları her defasında karşılıksız kalır. İki yıl boyunca yazdığı binlerce dilekçenin karşılıksız kaldığını gören cezaevi savcısı ile müdürü de “Mustafa Erel'in dosyası olmamasına rağmen, bu kişi neden tutuklu?” sorusunu yetkili mercilere sorar. Cezaevi yöneticilerinin dikkate aldığı tutuklanma halinin ardından, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkeme'si de Mustafa Erel'in dosyasını 3 yıl sonra incelemeye alır. İncelemenin ardından mahkeme Mustafa Erel'in, cezasını çektiği ve fazladan 5 yıl hapis yattığını gerekçe göstererek 1997'de serbest bıraktı.
Yıllardır kendisine uygulanan bu insanlık dışı muameleler karşısında sessizliğini koruyan Mustafa Erel, 12 Eylül 2010'daki referandumun ardından, 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren darbecileri koruyan geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla sessizliğini bozdu. Erel, Milli Birlik Konseyi üyelerinden Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Necat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun, Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Haydar Saltık hakkında, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na adli dava, insanlık suçuna maruz kaldığı gerekçesiyle de Türkiye hakkında AİHM'ye tazminat davası açtı. Erel, haksız yere yıllarca hapishanede kaldığı gerekçesiyle 400 bin maddi, 100 bin lira da manevi tazminat talep ediyor.
Kayseri'de günah keçisi gibi toplanan yüzlerce gençlerden biri olduğunu ifade eden Mustafa Erel, maruz kaldığı işkencelerden dolayı hala travmalar geçirdiğini ifade etti. Gençliğinin, suçsuz yere yattığı hapishanelerde heba edildiğini kaydeden Erel, “Herhangi bir suç işleseydim çektiklerim fazla zoruma gitmeyecekti. Ancak, maruz kaldığım insanlık dışı muameleleri aradan yıllar geçse de unutamıyorum.” diye ifade etti.
Mustafa Erel, 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren Orgeneral Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliği tarafından açılan soruşturma kapsamında ifadelerinin alınmasının da yıllardır bekledikleri bir gelişme olduğunu kaydetti. Sürecin sonuna kadar devam etmesi gerektiğini belirten Erel, Kenan Evren'in “gene olsa gene yapardım.” sözünün talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi. Erel, şöyle konuştu:
“Aradan yıllar geçse de darbeciler, demokrasiden pay almıyor. Onlar, memleketin faydası için değil, yönetimi kendi eksenlerinde bulundurmak için tekrar darbeye sarılmaktan geri durmazlar. Zihinlerinde hala, yönetimi ellerinde bulundurmak için yaşattığı ‘darbecilik' söz konusu. Bunu yapmak için de her yolu mubah görürler. Benin gibi hayatının baharındaki gençlerin zindanlarda çürümeleri onlar için bir anlam ifade etmez.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler