Geçici 15. maddenin kaldırılması ihtimali hukukçuları yine ikiye böldü. Bazılarına göre darbe zaman aşımına uğradı. Karşı çıkanlara göreyse zaman aşımının önü kesildi.
AKP’nin Anayasa değişikliği paketinden “sürpriz” çıkacağı ve sürprizin de “Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması” olacağı iddiaları, 12 Eylül darbesini yapanlar ile Danışma Meclisi ve darbe hükümetinde yer alanların yargılanıp yargılanmayacağı tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Geçici 15. madde, 12 Eylül 1980’den 6 Kasım 1983’te yapılan genel seçimlere kadar görev yapan Milli Güvenlik Konseyi, bu konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetler ve Danışma Meclisi üyelerine karşı cezai, mali veya hukuki dava açılamayacağını düzenliyor. Madde ayrıca bu organların kararlarını yerine getirenlere de koruma sağlıyor.
’Sanık lehine yorum’ kurtarır
12 Eylül darbesinin yargılanması önündeki en büyük engel ise zaman aşımı olarak görülüyor. Darbeciler hakkında istenecek en ağır ceza “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olabilecek. Eski Türk Ceza Kanunu’na göre bu suç 20 yıllık dava zamanaşımı süresine tabiydi. Zaman aşımını kesen bir işlem olduğunda bu süre 30 yıla uzuyordu. Yeni TCK’da zaman aşımı süresi 30 yıla, kesen işlem olduğunda da 45 yıla çıkarıldı. Ancak Ceza Hukuku’nda “sanık lehine” olan düzenleme geçerli olduğu için yeni TCK hükümleri 12 Eylül’cüler için uygulanamayacak.
12 Eylül’cüler hakkında dava açtığı için HSYK’nın meslekten attığı eski savcı Sacit Kayusu, 2000 yılında hazırladığı iddianamenin zaman aşımı süresini kestiğini ve 30 yıla uzattığını savunuyor. Bu durumda suçun işlendiği tarih olarak darbeden sonra ilk seçimlerin yapıldığı Kasım 1983 kabul edilirse zamanaşımı süresi 2013 Kasım ayına kadar uzuyor.
İşkenceden yargılanabilirler
Emekli askeri hakim Ümit Kardaş, yeni TCK ile işkence suçunda zaman aşımının kalktığına dikkat çekerek “Her ne kadar eski TCK döneminde işkenceye zamanaşımı öngörülmüşse de uluslararası hukukta ’insanlığa karşı suç’ kategorisindeki suçların zamanaşımından düşmeyeceği yönünde de bir görüş var. Darbe döneminde yapılan sistematik işkenceler nedeniyle zaman aşımı olmaz denilebilir” dedi.
Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk ise geçici 15. maddenin darbeciler için bir af hükmü olduğunu, halkoylaması ile yürürlüğe giren bir affın daha sonra geri alınmasının mümkün olmadığını savunuyor. Emekli askeri hakim Ümit Kardaş ise bu görüşe karşı çıkarak düzenlemenin bir af niteliği taşımadığı görüşünü dile getiriyor.
Tazminat davaları açılabilir
Geçici 15. maddenin kalkmasının önemli bir sürprizi ise Evren, Tümer ve Şahinkaya’ya karşı tazminat davalarının açılması olabilecek. Maddede “mali ve hukuki” açıdan da dava açılamayacağı düzenlendiği için darbe nedeniyle maddi ve manevi zarar görenler kişisel tazminat davası açamıyordu.
EVREN, ŞAHİNKAYA VE TÜMER KALDI
Anayasa’nın Geçici 15. Maddesi’nin kalkması halinde yargılanması gündeme gelecek olan darbeyi yapan dönemin 5 MGK üyesi orgeneralden Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya ile oramiral Nejat Tümer hayatta. Nurettin Ersin, Sedat Celasun ise hayatta olmadıkları için yargılanmaları söz konusu olmayacak. Bülent Ulusu hükümetinde görev alan bakanlar ile Danışma Meclisi’nde görev alan 160 kişiden hayatta olanların yargılanması gündeme gelecek. Tunceli Milletvekili Kamer Genç de Danışma Meclisi üyesi olarak yargılanabilecek.
Evren’den yorum yok
7’İNCİ Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in, AK Parti’nin hazırladığı anayasa değişikliği paketinde 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının yolunu açan geçici 15’inci madde düzenlemesinin de yer almasıyla ilgili olarak yorum ve açıklama yapmayacağı bildirildi. Evren’in Özel Kalem ve Koruma Müdürü Mehmet Gökçe, “Sayın Evren şu anda hiçbir yorum ve açıklama yapmayacak. İlerleyen günlerde gelişmelere göre açıklama yapılabilir” dedi.(Vatan)