HABER

12 Mart'ın gizli tarihi

12 Mart'ın gizli tarihi

Klavyenizin sol(<-) ve sağ(->) tuşlarını kullanarak galerimizi gezebilirsiniz

12 Mart Muhtırası’ndan iki saat önce MİT Müsteşarı Fuat Doğu Başbakan Süleyman Demirel’i telefonla arar ve istifasını ister. İşte o konuşmanın deşifresini yayımlıyoruz.... O konuşmada “Cumhurbaşkanımızın zatı âlinize selamları var. Sayın Başbakan’ın kabinesi hemen istifa ederlerse çok iyi olur, dediler” diyen Doğu’ya Demirel, “Ne diyeyim Fuat Paşa!” yanıtını veriyor


12 Mart muhtırasının en önemli anları MİT Müsteşarı Korgeneral Fuat Doğu ile Başbakan Süleyman Demirel arasında cereyan eden, Süleyman Demirel’in istifa etmesinin istendiği telefon görüşmesidir. MİT Müsteşarı Fuat Doğu’nun Başbakan Süleyman Demirel’i aradığında yapılan tarihi görüşmeye ait deşifrenin birebir aktarımı aşağıdadır. Bu görüşmede Başbakan (B.B.), Fuat Doğu (F.D.) olarak tanımlanmıştır:


B.B. : Ne var ne yok
F.D. : Durum hiç iyi değil, Türkiye vahim bir buhran eşiğinde ve bugünler çok kritik
B.B. : Anlıyorum, fakat neye karşı, ne için?
F.D. : Kabineniz Türkiye’yi bugünkü buhranlı hale soktuğu kanaati umumi Halk’da olduğu gibi Silahlı Kuvvetlerde de aynı düşünce hakim.
B.B. : Gelen Komutanlarla bir karar almışlar mı?
F.D. : Ben Komutanlarla temas etmiyorum ve bir şey öğrenmek intibaını vermek istemem, ancak; akseden bilgiler çekilmeniz üzerinde genel bir mutabakat var.
B.B. : Bu bana değil, Cumhuriyeti istemediklerine delalet eder.
F.D. : Şu anda bütün birlikler alarm halinde bir sol ihtilal ve buna karşı olanlar var.


B.B. : Bunun sevk ve idarecileri var mı? Ayrıntılarını söyleyebilir misiniz?
F.D. : Öteden beri Ordudaki memnuniyetsizlikleri ve sebeplerini, memnun olmayanları büyüklerime bildiriyorum.
B.B. : Ben bilhassa lider ve bu işi organize edenler var mı? Onu öğrenmek isterim.
F.D. : Bu hususta bir bilgiye sahip değilim, yalnız bir kere daha tekrar edeyim ki Türkiye’yi felakete sürüklememek lazım. Karar sizin şahsınıza ait. Bir tarihi karar vermek mecburiyetindesiniz.
B.B. : Siz bir şeyler öğrenebilirseniz öğleye doğru tekrar telefon ederim.
Fuat Doğu, Süleyman Demirel ile yaptığı telefon konuşması hakkında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a da bilgi verdi. Bunun üzerine Cevdet Sunay, Fuat Doğu’ya aşağıdaki hususları hemen Başbakan Demirel’e iletmesini istedi. Bu, Fuat Doğu’nun aynı gün Demirel ile yaptığı ikinci konuşmaydı.


B.B. : Efendim
F.D. : Sayın Başbakanım zatı alinize ben biraz evvel durumun vahametini arz etmiştim. Bilahare Cumhurbaşkanımızla konuştum. Cumhurbaşkanımızın zatı alinize selamları var. Sayın Başbakanın kabinesi hemen istifa ederlerse çok iyi olur, bilahare çok ağır bir durumla karşılaşılacak dediler ve sizden rica ettiler ve bir Milli Koalisyona gidilmesini rica ediyorlar. Bana bunu Sayın Başbakana tebliğ edin dediler.
B.B. : Ben kendisi ile bir görüşeyim.
F.D. : Nasıl emrederseniz, bir telefonla konuşursanız iyi olur.
B.B. : Hı...
F.D. : Evet efendim ve aldığımız haberlerde o şekildedir. Zatı aliniz bu hareketinizle sabahleyin de arz ettiğim gibi tarihi bir hizmet yapacaksınız Sayın Başbakanım. Bir emriniz var mı efendim?


B.B. : Eee. Ne diyeyim Fuat Paşa.
F.D. : Efendim itimat buyurun tarihi bir hizmet yapacaksınız.
B.B. : Hayır, benim için tarihi bir hizmet yapmak meselesi değil de daha çok demokrasiyi bitiririz.
F.D. : Efendim.
B.B. : Ne zaman görüştünüz Cumhurbaşkanımızla?
F.D. : Hemen 15 dakika evvel
B.B. : Kendisi ile ben bir görüşsem
F.D. : Ben telefonla görüşmenizi daha uygun olacağını şu sırada şey yaparım. Çünkü bugün yarın çok kritik bir devre içerisindeyiz.
B.B. : Tamam
F.D. : Evet. Tabii takdir buyurursanız bir teşkilat olarak devamlı olarak arz ettik.
Demokrasiyi zatı aliniz bu istifa ile kurtaracaksınız aksi takdirde, sol demokrasiyi zaten ortadan kaldıracak. Durum çok vahim bir vaziyete gelmiştir. İstifanız ve Milli Koalisyona gidilmesi hiç olmazsa demokrasiyi ve Türkiye’yi ortadan kaldırmak isteyen solu ezme bakımından büyük ölçüde fırsat verecektir.
B.B. : Evet, ben şeyi aldım yani sizin bana ilettiğiniz mesajı aldım. Bakayım ben de. Peki Fuat Paşa
F.D. : Hürmetler ederim.
Kritik saatlerin yaşandığı bu konuşmaların hemen ardından saat 13.00’de TRT aracılığıyla askerlerin muhtırası yayınlandı.


Demirel’in Güniz Sokak’taki evinin kapısına, istifa mektubunu göndermesinin hemen ardından albay rütbesinde bir asker geldi.
Albayın isteği şaşırtıcıydı:
“Efendim, birtakım üniformalı kişiler var, emekli edilecek. İmzalar mısınız?”
Demirel güldü.
“Getir bakalım imzalayayım” dedi, “Çünkü ben hala Başbakanım.”
Demirel’in imzaladığı Ordu içindeki bazı askerlerin emekliye sevkedilmesini düzenleyen evraktı. Aralarında Genelkurmay Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral Mehmet Tuğcu, Hava Kuvvetleri Komutanı’nın Özel Kalem Müdürü Kemal Tunusoğlu, Plan ve Prensipler Dairesi’nin komutanı Celil Gürkan ve daha birçokları olmak üzere toplam 5 General, 1 Amiral ve 35 Albay vardı. İstifa etmiş Demirel’in imzasıyla o isimler aynı gün apar topar emekliye sevk edilir. Üstelik de Başbakan Süleyman Demirel’i devirme hesapları yapan Faruk Gürler ve Muhsin Batur’un bilgisi dâhilinde devrik Başbakan Süleyman Demirel’in imzasıyla. Bu olayın ardından yüzlerce genç subay ile ilgili soruşturma başlatıldı, bir o kadarının da ordudan ilişkisi kesildi. 9 Mart’ta yapılamayan darbenin önemli ismi Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur.


Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği’nin içindeki MİT’e ait Marmara Köşkü o gün çok önemli konuklarını ağırlıyordu. Başbakan Süleyman Demirel, üst düzey komutanlar ve MİT yetkilileri toplantı halindeydi. MİT Müsteşarı Fuat Doğu, önündeki dosyanın kapağını aralayarak sessizliği bozdu: “Balon Harekâtı adı verdiğimiz çalışma sonucunda, teşkilatımız parlamentodaki bazı kişilerle, ordu içindeki bazı kesimlerin ortaklaşa cunta çalışmaları içinde olduğunu tespit etmiştir. Cuntanın ordu üst kademeleri ile ilişkileri, ordu içinde kontak kurduğu komutanlar vardır...”


“Ordu içinde kontak kurulan adam kim?”
Kısa bir sessizliğin ardından Fuat Doğu “Sizsiniz...” yanıtını verdi.
Salonda bir anda soğuk rüzgârlar esti. Süleyman Demirel, duydukları karşısında çok şaşırmıştı, yüzü allak bullak oldu. Cuntacılıkla suçlanan Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur da böyle bir cevap beklemiyordu, o da şaşırmıştı. “Ben demokrasiye bağlı bir askerim. Nitekim 22 Şubat’ta yapılan darbe girişimi sırasında uçaklardan attırdığım, demokrasiyi savunan bildirimi size okuyayım müsaade ederseniz” dese de kafalardaki soru işaretini ortadan kaldıramamıştı. Fuat Doğu bu çıkışıyla darbeyi deşifre etmişti...


Darbenin deşifre edilmesini hazmedemeyen sol cunta 9 Mart 1971 günü son bir hamle yaparak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve iki kuvvet komutanlığından birçok generalin katıldığı bir toplantı yaptı. Cuntada “Yavuz Bey” kod adıyla anılan Batur, Marmara Köşkü’nde Başbakan Demirel’e “Demokrasiye Bağlılık” teminatı vermesine rağmen bu kez darbe kararı alınacak bir toplantıya katılıyordu. Toplantıdan; “Her şey hazır, eylem için düğmeye basmamız yeterli” sonucu çıktı.


Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, toplantıyı ve oradaki kararlılığı öğrenmişti. Ertesi gün Genişletilmiş Komuta Konseyi’ni topladı. Bu konsey Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri komutanları ile bu kuvvetlerin Or ve Kor Generalleri ile Amirallerden oluşuyordu. Burada “Silahlı Kuvvetler olarak beraber hareket edelim, hükümete reformların yapılması yolunda bir muhtıra verelim” kararı çıktı ve muhtıra 12 Mart günü verilerek, Başbakan Süleyman Demirel istifa etmek mecburiyetinde bırakıldı. Hem MİT’in darbeyi deşifre etmesi, hem de Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın müdahalesi ile 9 Mart günü yapılması düşünülen “Sol” darbe önlenmiş, onun yerine parlamentonun kapatılmadığı, kan dökülmeyen, ordu içinde çatışmaya yol açmayan emir-komuta zinciri içinde bir müdahale yapılmıştı.


Askerler ve Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Süleymen Demirel’in istifa edeceği izlenimi almışlardı. Nitekim akabinde, yani 12.3.1971 tarihli Başbakanlık Özlük ve Yazı İşleri : 1/1-2138 sayılı, “Hükümetin İstifası” konulu Cumhurbaşkanlığı Yüce Katına hitaben yazılan yazı ile Süleyman Demirel hükümeti istifa etti. Demirel’in Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a gönderdiği mektup şöyleydi:


Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları tarafından zatı devletlerine, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi başkanlarına tevdi edilip bugün Türkiye Radyolarının saat 13.00 bülteninde Türk Kamuoyuna duyurulan muhtıranın Anayasa ve hukuk devleti anlayışı ile telifini mümkün görmediğimizden Hükümetin istifa kararı aldığını saygı ile arz ederiz.”

En Çok Aranan Haberler