İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden, Uzm. Psikolog Emrah Polat emeklilik döneminde depresyona girmemek için gerekli adımları belirtti: ‘’İnsan işini sadece bir zorunluluk ve bir araç olarak görür ve yapılması gerekenleri yeterli zaman ve enerjiyle gerçekleştirirken, kimisi de işini ilk planda, özel yaşamının önünde tutabilir. işkolik olarak değerlendirebileceğimiz bu kişiler işin dışında da aklı işte kalan.
İsle gereğinden fazla sorumluluk alan, işi en iyi şekilde yapmak için mücadele eden kişilerdir. Ancak çalışma hayatları süresince iş ile ilgili aktiviteler zamanlarını doldurduğundan ve iş dışı aktivitelerle zamanlarını geçirme alışkanlıklarına bu nedenle sahip olamadıklarından, emekli olunca yaşadıkları boşluk ve işe yaramama hissi daha fazla olabilmektedir”
Emeklilik yaşlılığa geçiş değildir. Sadece aktif çalışma hayatının durum değiştirmesidir. Emekilik sonrasında da hala çalışabilir, tam zamanlı olmayan işlerle uğraşabilirsiniz. Umutsuzluğa kapılmamak için tercihlerinizi gözden geçirin.
Belli bir günlük programa bağlı kalmak kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Örneğin; her sabah belli bir saatte kalkabilir, yürüyüş yapabilir, gazete okuyabilir ve kahvaltı edebilirsiniz.
Kendinize yeni meşguliyet alanları yaratın. Emeklilik dönemi evde geçirilmesi gereken, içi bir türlü doldurulamayan uzun ve sıkıcı günler haline dönüşmesin!
Dostlarınızdan uzaklaşmamaya çalışın.
Hobisi veya uğraşacak bir şeyleri olmayanlar hayattan zevk almamaya ve dolayısıyla erken yaşlanmaya başlarlar.
Zihninizi dinç tutmak için bulmacalar çözebilir veya kelime oyunları oynayabilirsiniz. ''İşleyen demir ışıldar'' mantığı vücudunuz için olduğu kadar zihniniz için de geçerlidir.
İlle de çok uzaklara gitmeniz veya pahalı tatiller yapmanız gerekmez. Yakın çevrenizde de çok güzel imkânlar bulabilirsiniz. Yaratıcılığınızın sınırlarını zorlamanın vakti geldi!
Yarıda bırakılmış eğitimleriniz varsa bunları tamamlayabilir ya da yeni bir eğitim programına başlayabilir veya sadece eğlence olsun diye lisan, dans, resim gibi dersler alabilirsiniz.
Sadece bir şeyler başarmış olma ve kendinizi hâlâ işe yarıyor hissetmenin ötesinde topluma da yaralı olursunuz. Bunun için okullar, hastaneler, müzeler, kütüphaneler ve sosyal yardımlaşma kurumlarını her yerde bulabilirsiniz.
Boş zamanlarınızda ne yapmak istiyorsanız bunları planlayın. Hafta sonlarında ve tatilde bu planların provasını yapın. Yavaş yavaş çalışma saatlerinizi veya sorumluluklarınızı azaltın. Emekliliğinizi üretken hale getirmeyi istiyor musunuz, yoksa ''Yeter artık dinlenip hobilerimle uğraşacağım'' mı diyorsunuz, düşünün.
Mesela emekli olduğunuzda gününüzü eşinizle geçirmek işlerinizi kolaylaştırır mı, yoksa zorlaştırır mı? Bu durumu iyice tartın ve ona göre hobiler bulun.
Eğer kimliğiniz, kişisel itibarınız ve sosyal çevreniz, kariyerinize yakından bağlıysa, emekliliğe uyum konusunda zorlanabilirsiniz. Bu durumda; kendinize başarı ve statü ruhu verecek yeni yollar keşfetmeye çalışmalısınız.
Unutmayın ki; ilk altı ayı boyunca amaçsızlık, huzursuzluk, endişe ve hafif depresyon hissetmek veya geçmişin muhasebesini yapmak, pek çok kişi için normaldir.