HABER

13 Ekim İngiltere basın özeti

Ankara'da Cumartesi günü yapılan bombalı saldırı İngiltere gazetelerinde yer tutmaya devam ediyor. İlgili haberlerde yasın artık öfkeye döndüğüne ve cenazelerde AKP ve Erdoğan'a yönelik sloganlar atıldığına dikkat çekiliyor.

13 Ekim İngiltere basın özeti

Ankara'da Cumartesi günü yapılan bombalı saldırı İngiltere gazetelerinde yer tutmaya devam ediyor.

Independent "Yas tutanlar 'katil Erdoğan'ı suçluyor" başlığını kullanıyor.

Nur adlı bir taksi şöforünün son 3 gündür yaşadıklarını anlatarak başlayan haberde, patlamada yaralanan arkadaşını taksisiyle hastaneye getiren Nur'un "Yaralılara yardım edecek bizden başka kimse yoktu" sözlerine yer veriliyor.

Ülkede ilan edilen ulusal yasa rağmen şiddetin devam ettiğine dikkat çekilirken, muhaliflerin bu durumdan "güvenliği sağlayamayan devleti" sorumlu tuttuğu belirtiliyor.

Haberde Pazartesi günü yapılan cenaze törenlerinde hükümet ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı sloganlar atıldığı kaydediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın patlamanın ardından yaptığı yazılı açıklamadan başka bir tepki vermediği ve sessiz kalmayı seçtiği de Independent'ın vurgu yaptığı bir diğer nokta.

"Emniyet'teki temizlik Türkiye'yi saldırılara açık hale getirdi"**Times** gazetesi, üst düzey bir güvenlik yetkilisinin, Emniyet'te Gülen cemaatine üye oldukları gerekçesiyle görevden alınan polislerin yarattığı boşluğun, Türkiye'yi saldırılara karşı daha kırılgan hale getirdiği iddiasına yer veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aralık 2013'te partisi AKP'yi yolsuzluk iddialarından temizlemeye çalışırken başlattığı operasyonda 350 üst düzey polisin görevden alındığı, bunun da teşkilatta boşluklara yer açtığı belirtiliyor.

Gazetenin konuştuğu, ismi verilmeyen üst düzey güvenlik yetkilisi "Gülen cemaatine yönelik operasyonda 20 yıldan fazla deneyimi olan polisler görevden alındı, yerlerine AKP'yi yolsuzlukla suçlamayacağından emin olunan polisler getirildi. Şu an polisin istihbarat ve terörle mücadele bölümünde çalışanlardan hiçbiri ne yaptığını bilmiyor" diyor.

Haber şöyle devam ediyor:

"Konuştuğumuz kaynak, evcilleştirilmiş polis gücünün IŞİD'in ülke içinde hareket etmesine izin verdiğini belirtiyor. Hükümet Ankara'daki saldırıyla ilgili IŞİD'i suçluyor ama birçok Türk saldırının hükümetin işi olduğuna ve seçim öncesi tansiyonu arıtramk için yaptığına inanıyor".

Gazete polisin Ankara saldırısıyla ilgili olarak Yunus Emre Alagöz'ü aradığını, kardeşinin Temmuz'da Suruç'ta kendisini patlattığı günden bu yana Alagöz'ün kayıp olduğunu bildiriyor.

Guardian'ın Ankara'daki muhabiri ise ülkede saldırıdan sonra oluşan yas havasının öfkeye döndüğünü, öfkenin cenazelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'ye yönedilğini belirtiyor.

Haberde sözlerine yer verilen ve Kürt olduğu belirtilen Yüksel adlı bir gösterici, patlama sonrasını "cehennem" olarak tanımlıyor: "Vücudunun sağ tarafı ciddi şekilde yaralanmış olan bir kadın bana tutunup 'yardım et, yardım et' dedi. Eğilmiş yardım ederken bir polis beni tutup kenara attı ve yardım edemeyeceğimi söyledi. Onların ölmüş göstericilere 'terörist' dediğini duydum. Yanlarına gidip 'siz Müslüman olamazsınız' dedim".

Gazete, sendikaların patlamalardaki ölü sayısının 180'ı bulabileceğini tahmin ettiğine dikkat çekiyor.

Haber Ankara'da Numune Hastanesi'nde tedavi görmekte olan bir yaralının sözleriyle son buluyor: "Gözlerimi kapadığımda ceset parçaları görüyorum".

"Türkiye Pakistan mı oluyor?"İngiliz tarihçi Mark Almond, Daily Telegraph'taki yazısına "Türkiye Pakistan mı oluyor?" başlığını atmış:

"Bir yıl önce Türkiye'yi böyle bir karşılaştırmaya sokmak mantıksız görünürdü. 2000'den sonra Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin demokrasi ve ekonomik gelişmeyi birlikte götürebileceğini gösteren bir örnek haline gelmişti. Ancak son yıllarda Türkiye'deki yavaşlama gittikçe daha görünür oldu. Ankara'da yaşanan saldırı, ülkenin yinelenen terörizm sorununun son örneği".

Yazıda asıl şüphelinin IŞİD olduğu Türkiye hükümetince açıklanmış olsa da, sonrasında IŞİD ile savaşan Kürt hedeflerine saldırılar düzenlendiği belirtilirken, bunun Erdoğan'ın dış politikasının ne kadar "karanlık" olduğunun bir göstergesi olduğu yorumu yapılıyor.

Almond Kürtlerin çoğunluğunun son aylardaki saldırılardan hükümeti sorumlu tuttuğunu yazarken, bunun korkunç bir şekilde Pakistan gizli servisince Taliban ve Afganistan'daki El Kaide arasında oynadığı ikili oyunu hatırlattığına dikkat çekiyor.

Yazı "Tabi ki Türkiye de Pakistan gibi sadece sınırları içinde büyüyen bir tehditle karşı karşıya değil. İkisi de zorlu bir coğrafyada yer alıyor. İkisi de Batılı müttefiklerinin, durumlarını daha da kötüleştirecek politikalar izlediğini iddia edebilir. Ama her ikisi de kendi kendine açtığı yaraları iyileştirmek zorunda".

'Suriye gerilimi, Türkiye- Rusya ekonomik bağlarını tehdit ediyor'**Financial Times** gazetesinde, Suriye'deki gelişmelerin, Ankara ile Moskova ilişkilerinde neden olduğu gerilimi inceleyen detaylı bir yazı yer alıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Rusya'nın Soçi kentinde yapılan Kış Olimpiyatları'nın açılışına katılan tek Batılı lider olduğu hatırlatılarak başlayan makalede, bu sıcaklığın bugün artık uzak bir hatıra olarak göründüğü belirtiliyor.

Suriye'de Esad yönetimini destekleyen Putin ile Esad'a karşı olan Erdoğan'ın bu yüzden ihtilafa düştüğüne, bunun da önemli enerji ilişkilerini tehdit ettiğine dikkat çekilen haber, şöyle devam ediyor:

"Türkiye, Rusya doğalgazının ikinci büyük tüketicisi. Karadeniz'den geçecek olan yeni boru hattının bu ilişkiyi daha da sağlamlaştırması bekleniyordu. Ama şimdi projenin geleceği belirsiz".

Erdoğan'ın geçen hafta Rusya'ya yaptığı doğalgaz ve nükleer santral uyarılarını hatırlatan gazete, Türkiye'nin bu tehdidinin Rusya'nın ekonomik olarak Batı'dan daha da izole olmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor.

"Moskova bu tehditleri görmezden gelirken, normalde sakin olan Rus medyası ise endişeli" yorumu yapılıyor.

Haberde görüşüne yer verilen Ekonomi ve Dış Politika Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, iki ülke arasında, Suriye konusunda oldukça kırılgan olan "anlaşmazlıkta anlaşma" politikasının artık sürdürülemez olduğunu ifade ediyor.

İki ülke arasındaki doğalgaz, inşaat sektörü ve turizm ilişkilerine dair rakamların verildiği makalede, Türkiye'nin geçen yıl Rusya'dan 27.4 milyar metreküp gaz ithal ettiği, bunun da toplam tüketiminin %56'sına denk geldiği; Türk inşaat şirketlerinin Rusya'daki Kış Olimpiyatları'nda 50 milyar doalrdan fazla ihale aldığı; sadece geçen yıl 3.3 milyon Rus turistin Türkiye'ye giderek ülke ekonomisine 3.7 milyar dolar kazandırdığı belirtiliyor.

Gazete, karşılıklı çıkar ilişkisinin özellikle enerji sahasında nasıl koparılabileceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor.

Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Vakfı Başkan Yardımcısı Alexei Grivach "Türkiye Rus gazına sırtını dönemez, Rusya'nın yerini alabilecek bir alternatifleri yok" diyor.

En Çok Aranan Haberler