14 Kasım Dünya Diyabet Günü

Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Şube Müdürü Dr. Rana Beşler, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Diyabet hastalığı hakkında bilinmeyenleri anlatan Beşler, erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

Beşler, açıklamasında, “Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı) insan vücudundaki pankreas adlı salgı bezinin yeterince insülin hormonu üretmemesi veya insülinin vücut ta yeterli şekilde kullanılmaması sonucu gelişen bir hastalıktır. Kişi beslenerek kana geçen glikozu kullanamaz ve Kan şekeri yükselir. Kana geçen glikoz ancak insülin hormonu ile hücrelere girebilir. Bu yetmezlik durumu hastalık başladığı andan itibaren ömür boyu sürecektir” dedi.

“Sağlıklı bir kişinin açlık kan şekeri 126 mg/dl, Tokluk kan şekeri (yemekten 2 saat sonra) 200 mg/dl’nin üzerine çıkmaz” diyen Beşler, “Bunun üzeri Diabetes Mellitus olarak kabul edilir. Kan şekeri yüksekliği devam ederse sık idrara çıkmak, çok idrar yapmak, çok su içmek, halsizlik ve kilo kaybı olur. Çünkü vücut hücreleri enerji kaynağı olarak depolarındaki yağları ve proteinleri yakıt olarak kullanmaya başlar” ifadelerini kullandı.

Beşler, “Tüm Dünyada ve ülkemizde insülin hormonu kaşiflerinden olan Kanadalı tıp Doktoru Frederic Barting’in Doğum günü olan 14 Kasım Dünya Diyabet günü olarak kabul edilmiştir. 2011 yılında Uluslararası Diyabet Federasyonu verilerine göre Dünyada 366 Milyon diyabetli hasta, 183 milyon da tanısı tam konulmamış hasta tespit edilmiştir. Ülkemizde ise tam 7 milyon kişi hastalıkla yaşamaktadır. Ne yazık ki adı gibi şeker olmayan bu hastalık uzun dönemde kontrol altına alınmadığında körlüğe, kalp damar sistemi hastalıklarına, böbrek yetmezliğine, sinir sistemi bozukluğuna, inmeye, kemik kaybına, cinsel sorunlara neden olabilmektedir. Tedavideki kan şekeri ayarını sağmak amacıyla diyabet komplikasyonlarını önlemek veya komplikasyon gelişimini yavaşlatmak mümkündür. Ülkemizde iyi tedavi edilmediğinde yaşamsal tüm organlarda kalıcı bozukluğa neden olan hastalık, yaşam kalitesini hem önemli düzeyde azaltmakta hem de tedavi maliyetlerini çok yükseltmektedir” dedi.

Beşler açıklaması, “Özellikle ailesinde diyabet öyküsü olan, obez, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşayan hipertansiyonu olan, gebeliğinde iri bebek doğuran kişiler risk grubunu oluşturmaktadır. Diabetes Mellitus tedavisinde ağızdan alınan ilaçlar ve -/veya insülin kullanılır. Bunun yanında kişinin beslenme alışkanlıkları ve eksersiz programları tedavinin en önemli parçalarıdır. Unutulmamalıdır ki hastalık ile yaşamın en önemli şartı diyabet hakkında bilgi sahibi olmak ve tedavi programına tam uyularak olur. Tüm halkımızın hastalık hakkında bilinçlenmesi erken tanı ve tedavide önemlidir” diyerek tamamladı.