CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, okullara süt dağıtımına ilişkin, "Binin üzerinde çocuk hastalanacak, koluna serum takılacak, hastanelere gidilecek, gözümüze bant çekeceğiz, biz görmeyeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından JW Marriott Otel'de Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen programda, tarımın insanlık tarihi kadar eski ve önemli bir sektör olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında tarımı desteklemek için bazı yasal düzenlemeler yaptıklarını söylediğini dile getirerek, "Doğrudur, bu yasalardan birisi de Tarım Kanunu'dur. Tarım Kanunu'nun 21. maddesinde diyor ki: Bütçeden ayrılacak kaynak, dolayısıyla tarımın teşviki için milli gelirin yüzde birinden az olamaz. Demek ki milli gelirin her yıl en az yüzde biri tarıma teşvik için ayrılmak zorunda. Bu kanun çıktığı tarihten bu yana hiçbir zaman milli gelirin yüzde biri oranında tarıma destek verilmedi. 2007'den 2010 yılına kadar çiftçinin bu kanun dolayısıyla alacağı 16 milyar lira" şeklinde konuştu.
2002'de çiftçinin 3,5 kilo buğday sattığı zaman bir litre mazot alabildiğini, bugün ise 8 kilo buğday satıp ancak bir litre mazot alabildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu tablonun Türkiye'nin hiçbir yerinde değişmediğini vurgulayarak, "Benim hükümete bir tavsiyem var. Dinlerlerse de bir gerçeği sağlamış oluruz. Bütün petrol ofisi istasyonlarına bir tabela assınlar 'vergi dairesi' diye. Vergi dairesinin neresi olduğu da ortaya çıksın" ifadelerini kullandı.
Son 10 yılda buğday ekiminde 13 milyon dönüm alanlık azalma meydana geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, bunu çiftçinin içinde bulunduğu sıkıntının bir diğer göstergesi olarak nitelendirdi.
"BİZ KENDİ ÇİFTÇİMİZİ DEĞİL, AMERİKAN ÇİFTÇİSİNİ, ARJANTİN ÇİFTÇİSİNİ DESTEKLİYORUZ, BU GERÇEĞİ UNUTMAYIN"
Kılıçdaroğlu, tarım ve hayvancılık sektöründe ithalatın artmasına ilişkin, hükümetin yanlış uygulamalarının yerli üretimi sıkıntıya soktuğunu belirtti.
"Biz kendi çiftçimizi değil, Amerikan çiftçisini, Arjantin çiftçisini destekliyoruz. Bu gerçeği unutmayın" diyen Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında CHP'nin iktidar olması durumunda mazottaki ÖTV ve KDV'yi kaldıracaklarına ilişkin sözlerine işaret ederek, hükümetin petrolün dışarıdan gelmesi nedeniyle bu öneriyi uygulanabilir bulmadığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "3,5 milyar litre karşılığında çiftçiden ÖTV ve KDV olarak 9 milyar lira vergi alınıyor. Peki, çiftçiye verilen teşvik ne- 6-7 milyar lira. Sol cebine koyuyor 6 milyar lira, sağ cebinden alıyor 9 milyar lira. Bunun adı da çiftçiye destek oluyor".
"TÜRKİYE DÜNYADA BİR NUMARA OLDUĞU ÜRÜNLERDE BİLE FİYAT BELİRLEME OLANAĞINA SAHİP DEĞİL"
Türkiye'nin dünyada bir numara olduğu ürünlerde bile fiyat belirleme olanağına sahip olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bunu hükümetin yanlış tarım politikalarına bağlayarak, fındığın buna iyi bir örnek olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Neden fındık borsası kurmuyorsun, dünyaya egemen olmuyorsun, fiyatı sen belirlemiyorsun. Çünkü başkaları kızar. Biz Bülent Ecevit'in afyon ekiminde nasıl dik durduğunu, kendi köylüsünü, kendi çiftçisini nasıl desteklediğini çok iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, hayvancılık sektörünün de aynı sorunlar içinde olduğunu iddia ederek, 1980'de 44 milyon olan Türkiye nüfusunun 2012'de 75 milyona yükseldiğini, 1980'de 40 milyon olan koyun sayısının ise 2012'de 22 milyona düştüğünü, bu tersine gelişimin sektörün desteklenmediğini açıkça ortaya koyduğunu anlattı.
OKULLARA SÜT DAĞITIMI
Okullardaki süt dağıtımı ve buna bağlı yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bu konunun polemik konusu yapılmaması gerektiğini söylediğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözleri şöyle sürdürdü: "Doğru söylüyor. Doğruya doğru. Okullarda süt dağıtılması gerektiğini söyleyen ilk parti CHP'dir. Niye bunu kabul etmiyorsunuz- Ben bunu seçim meydanlarında söylediğim zaman iktidar kanadı. Biz sütü yerel yönetimlerin olduğu belediyelerimizde zaten yapıyoruz. Bizim projelerimiz uluslararası ödül aldı zaten. Bizim eleştirdiğimiz konu; niye süt dağıtıyorsunuz değil, verdiğiniz sütün kalitesinden ötürü ben sizi eleştiriyorum. Bazı çocuklarda rahatsızlık oluyormuş. Doğrudur. Bazı durumlarda rahatsızlık olabilir. Biz bunu anlayışla karşılarız, ama benim merak ettiğim, nasıl oluyor da aynı sınıftaki, aynı okuldaki bütün öğrenciler aynı rahatsızlıktan dert yanıyorlar. Demek ki bir sorun var."
"BİNİN ÜZERİNDE ÇOCUK HASTALANACAK, KOLUNA SERUM TAKILACAK"
Hasta hayvanlardan sağlıklı ürünler almanın mümkün olamayacağını söyledi ve süt konusunda yaşanan sıkıntıların bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Biz bunları söylemeyecek miyiz. Binin üzerinde çocuk hastalanacak, koluna serum takılacak. Hastanelere gidilecek, biz görmeyeceğiz, gözümüze bant çekeceğiz, görmeyeceğiz. Binin üzerinde çocuk hastalandı, hastanelere gitti, biz görmeyecekmişiz. Sayın Başbakan eleştirirsek rahatsız oluyor. Eleştiriyoruz ki rahatsız ol diye, eleştiriyoruz ki bu uygulamayı düzelt diye."
Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 7 yıldır okullarda süt dağıttığını, tek bir çocuğun dahi hastalanmadığını belirtti. Belediyenin sütü de nakliye dahil 37 kuruşa mal ettiğini, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda dağıtılan sütün maliyetinin ise 53 kuruş olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, parti olarak çiftçinin, üreticinin, alınteri döken herkesin yanında olduklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Evine ekmek götüren insanı seviyoruz. Sevmediğimiz bir grup adam var, onlar da hortumculardır hiç kimse kusura bakmasın" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz