İzmir'de, tüberküloz hastası 30 yaşındaki Rabia çiçek, rahatsızlanınca başvurduğu Hastane tarafından ağrıların psikolojik olduğu ifade edilerek evine gönderildi. Ağrıların bir kez daha artması üzerine özel bir hastaneye başvuran talihsiz kadın, iddialara göre bu kez de 140 TL'lik giriş ücretini veremediği için tedavi altına alınmadı.'Kardeşim 140 TL için acılar içinde can verdi'
Girişi ücretinin verilmesinin ardından müdahale edilen genç kadın bir müddet sonrada hayatını kaybetti. Kardeşinin hastanede acı çeke çeke öldüğünü söyleyen Rabia Çiçek’in ablası Tuba Piren, "Her şeyi söylediğim halde o sedyenin üstünde o odada acılar içerisinde bağıra bağıra öldürdüler kardeşimi. Öldürdüler kızımı. Yanlış ilaç mı verdiler, bakımsızlıktan mı bilmiyorum. Onlar birer katil. Sadece sancısı vardı. Tıp aciz mi? Kanser olsa bu kadar erken ölmezdi" diye konuştu. Öte yandan sağlık Bakanlığının da olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.
50 DAKİKA BEKLETİLDİK'
Tuba Piren, hastanede yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Kız kardeşimin ağrıları başladığında hastaneye gittik. Orada yaklaşık 5,5 saat bekletildik. Herhangi bir şeyin olmadığını, psikolojik olduğunu ve kendisinin yaptığını söyleyip bizi taburcu ettiler. Biz de inanmadık, çünkü çok kötü durumdaydı. Taksiye atladık ve özel hastaneye gidecektik. Eşim Mehmet'i eve yollayıp para getirmesini istedim. 60 TL taksi ücreti tuttu. Hastaneye vardığımızda kardeşimin tüberküloz ve tansiyon hastası olduğunu söyledim. 'Solum zorluğu çekiyor' dedim. Artık nefes alamıyordu. Bizi ayrı bir odaya aldılar. 'Maskenizi takın' dediler. Sonra 'vezneye uğrayın' dediler. Orada sigortasının olup olmadığını sordular, 'genel sağlık sigortası var' dedim. '140 TL muayene ücreti vermeniz lazım' dedi. 'Yanımda 50 TL var, eşim yolda geliyor. En fazla 20 dakika sonra burada' dedim. Görevli, bir yeri arayıp 'üzgünüm' dedi ve telefonu kapattı. 'Muayene ücreti yatırılmadan sizin hastanızla ilgilenemeyeceğiz' dedi. Kardeşim öyle kaldı sedyede, hiçbir şey yapılmadı. Eşim ve ağabeyim geldiğinde 140 TL hastane giriş ücreti ödedik. 50 dakika bekletildikten sonra parayı yatırabildik. Ondan sonra tedavisine başlandı."
'NEFES ALAMADI, KRİZE GİRDİ'
Parayı yatırdıktan hemen sonra kardeşinin fenalaştığını anlatan abla Tuba Piren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ağabeyim, Rabia'nın odada nefes alamadığını ve krize girdiğini söyledi. Herkes odaya giriyor, çıkıyor. Aradan 65 dakika geçti. Doktor çıktı ve kardeşimin kalbinin ilk anda durduğunu ve bir türlü çalıştıramadıklarını, hiçbir tepki almadıklarını söyledi. 10 dakika daha uğraşacaklarını söylediler ama 'umudu yok' dediler. Çünkü en ufak bir tepkinin bile olmadığını söylediler."
Aile, hastane yönetiminin kendilerine "Rabia Çiçek’in yeşil kartlı olduğu ve bu yüzden özel hastaneye geldiğinde söylediği rahatsızlıkların yönetmeliğe göre ‘acil bakım’ sınıfında bulunmadığı, bu nedenle yapılacak tetkik ve testler için ücret alınacağının bilgisinin hasta yakınlarına bildirildiği, ancak tedavide gecikme olmadığı" şeklinde açıklama yaptığını iddia etti. Acılı abla, "Kardeşim sedyede olduğu sürece bağırdı. Ateşi çıksa bile acil duruma geliyor. Hastaneye söylediğimde 'biz de vicdansız değiliz acil olduğunu anlasak' diyorlar" dedi.