Yüksek Seçim Kurulu (YSK), valiliklerden gelen talep üzerine 19 ilde sandık taşıma ve birleştirme kararı aldı. YSK'nın kararını BBC Türkçe'ye değerlendiren muhafelet partileri, tamamı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde olan binlerce seçmenin oy vermek için yer değiştirmek zorunda kalacağını söylüyor.
20 ilin valiliği, YSK'ya bazı sandıkların yerinin değiştirilmesi ya da başka bir sandıkla birleştirilmesi talebinde bulundu.
Valiliklerden YSK'ya ulaşan bu taleplerin gerekçeleri arasında 'seçim güvenliği ve seçmenlerin hür iradeleriyle oy kullanabilmesi' gibi ifadeler yer alıyor.
Bu illerin arasında; Aralarında Van, Tunceli, Şırnak, Siirt, Mardin, Kars, Hakkari, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Bingöl, Batman ve Ağrı bulunuyor.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ve HDP YSK Temsilcisi Mehmet Tiryaki, bu taleplere karşı YSK'ya itirazda bulundu ancak itiraz kabul edilmedi.
YSK'dan yapılan yazılı açıklamada, taşınacak sandıkların 144 bin seçmeni etkileyeceği belirtildi ve "Sandıkların taşınma talebi ilk kez gelmiyor, taşıma da ilk kez olmuyor. Güvenlik önemli ama hür iradeyle sandığa gidilmesi de çok önemli" dendi.
HDP Milletvekili Sancar ise YSK'nın kararı sonrası yaptığı açıklamada, seçimlerin sonucunu yüzde 0,1'lik oy farkının dahi belirleyebileceğini, yeni Cumhurbaşkanının çok az bir oy farklıyla dahi seçilebileceğini hatırlattı.
BBC Türkçe'ye konuşan CHP, HDP ve İYİ Partili siyasetçiler, YSK'nın aldığı bu kararın seçimi şaibeli hale getireceğini savunuyor ve söz konusu bölgelerdeki seçmeni sandığa gitmekten caydırabilecek bir karar olarak değerlendiriyor.
Mithat Sancar, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan detaylı envanter sonrasında, HDP'nin yüksek oy aldığı sandıkların planlı bir biçimde seçildiğini savunuyor:
"Yeri değiştirilecek sandıklarda çıkan oylar büyük çoğunlukla bizim oylarımız. Hükümet bunu rastgele yapmadı. Çok yakın bir kaynaktan biliyorum. Tek tek bütün köylerde, kim hangi partiye ne kadar oy veriyor, bütün bilgisi ellerinde var."
"Hatta bu envanter doğrudan YSK dokümanları arasında bile var. Tesadüfi ve masum bir karar değil. Çok açık bir şekilde seçime manipülasyon amaçlı bir müdahaledir."
Sancar'a göre alınan karardaki esas amaç, 'HDP'nin seçmen sayısını düşürmek ve partiyi baraj altında bırakmak':
"AKP ve MHP ittifakı kendi kurtuluşunu bizi baraj altında bırakmakta görüyor. Çünkü biz baraj altında kalırsak 60- 70 milletvekili otomatik olarak onlara geçecek ama biz barajı geçersek onlar mecliste çoğunluğu kaybedecek."
Sandıkların taşınacakları ya da birleştirilecekleri yerleri YSK'nın partilere 19 ilin seçim listelerini iletmesiyle netlik kazanacak.
HDP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Tiryaki ise, valiliklerin sandık nakli ve birleştirilmesi taleplerinde 'askerin' etkisi olduğunu savunuyor:
"Sandıklar askeri tesislerin içerisine kurulamaz, bu iddialar gerçek değil. Ancak seçim sandıklarının başında daha fazla asker görevlendirilecek. Zaten bölgedeki asker; 500 askeri 100 sandığa 5'er kişi olarak göndermektense, 50 sandığa 10'ar asker göndermek istiyor. Valiliklerin talebindeki temel dayanaklarından biri bu."
"Açıkça söylemeseler de, 'Seçmenler özgür iradeleriyle oy kullanamıyorlar çünkü örgüt bunları kırsalda korkutuyor ve HDP'ye oy veriyorlar' diyorlar. Saçma ötesinde görüşler bunlar. Eğer öyle olsaydı kent merkezlerinden kırsala gittikçe HDP'nin oylarının yükselmesi beklenirdi. Ama bizim oylarımız kırsala gittikçe düşüyor."
Kısa bir süre önce Meclis'te kabul edilen Seçim İttifakı Kanunu; mühürsüz oy pusulalarının kabulü, sandık başkanlarının belirlenme usulü ve seçmene sandık başına kolluk gücü çağırma ile sandık taşıma ve birleştirme düzenlemesini kapsıyor.
CHP bu kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM başvuruyu, 31 Mayıs'ta görüşerek karara bağlayacak ve kanunun iptali halinde YSK'nın aldığı sandık taşıma kararları da geri alınacak.
CHP'nin YSK Temsilcisi Mehmet Yakupoğlu, sandık taşımaya gerek olmadığını savunarak konuyla ilgili net bir değerlendirme yapmak için AYM'nin vereceği kararın belirleyeceği olacağını söylüyor:
"16 Nisan'dan bu zamana ne değişti ki böyle bir ihtiyaç doğdu? Değişen tek şey bu konudaki kanun oldu, ona da CHP olarak itiraz ettik. Dolayısıyla 31 Mayıs'taki AYM kararını da beklememiz gerekiyor."
YSK'nın kararını BBC Türkçe'ye değerlendiren, CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise "Devlet, seçmenin bulunduğu yerde oy kullanabilmesini sağlamalıdır" diyor:
"Devlet mevcut seçim bölgelerinde güvenliği sağlayamıyor mu? O zaman mevcut iktidar, saray rejimi acz içinde demektir. Seçmeni 5 km taşımak yerine orada güvenliği sağlamak devletin temel görevi olmalı."
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Türkkan ise, YSK'nın kararına yasal dayanak sağlayan kanunun 'baştan hatalı' olduğunu söylüyor:
"Bu kanun Meclis'ten geçerken sessiz kalan bütün arkadaşların vebali olduğunu düşünüyorum. Şu an gösterilen tepkiyi o zaman fazlasıyla göstermek gerekiyordu."
"Memleketin hayrına, seçimin selameti adına alınmış bir karar olduğunu düşünmüyorum. Buradan mevcut hükümet adına bir kazanım elde edeceklerdir. Ama bu kazanım onları iktidar yapmaya yeter mi? Tartışılır."
Türkkan İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyesi iki kişinin, seçim güvenliği alanında çalışan iki önemli sivil toplum kuruluşunun temsilcisi olduğunu ve partililere sandık güvenliği konusunda eğitimler verdiklerini söylüyor.