HABER

15 Temmuz'da FSM Köprüsü'nün kapatılması davası

15 tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi - Başbakanlık ve bazı müştekilerin avukatı Şamlı: - "Birincisi: KOKTOD gereği kışlasından çıktığını iddia eden darbecilerin ilk işi emrine girmesi gereken valiliği işgal etmek olmuştur. İkincisi: KOKTOD kapsamında birliğinden çıkan askerler, olay yerine gelip polislere yardım ederler. 15 Temmuz darbecilerinin ilk icraatlarından biri ise resmi polis memurlarının silahlarını silah zoruyla almak ve resmi araçlarını gasp etmek olmuştur." - "Askerin nihai amiri ve başkomutanı Cumhurbaşkanıdır. Üzücüdür ki 'darbe gecesi biz ancak verilen emre itaat ederiz' diyen darbeciler, başkomutanın emrine değil darbecilerin emrine itaat etmeyi tercih etmişlerdir"

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) kapatılması sırasında çıkan olaylarda 3 kişinin şehit edilmesi, 49 kişinin de yaralanmasına ilişkin, 15 tutuklu sanığın yargılandığı davanın 14. duruşması yapıldı.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmada, Başbakanlık ve bazı müştekilerin avukatı Yasin Şamlı, esas hakkındaki savunmalara geçilmeden önce söz alarak, mahkemeye esas hakkında beyanlarda bulundu.

Cumhuriyet tarihinin gördüğü en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle açılan davalarda sanıkların savunmalarının ana unsurunu, Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi'nin (KOKTOD) oluşturmakta olduğunu ifade eden Şamlı, şöyle konuştu:

"Sanıklar 15 Temmuz gecesi terör ihbarı olduğunu ve kolluk kuvvetlerine yani polise destek vermek üzere sokağa çıktıklarını ifade etmekte, kendilerini bu şekilde savunmaya çalışmaktadırlar. Bu bakımdan öncelikle KOKTOD’u düzenleyen mevzuata kısaca bakmakta fayda vardır. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11’inci Maddesi'nden bir bölümü 'Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür. İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır. Jandarma, polis, gümrük muhafaza ve diğer özel kolluk kuvvetlerinin bütün ast ve üstlerinin il içine münhasır olmak üzere geçici veya sürekli olarak vali tarafından yerleri değiştirilebilir ve bundan hemen İçişleri, Gümrük ve Tekel Bakanlıklarına bilgi verir. Valiler, ilde çıkabilecek veya çıkan olayların, emrindeki kuvvetlerle önlenmesini mümkün görmedikleri veya önleyemedikleri; aldıkları tedbirlerin bu kuvvetlerle uygulanmasını mümkün görmedikleri veya uygulayamadıkları takdirde, diğer illerin kolluk kuvvetleriyle bu iş için tahsis edilen diğer kuvvetlerden yararlanmak amacıyla, İçişleri Bakanlığı'ndan ve gerekirse Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın sınır birlikleri dahil olmak üzere en yakın kara, deniz ve hava birlik komutanlığından mümkün olan en hızlı vasıtalar ile müracaat ederek yardım isterler. Bu durumlarda ihtiyaç duyulan kuvvetlerin İçişleri Bakanlığı'ndan veya askeri birliklerden veya her iki makamdan talep edilmesi hususu, yardım talebinde bulunan vali tarafından takdir edilir. Valinin yaptığı yardım istemi geciktirilmeksizin yerine getirilir. Acil durumlarda bu istek sonradan yazılı şekle dönüştürülmek kaydıyla sözlü olarak yapılabilir. Vali tarafından askeri birliklerden yardım istenmesi halinde; muhtemel olaylar için istenen askeri kuvvet, valinin görüşü alınarak olaylara hızla el koymaya uygun yerde, cereyan eden olaylar için ise olay yerinde hazır bulundurulur. Olayların niteliğine göre istenen askerî kuvvetin çapı, vali ile koordine edilerek askerî birliğin komutanı tarafından, görevde kalış süresi, askerî birliğin komutanı ile koordine edilerek vali tarafından belirlenir.' hükmünü taşımaktadır."

Maddede görüldüğü gibi KOKTOD’da bütün yetki, inisiyatif ve görevin valilere verildiğini belirten Şamlı, askeri bir birliğin KOKTOD kapsamında kışlasından çıkarılmasının valinin talebiyle polise yardım için çıkabileceğini kaydetti.

Bu noktada iki hususu hatırlatmak istediğini dile getiren Yasin Şamlı, "Birincisi: KOKTOD gereği kışlasından çıktığını iddia eden darbecilerin ilk işi, emrine girmesi gereken valiliği işgal etmek olmuştur. İkincisi: KOKTOD kapsamında birliğinden çıkan askerler, olay yerine gelip polislere yardım ederler. 15 Temmuz darbecilerinin ilk icraatlarından biri ise resmi polis memurlarının silahlarını silah zoruyla almak ve resmi araçlarını gasp etmek olmuştur." diye konuştu.

Askerin ancak sivil otoritenin emrini yerine getirdiğini, askerin memur olduğunu, memurun ancak emredileni yaptığını vurgulayan Şamlı, "Askerin nihai amiri ve başkomutanı Cumhurbaşkanıdır. Üzücüdür ki 'darbe gecesi biz ancak verilen emre itaat ederiz' diyen darbeciler, başkomutanın emrine değil darbecilerin emrine itaat etmeyi tercih etmişlerdir. Bu hal dahi bütün savunmalarını geçersiz hale getirmektedir. Dolayısıyla, sanıkların darbe girişimine ilişkin konusu suç teşkil eden eylemlerine, hukuki açıdan mesnet kılmaya çalıştıkları mezkur yasal düzenlemelerin; hiçbir şekil ve de surette savunmalarını haklı çıkarmadığı, çıkarmayacağı açıktır." dedi.

Avukat Yasin Şamlı sözlerinin devamında şunları söyledi:

"Son olarak KOKTOD, mevzuatının özünden de anlaşılacağı üzere, askeri unsurların terör olaylarında veya toplumsal olaylarda kolluk kuvvetlerine, polislere yardım etmesinden ibarettir. Dünyanın her yerinde görüldüğü üzere bir ülkede gerçekleşen toplumsal olaylar veya terör olayları, bir veya en çok birkaç şehir merkezinde olur. 15 Temmuz gecesinde ise darbeciler ülke genelinde bulunan il ve ilçelerin meydanlarını, köprülerini, kamu binalarını işgal etmişlerdir. 15 Temmuz gecesi bir tek terör olayı veya toplumsal olay olmadığı gibi darbe isnadı ile yargılanan sanıkların bir tanesi bile bir toplumsal olaya veya terör olayına rastladığını ve müdahale ettiğini iddia dahi etmemiştir."

Duruşmada, esas hakkındaki savunmalara geçildi. Sanıklar, yaptıkları savunmalarda, mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, haklarındaki suçlamaları reddedip beraatlerini talep etti.

Duruşma, diğer sanıkların esas hakkındaki savunmalarının alınması için yarına ertelendi.

En Çok Aranan Haberler