HABER

16. İstanbul Bienali "Yedinci Kıta" başlığıyla düzenlenecek

İKSV Güncel Sanat Projeleri ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer: - "Bienal, aslında dünyanın içinden geçtiği hem global ısınma hem de okyanuslarda biriken plastik atıkların günümüzü ve geleceği nasıl etkileyeceğiyle ilgili olarak çeşitli tespitlerde bulunacak" - "Hem Türkiye'de hem de uluslararası alanda birlikte çalışacağımız ortaklarımıza bir çağrı yapmayı hedeflediğimiz için aslında bu kadar erken duyuru yapıyoruz"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilen "16. İstanbul Bienali", "Yedinci Kıta" başlığıyla düzenlenecek.

Koç Holding sponsorluğunda, insan faaliyetlerinin dünyada bıraktığı izleri araştırmak üzere yola çıkan bienalin basın toplantısı, İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi'nde gerçekleştirildi.

İKSV Güncel Sanat Projeleri ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, bienale ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, serginin tamamen ekolojik meselelere odaklanacağını belirterek, "Bienal, aslında dünyanın içinden geçtiği hem global ısınma hem de okyanuslarda biriken plastik atıkların günümüzü ve geleceği nasıl etkileyeceğiyle ilgili olarak çeşitli tespitlerde bulunacak. Bilim insanları, içinden geçtiğimiz bu çağı antroposen yani insan çağı olarak tanımlıyor. İnsanın doğaya, çevreye ve dünyaya verdiği zararlar, atıklar, kültürel ya da plastik atıklar da olabilir. Yani aslında insanın yarattığı sonuçlar üzerine düşünen bir sergi olacak." dedi.

Örer, sergi kapsamında birçok yeni iş üretmek istediklerine işaret ederek, davet edilen sanatçıların birçoğunun da hem İstanbul ile hem de "Yedinci Kıta" kavramıyla ilişki kuran yeni işler üreteceğini kaydetti.

Birçok farklı disiplinden iş birliği yapacakları katılımcıların bienalde yer alacağını anlatan Örer, çevre ve ekoloji alanında çalışan sivil toplum örgütleri, akademisyenler, antropologlar, arkeologlar ve okyanus bilimcilerle de çalışacaklarını dile getirdi.

- "Birlikte çalışacağımız sanatçıları davet etmeye başladık"

Bige Örer, çalışmalara bir önceki bienalin bitimiyle başladıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Aslında bir senelik bir araştırma sürecinin geçtiğini ve başlığın bu şekilde oluştuğundan söz edebilirim. Bienalde birlikte çalışacağımız sanatçıları davet etmeye başladık. Onların hangi işlerinin sergileneceği ve yeni üretecekleri işler üzerine çalışıyoruz. Hem araştırmalarını hem de prodüksiyon aşamasında çalışmalarını destekliyoruz. Eğer var olan işleri sergilenecekse, o işlerin nakliyesi ve tüm lojistik ihtiyaçlarının organizasyonu yapılıyor. Bir yandan bienal mekanı olarak kullanacağımız mekanlarda çalışmalarımız devam ediyor. Kimisinin alt yapısal olarak güçlendirilmesi ya da bir sergi için kullanılabilir bir hale getirilmesi gerekiyor. Bununla eş zamanlı olarak kaynak geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. Birçok sanatçının projesi için ve yeni işlerinin üretilmesi için farklı kaynakları bir araya getiriyoruz. İletişim çalışmalarımız devam ediyor. 10 ay sonra eylül ayında açılacak bir serginin başlığını ve temasını bugün paylaştık. Bunun amacı, birlikte çalışacağımız kişilere, sivil toplum örgütlerine ve akademiye ulaşabilmek. Hem Türkiye'de hem de uluslararası alanda birlikte çalışacağımız ortaklarımıza bir çağrı yapmayı hedeflediğimiz için aslında bu kadar erken duyuru yapıyoruz."

Sergi kitabı ve bienal kataloğu olmak üzere iki yayın hazırladıklarını da belirten Örer, "Bienal 2013 yılından beri ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Bu inanılmaz bir şekilde izleyici sayılarımıza da yansıdı. Yaklaşık yarım milyona yakın izleyiciyi, aslında güncel sanat ve kamusal programlarımızla bir araya getirme şansımız oluyor. Bienali de kamusal alana dönüştürme fırsatı yakalıyoruz." ifadelerini kullandı.

Bienalin küratörlüğünü üstlenen, "Eleştirel Estetik" ve "Postprodüksiyon" adlı kitapların yazarı ve Montpellier Contemporain'in direktörü Nicolas Bourriaud da günümüzde sanatın amacının antropolog Tim Ingold'un "Antropoloji, içinde insanlar olan felsefedir." sözünü anımsattığını söyleyerek, bugün, antropoloji ile güncel sanatın hayvanları, bitkileri, mineralleri ve makineleri kucakladığını, kültürü doğaya, doğayı ise kültüre geri kazandırdığını dile getirdi.

Bourriaud, sanatın, insan ile insan olmayanı birbirine bağlayan küresel yaşamın antropolojik bir araştırmasına dönüştüğünü ifade ederek, Yedinci Kıta'nın ise merkezsizleşmiş bir dünyanın antropolojisi ve çağımızın bir arkeolojisi olduğunu sözlerine ekledi.

Toplantıya, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner de katıldı.

Bienal, 14 Eylül-10 Kasım 2019 arasında yapılacak.

En Çok Aranan Haberler