Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile hakim Süleyman Karaçöl'ün meslekten ihracına karar verdi.
Dairenin kararını, Hakimler ve Savcılar Kanunun 69. maddesinin son fıkrasına göre aldığı öğrenildi.
Kanunun 69. maddesi, "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir" hükmünü içeriyor.
Süreç
HSYK 3. Dairesinin "17-25 Aralık soruşturmaları"nın savcılarıyla ilgili aldığı soruşturma izni kararı, o tarihte HSYK Başkanı da olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından onaylanmıştı. Daire, savcılarla ilgili soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılmaları talebinde de bulunmuştu. HSYK 2. Dairesi de Cumhuriyet savcıları Öz, Kara, Akkaş ve Yüzgeç ile hakim Karaçöl'ün haklarındaki soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılmalarına karar vermişti.
Yargıtayda yargılanacaklar
Bu kişiler hakkında yargılama izni de verildiğinden savcılar ile hakim Karaçöl hakkındaki dosya, iddianame hazırlanmak üzere Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Dosyanın gönderildiği Bakırköy Başsavcılığı, savcı Akkaş ve hakim Karaçöl ile ilgili iddianameyi tamamlamış, Başsavcılık da hazırladığı iddianameyi Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
Bu kişiler, birinci derece hakim ve savcı olmaları nedeniyle ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtayda yargılanacak.
ZEKERİYA ÖZ'DEN CEVAP
HSYK'nın 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu savcı ve hakimlerine yönelik verdiği meslekten ihraç kararına Zekeriya Öz, Twitter hesabından cevap verdi. Öz, HSYK'yı yetki gaspı yapmakla suçladı. Verdiği kararın yok hükmünde olduğunu, anayasa ve yasaların çiğnendiğini söyledi.
17-25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu soruşturan savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Muammer Akkaş ile Hakim Süleyman Karaçöl meslekten ihraç edilmesinin ardından Zekeriya Öz twitter'daki hesabından kararı değerlendiren açıklamalar yaptı. HSYK'yı siyasi karar vermekle ve korkaklıkla suçlayan Öz, kararın yukarıdantalimatla verildiğini yazdı.
AKP'DEN İLK YORUM
İhraç kararına AKP kanadından ilk yorum yapan milletvekili Bülent Turan, "Karar, gecikmiştir" dedi.
Turan şöyle konuştu:
Paralelle mücadele uzun zamandan beri, MGK başta olmak üzere tüm kurumların gündemindeydi. Biz, paralel yapıyla olan bu mücadeleyi zorunlu görüyoruz. Paralelle olan kavgada her kurum kendi işine geleni yapacaktır diye düşünüyoruz. Zaten alınan kara beklenen bir karardı, başkalarından emir alan, usulsüz dinlemeler yapan, usulsüz mahkeme kararlarıyla operasyon yapmak isteyenler bu cezayla mutlaka karşılaşacaklardı. Ben bu kararı sürpriz olarak görmüyorum, hatta gecikmiş olduğunu düşünüyorum.
Dikkat ederseniz, kararın gerekçesi yolsuzlukla ilgili operasyon değil. Yapılan usulsüz, hukuksuz işlere müdahale etmektir. Yani, sizin yaptığınız bir eylemle ilgili beni dinliyorlarsa, bırakın da birileri buna müdahale etsin. Bunu yolsuzluka, hırsızlıkla ilgili bir operasyonun karşılığı olarak algılamak çok yanlış olur.
"Hiçbirisinin hiç kimseden etkilenmesi söz konusu değildir"
HSYK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, 17 - 25 Aralık soruşturmalarını yürüten Savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş Mehmet Yüzgeç ve Hakim Süleyman Karaçöl'ün meslekten ihracını, "Kurul'daki arkadaşlarımızın hepsi onurlu hukuk insanlarıdır. Kararları herkes kendi vicdani kanaatlerine göre vermiştir. Hiçbirisinin hiç kimseden etkilenmesi söz konusu değildir" ifadeleri ile değerlendirdi.
HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile hâkim Süleyman Karaçöl'ün meslekten ihraç edilmesine ilişkin karar hakkında bilgi verdi. Yılmaz, kararın, 2. Daire Üyeleri Mustafa Kemal Özçelik ile Mahmut Şen'in muhalefeti ile oy çokluğu ile alındığını açıkladı. Daire, Zekeriya Öz ile Dubai tatiline giden Savcı Ali Güngör'e de doğrudan veya aracı eliyle hediye istemek, görev sırasında olmasa bile çıkar amacıyla hediye almak eylemlerinden yer değiştirme cezası verdi. Yılmaz, Daire'nin kararını, Hâkimler ve Savcılar Kanunun 69. maddesinde yer alan "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir" hükmünü gereğince alındığını belirtti.
-KARARA İTİRAZ EDİLEBİLECEK-
Savcıların ve hâkimin savunmalarını tamamlamalarının ardından dosyanın incelemeye alındığını belirten Yılmaz, savcıların ve hâkimin heyetle ilgili itirazlarının bulunduğunu, savunma için ek süre talebinde bulunduklarını ve heyetin reddini istediklerini kaydetti. Bugün yapılan toplantıda öncelikle ön meselelerin incelendiğini ve heyetin reddine ilişkin taleplerin oybirliğiyle reddedildiğini açıklayan Yılmaz, Üye Mahmut Şen'in savcılar ve hakime ek süre verilmesi yönünde oy kullandığını, Üye Mustafa Kemal Özçelik'in ise Zekeriya Öz dışındakilere ek süre verilmesi talebine katıldığını anlattı. Ön incelemenin ardından dosyanın esasına geçtiklerini kaydeden Yılmaz, Üye Şen'in Zekeriya Öz ve Ali Güngör için Dubai kayıtları üzerinden söz konusu eylemlerinin ispatlanması halinde kınama cezası verilmesi görüşünü dile getirdiğini kaydetti.
Yılmaz, Zekeriya Öz'ün İşadamı Ali Ağaoğlu'nun finanse ettiği Dubai tatili, Fatih Belediyesinde imar işlerine aracı olmak, yurt dışında olduğu dönemde kendisini işe başlayıp tekrar işe başlamış gibi göstermesi eylemleri gereği mesleğin şeref ve onuru, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak şekilde olmasını göz önünde tutarak, meslekte kalmasına olanak bulunmadığı kanısına vardığını açıkladı. Karara karşı 10 gün içinde 2. Daireye yeniden inceleme talebinde bulunma hakkının bulunduğunu ifade eden Yılmaz, kararın değişmemesi halinde ise Genel Kurula itiraz edilebileceğini belirtti. Yılmaz, HSYK ihraç ile ilgili kararlarına karşı Danıştay'da yargı yolunun açık olduğunu da anımsattı.
-USULSÜZ DİNLEME VE EL KOYMA-
Yılmaz, Daire'nin savcılar Celal Kara, Mehmet Yüzgeç ve Muammer Akkaş'a atılı eylemleri bütün olarak değerlendirildiğini anlatarak, bu savcıların 17-25 Aralık soruşturmasında CMK'nın ilgili maddeleri gereğince usulsüz dinleme ve usulsüz el koyma kararlarındaki hatalar nedeniyle ihraçlarına karar verildiğini açıkladı. Üye Mahmut Şen'in soruşturmanın derinleştirilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılması, hukuki dinlenme hakkı gereğince sözlü savunma hakkı verilmesi, yargısal faaliyete ilişkin konular itiraz ve temyiz yoluyla düzeltilmesi, kovuşturma kararı verilenler için sonuç beklenmesi gerekçesiyle muhalef kaldığını belirtti. Yılmaz, savcılar ve hakimlerin sözlü savunmalarını sadece Genel Kurul'daki itiraz incelemesinde yapabileceği gerekçesiyle reddedildiğini anlattı.
- SORUŞTURMANIN TARAFSIZ YAPILMADIĞI KANISINA ULAŞTIK-
Yılmaz, Hakim Karaçöl'ün ise 17-25 Aralık soruşturmasında 20 dakikada malvarlıklarına el koyma kararı verdiğini anımsatarak, bu karara yapılan itirazın bile 5 günde karara bağlanamadığını kaydetti. Karaçöl'ün anonim şirketlerin tamamına el koymanın mümkün değilken hiçbir araştırma yapmadan el koyma karar verdiğini belirten Yılmaz, savcıların soruşturma sırasında yasal yetkilerin aştığını, CMK'nın açık hükümlerine aykırı kararlar verdiğini belirtti. Birbiriyle ilişkisi olmayan 3 savcının aynı anda soruşturmaya başlamasını manidar ve hayatın olağan akışına aykırı olarak değerlendiren Yılmaz, "Soruşturmanın tarafsız yapılmadığı ve yargıyı yıpratan kamuoyunda güvensizlik algısı yaratan bir eylem olduğu kanısına ulaştık. Kuruldaki arkadaşlarımızın hepsi de onurlu, hukuk insanlarıdır. Kararları herkes vicdani kanaatine göre vermiştir. Hiçbirisinin hiç kimseden etkilenmesi söz konusu değildir" dedi.
-ÜYELER KENDİ ÖZGÜR VİCDANLARIYLA KARARLARINI VERECEK KADAR SORUMLULUK DUYGUSUNA SAHİP-
10 gün içinde savunma yapmayanların savunma yapmamış sayıldığını ancak buna rağmen 5 ay boyunca savunma beklediklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"İstedikleri tüm belgeler gönderildi. Müfettiş tarafından alınan savunmanın dışında ayrıca Kurul tarafından da savunmaları istendi. Defalarca taleplerde bulundular, onlar yerine getirildi. Ek savunma hakları verildi. Ondan sonra karar verildi. Her şey son derece özgür bir ortamda tartışıldı. Üyelerimiz, 'en özgür tartışma ortamı 2. Daire'de yaşanıyor' diyorlar. Herkesin fikirlerini açıkça beyan etmesine sonuna kadar izin veren bir insanım. Herkesin bütün yasal haklarını kullanması için elimden geleni yaptığım gibi, bütün arkadaşlarımın da muhalefetlerini de karşı sözlerini de haklı sözlerini de sabırla dinleyip neticeye ulaştırıyoruz. Herkes özgürce konuşuyor, istediğini söylüyor. Oylarını da tek tek özgürce alıyoruz. Hiç kimsenin zorla yakasına yapışıp 'şöyle, böyle' dediğimiz yok. Bunların hepsi kemaliyle yetişmiş hukukçular, onurlu hukuk adamları. Kendi özgür vicdanlarıyla kararlarını verecek kadar sorumluluk duygusuna sahip insanlar."
Kendilerine kimsenin zorla bir şey yaptıramayacağını belirten Yılmaz, "Hele ileride sizi utanç ve töhmet altında bırakacak bir konuda hiç kimse direktifle karar oluşturabilir mi, olmaz. Bu son derece terbiyesiz bir laf" dedi.