Çiftçi bir ailenin çocuğu olan ve "Hanımağa" olarak anılan Tütüncü, AA muhabirine, yıllardır birebir ilgilendiği ve en büyük hobisi olarak tanımladığı boğalarla ilgili işini anlattı.
Babaannesinin izinden gidiyor
Tütüncü, ailesinin hayvancılık ve besicilikle uğraştığını, 'Hanımağa' diye anılan babaannesi Fazilet Tütüncü'nün izinden gittiğini söyledi.
Boğa yetiştiriciliğine çok küçük yaşlarda başladığını belirten Tütüncü, "Muğla Gazi Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisiyim. 17 yaşındayım. İlk sahaya çıktığımda 7 yaşındaydım. Kendimi bildim bileli boğa yetiştiriyorum ve babaannemle birlikte boğa güreştiriyorum. Babaannem Türkiye'nin ilk kadın boğa güreşçilerinden biri. Ondan gelen bir merakım var." dedi.
Hayvanlarla iletişim kurmaya ve onları sevmeye kendisini adadığını ifade eden Tütüncü, bundan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
'ARENADA MUTLU OLUYORUM'
Tütüncü, boğalarla çok özel bir bağı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yeri geliyor sanki bebeğim gibi, yeri geliyor sanki sevgilim gibi oluyor. Bu bağ çok güçlü. Her sabah sıcacık yatağımdan kalkıp soğukta, çamurda onu beslemek için geliyorum. Arenada bu emeklerimin karşılığını alınca çok mutlu oluyorum. Bu mutluluğu anlatmam mümkün değil.