18 Mart Şehitleri Anma Günü Ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99'uncu Yılı

Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, 99 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşları'na ilişkin, "Bu öyle bir savaştı ki Türkiye'nin neredeyse her köyünden, her ailesinden bir evladının şehit olduğu bir savaştı. Dolayısıyla Çanakkale, hepimizin şehri" dedi. Çanakkale'de, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99'uncu yılı dolayısıyla Kordonboyu'ndaki Kayserili Ahmet Paşa Caddesi'nde düzenlenen tören, Vali Çınar, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aydın Şirin ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın, altın madalyayı Türk bayrağına takmasıyla başladı. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Çınar, törende yaptığı konuşmada, cennet vatanın cennet köşesi olan Çanakkale'de 99 yıl önce insanlık tarihinin en büyük savaşlarından birinin yaşandığını, ecdadın, insanlık tarihinin en büyük destanlarından birini yazdığını söyledi. Milletçe tek yürek olan ecdadın cefakar, fedakar çabaları, samimi duaları, kahraman ordunun güçlü vatan sevgisi, imanı, yüce karakteri ve büyük cesaretiyle Çanakkale destanının yazıldığını belirten Çınar, "Bu büyük zafer, hepimize kutlu olsun. Milletimize ebediyen yaşayacağı bu onuru, manevi anlamda besleneceği Çanakkale ruhunu milletimize hediye eden ecdadımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz" ifadesini kullandı. Çanakkale'de milletin, topyekun bir mücadele verdiğini vurgulayan Çınar, şöyle konuştu: "Bu öyle bir savaştı ki Türkiye'nin neredeyse her köyünden, her ailesinden bir evladının şehit olduğu bir savaştı. Dolayısıyla Çanakkale, hepimizin şehri. Milletimizin yüreğinin bir parçası burada. Çanakkale, büyük Türkiye'nin yeniden doğduğu yerdir. Milli Şairimiz Mehmet Akif, bu büyük kahramanları, 'Bedrin aslanları ancak sizin kadar şanlı idi' demek suretiyle tespitini yapıyor. Yine 'Cenab-ı Allah, bu günleri bize bir daha yaşatmasın' diyor. Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Atatürk de milli kültürümüze uygun olarak 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyor. Savaşlar elbette ki hoş değildir, barış için çok esaslı sebeplerdendir. Ben de büyüklerimizin hepimize öğretmiş olduğu o samimi, güzel duayla konuşmamı bitirmek istiyorum; Cenab-ı Allah, devletimize zeval vermesin." - "Türk milletinin kaderini ve dünya tarihini etkiledi" Tuğamiral Şirin de dünya kamuoyu tarafından "Gelibolu seferi" olarak bilinen ve İtilaf Devletlerince Çanakkale Boğazı'nın 24 saat içinde geçilmesi ön görüsüyle basit ve başarısı kesin bir harekat olacağı düşünülerek başlatılan Çanakkale seferinin, Türk'ün ortaya koyduğu kararlılık ve savunmayla Birinci Dünya Savaşı'nı mevzii bir savaş olmaktan çıkarıp sonuçları itibarıyla Türk milletinin kaderini ve dünya tarihini etkilediğini bildirdi. Kurtuluş Savaşı'nı başlatan mücadele ruhunun Çanakkale'de doğduğunu, bu ruhun, Türk milletinin milli mücadelesinin başlangıcını teşkil ettiğini, Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'i bir komutan ve milletin önderi olarak ortaya çıkardığını, üzerinde iki geçmiş harbin ezikliğini taşıyan bir orduya yeniden savaşma azim ve iradesi verdiğini, bunun da İstiklal Savaşı'nın kazanılmasını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağladığını dile getiren Şirin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün kutlamakta olduğumuz zafer ve hemen arkasından gelen Türk Kurtuluş Savaşı, o dönem itibarıyla en gelişmiş imkanlarla donatılmış devletlere karşı, Türk milletinin tek başına verdiği ve sonunda onurlu kimliğiyle başarıyı yakaladığı ender bir mücadele olarak tarihteki yerini almış, artık tarih sahnesinden silinmek istenen bir milletin şahlanarak milletler aleminde hak ettiği yeri almasına giden yolu açmasını sağlamıştır. Türk milletinin canı pahasına elde ettiği bu büyük başarı, dünyanın diğer mazlum ulusları için de bir örnek teşkil etmiş, asırlardır sömürülen ülkelerin bağımsızlık fikirlerinin güçlenmesine yardımcı olmuştur." Şirin, Çanakkale Zaferi'nin, yurt sevgisini, bağımsızlığını ve onurunu en üstün değerler arasında tutan Türk milletinin, varlığı ve hayatiyeti tehlikeye düştüğünde en kötü şartlar altında dahi olsa neler yapabileceğine gücünün yettiğinin en önemli ifadesi olduğuna değindi. Bu başarının kazanılmasının, bir neslin de feda edilmesini gerektirdiğini anlatan Şirin, "Bugün, ülkemizi ve milli çıkarlarımızı her zaman ve her yerde koruyabilecek güçlü bir Silahlı Kuvvetlerin var oluşunda, denizden gelebilecek her türlü tehdidi karşılayabilecek bir deniz kuvvetinin mevcut oluşunda, zaferle sonuçlanan Çanakkale Savaşları'ndan çıkardığımız derslerin büyük payı vardır" ifadesini kullandı. - "Çanakkale, kardeşliğin olduğu kadar aşkın da topraklarıdır" Gökhan ise Çanakkale'nin, 99 yıl önce olduğu gibi yine ülkenin dört bir yanından gelenlerle dopdolu olduğunu söyledi. O yıllarda özgür ve başı dik bir gelecek bırakmak için Çanakkale'de buluşan binlerce vatanseverin, kendilerine 99'uncu övünç yılını birlikte kutlama imkanı yaşattığına dikkati çeken Gökhan, "Onlar, dün ülkenin bağımsız geleceği için düşünmeden can verdiler ama bugün geride 90 yaşında dev bir çınar olan Cumhuriyet'i yarattı. Şüphesiz ki Çanakkale Savaşları'nın en önemli kazanımı, Mustafa Kemal Atatürk gibi dahi bir lideri dünya tarihine kazandırmış olmasıdır" diye konuştu. Ülgür Gökhan, bugün Çanakkale'ye gelenleri, yılın başka günlerinde de buraya davet etti. "Hele hele ruhunuz daralırsa, cesaretiniz kırılırsa, umudunuz azalırsa kesinlikle Çanakkale'ye gelin" diyen Gökhan, bu toprakların onları her zaman kucaklayacağını, yaralarını saracağını ve bağrına basacağını dile getirdi. Gökhan, şunları kaydetti: "Çanakkale, tüm emperyalist oyunların bozulduğu, karanlığın aydınlığa boğulduğu, esaretin özgürlüğe mağlup, barışın insanlığa kalkan olduğu bir kenttir. 99 yıl önce bu topraklarda Kürt ve Türk, Alevi ve Sünni ve daha niceleri aynı aydınlık gelecek idealine inandı ve aynı dava için Bigalı Mehmet ile Bulancaklı İdris, Kınalı Hasan ile Cideli Mahmut Çavuş 'Mehmetçik' adıyla Çanakkale'de buluştu. 99 yıl sonra bugün o Mehmetçikler, bağımsızlık mücadelesini verdikleri topraklarda koyun koyuna, yaşarken de ölürken de birlikteydiler. Onun için bu topraklarda yaşananlardan ve bu ruhtan öğrendiğimi, Nazım ustanın dizelerindeki gibi 'Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine' sözleriyle ifade etmek istiyorum. Çanakkale, savaşmak üzere karşı karşıya gelenlerin arkadaş, torunlarının kardeş olduğu topraklardır. Çanakkale, kardeşliğin olduğu kadar aşkın da topraklarıdır. Evet Çanakkale bir aşktır. Gelibolu'sunda vatana aşktır, Anafartalar'da bağımsızlığa aşktır, boğazda Hera'ya, Troia'da Helen'e aşktır. Çanakkale, aşk kadar da azimdir."