HABER

19 Ekim İngiltere basın özeti

Financial Times gazetesi, muhabirini gönderdiği Adıyaman'ı "Türkiye'nin en ölümcül terör hücresini besleyen kent" olarak nitelendiriyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İstanbul gezisi ile ilgili olarak ise gazetelerde farklı yorumlar var.

19 Ekim İngiltere basın özeti

İngiliz Financial Times gazetesi, bugünkü sayısında yarım sayfasını Adıyaman'a ayırmış. Türkiye'deki muhabiri Piotr Zalewski'yi kente gönderen gazete Adıyaman'ı "Türkiye'nin en ölümcül terör hücresini besleyen sıradan kent" olarak nitelendiriyor.

Financial Times'taki haberde son 4 ayda Suruç ve Ankara'da 130'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği saldırılardan, IŞİD'in eğittiği bir grubun Adıyaman'daki üyelerinin sorumlu tutulduğu belirtiliyor.

Haber şu satırlarla başlıyor:

"Türkiye'nin güneydoğusundaki büyük ölçüde Kürt kenti Adıyaman, eskiden yetiştirdiği tütünlerle bilinirdi. Son zamanlarda ise kent yeni ve kötü bir şöhret kazandı: Ülkenin en ölümcül terör hücresinin şehri oldu."

Financial Times, Ankara ve Suruç saldırılarıyla ilişkilendirilen 18'i Adıyamanlı 21 kişilik hücrede, IŞİD'in Suriye'deki en büyük düşmanlarından Kürtlerin de bulunduğuna dikkat çekiyor.

Haberde önce Ankara'daki saldırıyı düzenledikleri iddia edilen Ömer Deniz Dündar ve Yunus Emre Alagöz'den, daha sonra Suruç'taki saldırıyı düzenleyen Yunus Emre Alagöz'ün kardeşi Şeyh Abdurrahman Alagöz'den, ardından da 5 Haziran'da Diyarbakır'daki HDP mitinginde 4 kişinin öldüğü bombalı saldırının faili olarak tutuklanan Orhan Gönder'den bahsediliyor. Gönder'in de Adıyamanlı ve Kürt kökenli olduğu belirtilerek.

'Kürtler için 'Onlar kafir' dedi'Financial Times'a konuşan Orhan Gönder'in büyük kuzeni Ercan Gönder, 2013 sonundan itibaren akrabasının davranışlarında tuhaf değişiklikler görmeye başladığını söylemiş:

"Kız kardeşleriyle aynı sofraya oturmamaya başladı. Ailesinden uzaklaştı. Ders çalışlmayı kesti. Yatak odasında Çeçenistan ve Afganistan'daki cihatçılarla ilgili bir kitap bulduk. Kitabı yakmamamız için bize yalvardı."

Ercan Gönder, kuzeninin bir grup gençle giderek daha fazla vakit geçirdiğini, daha radikalleşmiş göründüğünü, grubun sık sık açtığı 'İslamcı Çay Ocağı'nda toplandığını, sakal bırakıp farklı kıyafetler giymeye, günde üç yerine bir öğün yemek yemeye başladığını anlatmış ve eklemiş:

"Ekim 2014'te Orhan bana Kobani'deki Kürtlere yardım etmemem gerektiğini, onların kafir olduklarını söyledi. Çok öfkelendim."

Financial Times, geçen yılki 6-7 Ekim olayları sonrası Suriye'ye giden Orhan Gönder ve diğer radikal gençlerin, Türkiye'ye nasıl sızabildikleri ve fark edilmeden ülkede hareket edebildiklerinin tartışıldığını vurguluyor.

'Suriye politikası, IŞİD'in organize olmasına olanak verdi'Gazeteye konuşan Adıyaman İnsan Hakları Derneği Başkanı Osman Süzen ise şunları söylemiş:

"IŞİD'in burada kolayca organize olmasına olanak veren ve örgütün etkin şekilde soruşturulmasını önleyen Türkiye'nin Suriye'de izlediği politikaydı. Hükümet Beşar Esad'la savaşan herkesin dostu olduğunu söyledi. Bu gençler böylece cesaretlendi. Bir nevi meşruiyet kazandılar."

Financial Times'taki haberde Osman Süzen ve diğer bazı kişilerin 2 yıl boyunca yetkilileri Adıyaman'daki gençlerin radikalleştikleri yolunda uyardıkları, Ömer Deniz Dündar'ın babasının da 2013'te ikiz oğullarının cihat için Suriye'ye gittiklerini polise bildirdiği ve döndüklerinde onların tutuklanmalarını istediği belirtiliyor. Orhan Gönder'in dönüşünde sorgulanıp serbest bırakıldığı da eklenerek.

Ömer Deniz Dündar dahil 19 zanlı hakkında, 2014'te El Kaide ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle soruşturma açıldığı daha sonra bu soruşturmanın noktalandığı iddiası da aktarılıyor haberde.

Financial Times'taki haber Osman Süzen'in şu sözleri ile noktalanmış:

"Söz konusu PKK olduğunda polisin büyük operasyonlar düzenlediğini insanların en ufak şeyler için hapse atıldıklarını görüyorsunuz. Ancak Adıyman'da ne etkin bir soruşturma var, ne de herhangi bir gözaltı. Hiçbir şey yok."

Bugünkü İngiliz gazetelerinin hemen hemen tümü, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İstanbul gezisine sayfalarında yer vermiş.

'Merkel, göçmen kontrolleri karşılığında anlaşma önerdi'**Times**'taki haberin başlığı, "Merkel, göçmen kontrolleri karşılığında Türkiye-AB anlaşması önerdi".

Gazete, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılma şansının, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in u-dönüşü ile yeniden canlandığını belirtiyor. Times Merkel'in, Suriye'den göçmen akışının kontrol altına alınmasına yardımcı olması karşılığında, Türkiye'nin AB üyeliğine muhalefete son verdiğini yazıyor.

Bununla birlikte, Merkel'in istanbul gezisinin Almanya'da eleştiri konusu olduğu da vurgulanıyor haberde.

Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'nin İstanbul doğumlu milletvekili Lale Akgün'ün "Erdoğan şimdi 'Herkes cebimde, kimse bir dediğimi iki etmiyor' diye düşünebilir", Yeşiller Partisi'nin Türkiye kökenli milletvekili Cem Özdemir'in, "Erdoğan'ın konumunu güçlendirme olarak algılanabilecek birşey yapmamlıyız" şeklindeki cümlelerine yer verilmiş haberde.

'Türkiye vize sözü aldı'**Daily Telegraph**'daki haberin başlığı ise "Türkiye mülteci krizinde vize sözü aldı".

Gazete Merkel'in Başbakan Ahmet Davutoğlu ile düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin iki konuda Ankara'ya yardımcı olacağını söylediğine dikkat çekiyor.

Bunların ilki Avrupa'ya gidecek Türk vatandaşlarına vize muaffiyeti. Diğeri de Türkiye'nin sürüncemedeki AB ile üyelik müzakerelerini ilerlemesi.

Avrupa'nın göçmen akışının önlenmesi konusunda acilen yardıma ihtiyaç duyduğunun altını çizen Daily Telegraph, Almanya'nın da bu noktada yardım karşılığı Türkiye'nin AB üyeliği yolunu yumuşatmayı teklif ettiğini belirtiyor.

Avrupa'nın 'kirli anlaşması'**Independent**'taki haber ise "Avrupa'nın 'kirli anlaşması' " başlığını taşıyor.

Gazete Almanya Başbakanı Angela Merkel'in göçmenlere yönelik tavrının ülkesinde eleştiri konusu olduğunu, Merkel'in ise bu duruma karşın mülteci akışının durdurulması karşılığında Türkiye'nin AB üyeliği sürecini hızlandırmayı teklif ettiğini yazıyor.

Haberin başlığına taşınan "kirli anlaşma" ifadesi ise esasında, Almanya kamuoyundaki bazı endişeleri yansıtıyor. Independent'taki haberden bazı satırlar şöyle:

"Almanya'da, Avrupa'daki mülteci krizi kaynbaklı baskının Merkel'i Türk ev sahipleri ile bir nevi 'kirli anlaşma' yapmaya zorlayabileceği yönünde endişeler var. Gerek Merkel'i partisi gerekse de Almanya birçok kişi böylesi bir anlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor. Dün yayımlanan bir kamuoyu araştırmasına göre, Merkel'in lideri olduğu muhafazakar Hristiyan Demokrat Parti'ye destek yüzde 37 ile rekor bir düzeye geriledi. Buna neden olarak da iktidar partisinin mülteci krizini ele alış tarzı gösteriliyor."

'Merkel iki talebe yeşil ışık yakmadı'**Financial Times** gazetesi ise ilk sayfasındaki haberde, Türkiye'nin 2005'ta AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamasından bu yana 35 başlıktan sadece 14'ünü açabildiğini, kapatılan başlık sayısının ise sadece bir olduğunu hatırlatıyor.

Gazeteye göre Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'nin iki talebine yeşil ışık yakmadı. Bunlardan biri, Türk vatandaşlarına yönelik vize sınırlamalarının 2016 yazında kaldırılması, diğeri de AB'nin Osmanlı Ermenilerinin 2015'te katledilmelerine yönelik tutumunu değiştirmesi.

Financial Times'taki haberde ayrıca, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerdeki kamplarda yaşayan 200 bin göçmenin Mart ayında AB üyesi ülkelere yerleştirilmesini önereceği aktarılıyor.

En Çok Aranan Haberler