Eskişehirspor’un kurulduğu yıl, Fransa’da Stade Rennais takımı kupa şampiyonu olur. Takımın renkleri kırmızı-siyahtır. Nafiz Yazıcıoğlu, Eskişehirspor'un da bu renkleri alması için yönetim kuruluna teklif götürür. Eskişehirspor'un renkleri siyah-kırmızı olarak kabul edilir. Aziz Bolel, ES amblemini bizzat kendisi tasarlamış ve çizimini bir ressama yaptırmıştır.
Kulübün ülkedeki kısaltma adı "Es-Es" dir. Bu kısaltma ise, takımın en ünlü tezahüratı, şehrin isminden, "Es-Es-Es, Ki-Ki-Ki, Eski Eski Es"ten gelir.
UEFA kupasında İspanyanın dev takımı Sevilla'yı Fethi'nin son dakikada attığı üç golle deviren kırmızı şimşekler bir ilki daha gerçekleştirdi. Türk Futbol Tarihine bir İspanyol takımı eleyen ilk Türk takımı oldu. Bir üst turda Hollanda'nın Twente takımına yenilerek UEFA kupasına veda etti.
Kırmızı şimşekler çıktı sahaya
Bütün Eskişehir kalktı ayağa
Çekilsin sert şutlar, atılsın goller
Hepimiz sizlerden zafer bekler
Es Es Es
Ki Ki Ki
Eski Eski Es
Eskişehirden geliyor bu gür ses
Eskişehirspor bizim canımız
Zaferi şanımız, rengi kanımız
Çekilsin sert şutlar, atılsın goller
Hepimiz sizlerden zafer bekler
Es Es Es
Ki Ki Ki
Eski Eski Es
Eskişehirden geliyor bu gür ses
Türk Futbol Tarihi'nin ilk amigosu Amigo Orhan, şehri öyle bir kenetlemişti ki, bazı maçlarda seyirci takımın bile önüne geçiyordu. Dönemin ulaşım zorluklarına rağmen 15 bin kişi deplasmana giderdi. O dönem atılan tohumlar, bugün bile Eskişehir’i futbol tutkusu en yoğun şehirlerden biri yapıyor.
Henüz 1965 yılında kurulan bir takım nasıl olmuştu da dört yıl içinde bugünün Süper Lig’i olan 1. Lig’i ikinci sırada tamamlamıştı? Ülkede herkes birbirine aynı soruyu soruyordu. İslam Çupi, Tercüman gazetesindeki köşesinde bu durumu “çimen ihtilali” kelimeleriyle açıklıyordu. Eskişehirspor’un ihtilali resmen başlattığını duruyor, o yıla kadar şampiyonlukları ve hatta ilk üç sırayı (tek istisna Gençlerbirliği’nin 1965-66’da ligi üçüncü sırada tamamlaması) aralarında paylaşan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ilk kez böylesine büyük bir tehdidi ensesinde hissediyordu. 1968-69 sezonunu Beşiktaş’ın, 1969-70 sezonunu ise Fenerbahçe’nin hemen arkasında ikinci sırada tamamlayan Es-Es, 1970-71’te ise bu grafiğini bir Türkiye Kupası ile taçlandıracaktı. Üstelik aynı dönem Sevilla karşısında yazılan destan, bu sezona ayrı bir anlam yüklüyordu. Teknik direktör Abdullah Gegiç’in önderliğinde ortaya çıkan takım, İstanbul hegemonyasına ilk başkaldırışı gerçekleştirmiş, bununla da yetinmeyip o sezon ülke sınırları dışına da çıkabileceğini herkese göstermişti. Üniversite mezunu pek çok oyuncunun yer aldığı Eskişehirspor, akılcı oyunuyla takım oyununu ve kolektif futbolu da farklı bir noktaya taşımıştı.
Eskişehirspor’un 18 kişilik kadrosu yapılan hazırlık maçlarının ardından şekillenir. 8 Ağustos 1965’te Gençlerbirliği ile yapılan hazırlık maçında Eskişehirspor tarihindeki ilk golü atar. Bu golün altında 42 yıllık tarihinde kırmızı siyahlı Eses formasını üstüne geçirmiş en büyük futbolcu olarak anılacak bir oyuncunun imzası vardır: Fethi Heper.
Birinci ligde iki kez gol kralı olan Fethi Heper futbolcu bir aileden geliyordu. Öyle ki 1960 yılında lisanslı olarak top oynamaya başladığı Eskişehir Gençlik Kulübü’nde iki ağabeyiyle birlikte forma giyiyordu. Heper bu takımda iki kez gol kralı olmayı başardı.