"19. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi"

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Atila Erol, "Kız kaçırma geleneğinde eş, bir mülkiyet gibi görülmemelidir" dedi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Balkan Konferans Salonu'nda "19. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi" kapsamında düzenlenen "Kız Kaçırma Geleneğinin Sosyal-Adli Psikiyatrik Açıdan Değerlendirilmesi" konulu panelde konuşan Prof. Dr. Erol, evliliğin geleceği açısından eşlerin anlaşarak evlenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin birçok yerinde kız kaçırma geleneğinin sürdüğünü belirten Erol, kız kaçırma geleneğinin bazen istenmeyen sonuçlara neden olduğunu ifade etti.

Erol, kaçma olaylarının, ailelerin anlaşamaması, ekonomik nedenler ya da isteğe bağlı gerçekleştiğini anlatarak, kaçma olayının kaçırılmaya dönüştüğünde psikolojik etkilerinin ön plana çıktığını kaydetti.

Kaçmanın ardından baba evine geri dönmek isteyen kadına fiziki engel uygulanmaması gerektiğini belirten Erol, bazı şiddet ve tecavüz olaylarının intiharla sonuçlandığını ifade etti.

Erol, kaçma olaylarında erkeğin fiziksel ve toplumsal yapısı gereği baskın bir rol oynadığını belirterek, "Kız kaçırma geleneğinde eş, bir mülkiyet gibi görülmemelidir" dedi.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden psikiyatri uzmanı Dr. Neslihan Akkişi Kumsar da kız kaçırma olaylarında, sanığa kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma cezasının verildiğini söyledi.

Kız kaçırma vakalarında evlenme gerçekleştiğinde cezanın ertelendiğini aktaran Kumsar, genellikle bu tür olaylara 1 ila 5 yıl arasında hapis cezası verildiğini kaydetti.

Muhabir: Cihan Demirci