HABER

"2. Abdülhamid'i Anlamak" semineri

"Payitaht Abdülhamid" dizisinin tarih danışmanı Kayabaşı: - "En somut ve en bariz gördüğümüz emaneti ve mirası aslında bugün yaşadığımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir" - "Sultan Abdülhamid bize neyi emanet etti?, diye sorduğumuzda, '1. Dünya Savaşı'nda direnen subay kadromuzu ve yeni devletimizi oluşturan subay ve eğitimli kadroyu bize emanet eden kişidir.' diye tanımlayabiliriz"

İSTANBUL (AA) - "Payitaht Abdülhamid" dizisinin tarih danışmanı yazar Selman Kayabaşı, 2. Abdülhamid'in en somut ve en bariz emaneti ve mirasının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu belirtti.

Bağcılar Belediyesi tarafından Bağcılar Gençlik Merkezi'nde düzenlenen "2. Abdülhamid'i Anlamak" konulu seminerde konuşan Kayabaşı, bir tarihçi olarak hikayesini düşündüğü zaman ve yorumladığında 2. Abdülhamid'in kendilerine ne bıraktığı sorusunu sorduğunu söyledi.

Bu sorunun cevabına ilişkin karşısına Türkiye Cumhuriyeti Devleti çıktığını aktaran Kayabaşı, "En somut ve en bariz gördüğümüz emaneti ve mirası aslında bugün yaşadığımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir." diye konuştu.

Objektif bir tarihçi olarak kaynakları ve belgeleriyle konuyu anlattığını dile getiren Kayabaşı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bize denilmiş ki; 'Selçuklu Devleti yıkıldı, sonra Osmanlı Devleti kuruldu. Osmanlı Devleti yıkıldı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Göktürkler yıkıldı, Hunlar kuruldu.' Böyle bir şey yok. Avrupa'ya, Almanya'ya gidin, 'Sizin devlet tarihiniz nedir?' diye sorun. Size 2000 yıl öncesine kadar uzatırlar. Bugünkü Almanya ile 300 yıl önceki devlet arasında hiçbir alaka yok derseniz, size ne derler biliyor musunuz? 'Bizim hanedanımız değişti, devletimiz değişmedi ki.' Yani bir Alman kendi devletinin tarihini anlatırken, uyarlayalım Türkiye'yeye, nasıl anlatıyorlar biliyor musun? Bizim Selçuklu Devleti diye bir devletimiz yoktu ki, bir devlet vardı bunun hanedanları değişti. Öyle bir dönem geldi ki devletimizin başında Selçuklu hanedanı vardı. Bu hanedan tüm başarısızlıklar sebebiyle yavaş yavaş çekildi, onun yerine yeni bir hanedan başa geçti. Dolayısıyla Selçuklu'daki devletle Osmanlı'daki devleti ayırmak, batılı tarihçiler için mantıksız gelir."

Kayabaşı, Batılı ülkelerin Roma İmparatorluğu'nun mirasına sahip çıktığını anlatarak, "Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'dir, sağındaki vezir Selçuklu Devleti'nin son veziri, solundaki Selçuklu ordularının son kumandanı." dedi.

Osmanlı Devleti'nde hukuk ve kadılık sistemini kuran zatın, Selçuklu döneminde hukuk sistemini oturtan kişi olduğunu dile getiren Kayabaşı, şunları kaydetti:

"Biz çadırdan bir devlet kurmadık. Konya'ya gidelim, Erzurum'u ziyaret edelim. Oralarda yok mu bizim camilerimiz, medreselerimiz, kervansaraylarımız... 'Biz Söğüt'le başladık.' diyerek, Osmanlı'yı sıfırdan alıyoruz. Selçuklu mirasının hiç mi bu devlete alakası yok. Halbuki Bursa'daki Ulu Cami'yi inşa eden mimari bir akımla, Erzurum'daki, Kayseri'deki, Konya'daki camileri inşa eden mimari akımla, mimarlar farklı insanlar mı değiller." diye konuştu.

- "Modernleşme hamlesi yapan padişahımızdır"

Selman Kayabaşı, Sultan Abdülhamid ile bugünkü devletin irtibatına değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sultan Abdülhamid modern ordunun, modern silahların ve modern sanayinin yeni dönemi şekillendirebildiğini gördüğü için Osmanlı'da büyük bir modernleşme hamlesi yapan padişahımızdır. Bugün Kara Kuvvetleri Komutanlığı, kendi tarihine Sultan Abdülhamid döneminde başladı. İtfaiyenin yüzyıllık kuruluş yıl dönümünü kutladık. Bizim devlet kurumlarımız yüz yıl olmadı ki? Neden kutladık? Sultan Abdülhamid'in zamanında kurulduğu için kutluyoruz. Sultan Abdülhamid diyor ki; 'Biz artık eski kafa, eski ordu ve eski savaş stratejileri ile bir yere varamayacağımızı görüyorum. Peki ne yapalım? Modern eğitim kurumları kuralım. Kızların eğitimi Sultan Abdülhamid zamanında başlamıştır ve yaygınlaşmıştır. Askeri okullar da Sultan Abdülhamid döneminde başladı. Buradan mezun olanlar, yeni devletin kurucuları oldu. 'Sultan Abdülhamid bize neyi emanet etti?' diye sorduğumuzda, '1. Dünya Savaşı'nda direnen subay kadromuzu ve yeni devletimizi oluşturan subay ve eğitimli kadroyu bize emanet eden kişidir.' diye tanımlayabiliriz."

Seminerde "Payitaht Abdülhamid" dizisine ilişkin bir soruya Kayabaşı, "Abdülhamid'i canlandıran Bülent İnal, Abdülhamid ile onun psikolojisi, tarihi, karakteri ile ilgili çok fazla kitap okuyor. Günlerce çalıştık. Bülent İnal'ın çok başarılı oynadığını düşünüyorum. Abdülhamid'in kambur duruşu vardır, meşhur, onu bile yapabilecek kadar artık içselleştirmiş." yanıtını verdi.

Kayabaşı, 2. Abdülhamid'in 33 yıl boyunca tahtta kaldığını ve 31 Mart ayaklanmalarıyla tahttan indirilerek sürgün edildiğini de anlattı. Kayabaşı, 600 yıllık Osmanlı tarihinin en acı hikayesinin Abdülhamid'in sürgün hikayesi olduğunu sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler