2. Antalya Kadın Zirvesi

Antalya Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, “Antalya’da 3 tane kadın sığınma evi olduğunu belirterek Merkez Muratpaşa ilçesinde bin 500 kadın hakkında koruma kararı bulunduğunu ancak buradaki güvenlik ekibi sayısının sadece 750 olduğunu açıkladı. Cevheroğlu ayrıca, kadınlara yardım ettiklerinde suçlandıkları zamanlar olduğunu ifade etti.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2. Antalya Kadın Zirvesi'nde ''Kadın Bedeni Üzerinde Yoğunlaşan Politikalar ve Kadının Doğurganlık Hakları'' konusu tartışıldı. Zirveye kadınlar kadar erkeklerin de katıldığı gözlendi.

Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu'nda yapılan zirvede konuşan Antalya Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, “Üç mevsim baharın, bir mevsim kışın yaşandığı kente hoş geldiniz’ dedi.

Antalya’nın Türkiye’nin en fazla dış göç alan illerinden birisi olduğunun altını çizen Cevheroğlu, “Şair, 'İstanbul için Anadolu nehrinin aktığı yer’ demiş, güneyde ise Antalya'ya akıyor. Çok ciddi sosyal sorunlarla karşı karşıyayız. Her yıl bu kadar nüfus kendi sorunlarıyla geliyor. Kadın hareketi Antalya’da aktif ve yönlendirici. Antalya kadın dostu bir kent. Kadın hakları konusunda önemli çalışmalar yapılıyor. En önemlisi bunun katılım yönünde yapılmasıdır. Maalesef 14 milletvekilinin temsil edildiği Antalya'da bir tane kadın milletvekili var. İl Genel Meclisi’nde, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde durum farklı değil. Ümit ediyorum ki önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde bu kadın dostu kentinin gerçek anlamdaki sonuçlarını hep beraber göreceğiz” diye konuştu.

"BİN 500 KORUMA KARARI VAR, GÜVENLİK EKİBİ SAYISI 750"

Cevheroğlu şöyle devam etti: “Türkiye'de ister kabul edelim, ister etmeyelim kadın hareketleri son yıllarda son derece iyi noktalarda. Hem toplumun aydınlatılması hem de algının yükseltilmesinde önemli başarılar var. Çıkarılan kanunlar kadın sorunlarının çözümlenmesinde bize çok büyük önemli destek verdi. Eksikleri var mı? Tabii ki var. Uygulamada düzeltecek miyiz? Tabii ki düzelteceğiz. Kentimizin Muratpaşa ilçesinde bin 500 kadın hakkında koruma kararı var ama buradaki güvenlik ekibimizin sayısı 750. Antalya’da 3 tane kadın sığınma evimiz var. Şiddet mağduru kadın tek çatı altına gelecek, karakol yüzü görmeyecek, bütün işlemleri burada yapılacak.”

"Kamu sektörü olarak kadın ve kadın istihdamı, sosyal haklar konusunda başarılıyız" diyen Cevheroğlu, ”Ama özel sektör konusunda tüm dünyada başarısızlık var. Bankalara bakın bankalardaki kadınlar doğum yaptıktan sonra geri dönmek konusunda zorlanıyorlar. Sanki sadece ve durmadan, üretmeden herhangi bir şey ortaya koymadan çalışmak zorundalar. Bunun üzerinde de durulması lazım. Meselenin sadece tek boyutlu kamunun üzerine gitmesiyle kadar basit bir sorun değil. Kadınlar ciddi bir mağduriyet içinde. Kendilerine yardım ettiğimiz zaman bile suçlanıyoruz. Toplumun desteği ile kadınların desteği ile bu sorunları aşmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Toplantının konularından birinin kadın bedeni olduğuna değinen Cevheroğlu, “Gerek kürtaj gerek sezaryen öyle ya da böyle kamuoyunun gündemine girdi. Tıp adamları, hukuk adamları, siyaset adamları tarafından tartışılması lazım fakat meseleye bir de şöyle bakmak lazım. Bu demokratik ülkelerin tamamında tartışma konusu. Batı Avrupa’da da tartışılıyor. ABD seçimlerinde tartışmalar var. Bu konu üzerinde tartışmalar var. Herkes bir şey söyleyip doğruların kabul edilmesi gerekiyor. İrlandalı bir genç kızın kürtaj için İngiltere’ye giderken yaşadıklarını hafızamda hep tutuyorum. Kadın hareketinin başarılı olmasını her zaman istiyorum, gönülden istiyorum. Avusturya'da milli marşın sözlerini değiştirecek kadar arkasında destek bulan kadın hareketi, Türkiye’de de pek çok şeyi başaracaktır" şeklinde konuştu.

BELEDİYE OLARAK KADINA DESTEK

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise dünyada en uygar sayılan ülkelerde dahi kadın haklarının erkeklerle kıyaslandığında ikinci planda kaldığını hatırlattı. Akaydın, “Kadın ile erkek arasında ayrımcılık ne kadar giderilirse ülkenin refahlık düzeyi de o derece iyileşir. Bu doğrultuda kadınların çalışmalarına belediye olarak her zaman yer verdik” dedi.

Türkiye'de bir dönem kadınlara kürtaj yasağı getirmek, sezaryenle doğumun yasaklanması konularının tartışıldığını kaydeden Akaydın, “Bu konular gündem değiştirmek amacıyla ortaya atılmıştır. Kadın bedeni üzerinden politika yapmak hoş değildir. Bir kadının kendi bedeni hakkındaki yorumu kendisine aittir. Bunu bir doktor olarak söylüyorum. Çok özel operasyonlar bunun dışında. Bir politikacının bir kadına, '3 tane doğursun, 5 tane doğursun’' gibi bir yaklaşım sergilemesi de ayıptır. Bir tıp doktoru olarak gereksiz sezaryene ben de karşıyım. ABD'nin tetiklediği bir süreçti. Nitekim normal doğumun hem anne hem de çocuk sağlığı açısından daha doğru olduğu bilinmekte. Ama bir kadın derse ki, 'Ben korkuyorum, beni uyutun', o zaman sezaryen yapılır. Sezaryen ve kürtaj konusunun dışında kadın ile ilgili baş örtüsü de siyasete konu oluyor” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından, 2. Kadın Zirvesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit'in moderatörlüğünde, Kadının İnsan Hakları Derneği Kurucusu Pınar İlk Karacan Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan ve KATCAM Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özen Kulakaç'ın sunumlarıyla devam etti.