Mardinli Süryani aile 32 farklı baharat, hurma ve bademle yaptıkları çöreklerle hem geçimlerini sağlıyor hem de 2 bin yıllık Süryani çöreği geleneğini yaşatıyor.
Mardin'e yerleştikten sonra eşiyle Süryani çöreği yapmaya karar verdiklerini anlatan Edip Balcı, "Eşim çöreği evde çok güzel yapardı. Mardin'de de bu çörek geleneğini yaşatmak için girişimde bulunduk. Çünkü unutulmaya yüz tutmuş bir çörek idi. İçine hurmasını koyması, üstünü bademle süsledikten sonra pişirip o çıkan 32 farklı baharat kokusuyla birleşmesiyle Mardin’i buram buran çörek kokusu sarmaya başladı. Çöreğimiz Mardin’de çok güzel bir yer edindi. Bugün gelen her turistimizin her gelen ziyaretçimizin ister yerli ister yabancı, özelikle kokuyla birleşmesinden dükkanımızı ziyaret etmeleri bizi onurlandırıyor" dedi.
Süryani çöreğinin yeni evlenecekler için yapılan nişan törenlerinde gelin ve damat aileleri arasında bir imza vazifesi niteliği taşıdığını anlatan Balcı, "Süryani çöreği hikayesi aslında milattan öncesine dayanır. Nuh'un gemisinde eşinin yapmış olduğu çörekle başlar. Çöreğimiz bir nişan çöreği adı altında başlar. İlk başlarda nişanlarda iki taraf arasında, yani gelinin ve damadın aileleri arasında antlaşma adına ekmek ikiye bölünürdü. Ekmeğin ikiye bölünmesi şahitler huzurunda yapılmasından dolayı ve bu geçerlilik sağlardı. Süryani cemaatinde, her nişan yapılacağı zaman çöreksiz bir nişan adımı atılmamaktadır. Çörek, halen günümüzde bir imza niteliği taşımaktadır" diye konuştu.
(DHA)