Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı'na katıldı. Ankara'daki programda aile ve nüfus paketini açıkladıktan sonra basın mensuplarının soruların yanıtlayan Davutoğlu, yeni düzenlemeler ile özel sektör işverelerinin neden kadınları istihdam etmeyi tercih edeceklerinin sorulması üzerine "Alacağınız her tedbirin yan etkisi olabilir. Ama o yan etkisini minimuma indirmek önemli olan. Aldığımız kararlarda özel sektöre neredeyse hiçbir yük getirmiyoruz. Özel sektöre bir yük gelmeyecek. Devletin aldığı tedbirler dolayısıyla özel sektörün istihdam politikalarının değişmemesine özen göstereceğiz. Özel sektörde ayrıca kadın istihdamını teşvik edecek unsurları göz önünde bulundururuz ama şu aldığımız tedbirler özel sektörün herhangi bir şekilde kadın istihdamı konusunda caydırılmasına yol açacak bir tedbir yok burada. Hiçbir özel sektör temsilcimizin de kadınları mağdur etmek üzerinden verimliliği arttırma gibi yanlış bir anlayışa gideceği kanaatinde değilim. Bunun da istismar edilmemesi lazım" dedi. "KADINLARIN DOĞUM SONRASI EN HASSAS DÖNEMDE PSİKOLOJİK GERİLİM YAŞAMASININ ÖNÜNE GEÇİYORUZ" Aile ve nüfus paketinin bütçeye yükünün ne olduğu sorulan Davutoğlu, "Bazı maliyetler vardır ki sayısal olarak ifade edilemez. Bazı maliyetler bütçeye sayısal bir miktar olarak yansır. Bunların bütçeye tabi bir yansıması olacak. Her anneye doğum hediyesi göndermenin bütçede bir karşılığı olacak. Ama bütün bu maliyetlerden daha büyük bir maliyet, sosyal maliyettir. Eğer bu tedbirler alınmazsa kadınlarımız en hassas oldukları doğum sonrası dönemde acaba işime mi devam edeyim, çocuğuma mı bakayım, diye bir gerilim yaşarlarsa işte onun maliyeti çok daha yüksek olur. Ya işini kaybetmemek için çocuğunu ihmal eder, bu telafi edilemez bir maliyettir ya da çocuğunu ihmal etmemek için işini kaybeder. Bizim temel hedefimiz kadın istihdamı bağlamında da çocuğunu ihmal etmemesini sağlayacak şartları oluşturmak ama işini de kaybetmemesini teminat altına almak. Böyle bir denge kuruyoruz. Kadınların doğum sonrası en hassas dönemde böyle bir psikolojik gerilim yaşamasının önüne geçiyoruz. Kadınlarımızın annelik görevlerini yerine getirirken çocuklarıyla beraber olma hakkından yine kadınlarımızın büyük emeklerle elde ettiği profesyonel mesleğinden feragat etmesini engellemek durumundayız" diye konuştu. "KADINLARIMIZ ÇALIŞIRKEN AİLE HAYATINDAN FEDAKARLIK ETMEYECEKLER" Kadın istihdamını arttırmaya yönelik tedbirlerin düşünülüp düşünülmediği sorulan Davutoğlu, "Kadınlarımızın iş gücüne katılımında olağanüstü bir artış var. Daha önce olmayan önemli bir faktör. Bu olağanüstü artış ve iş gücüne katılım hem genç nüfus hem de kadınlarımızın katılımıyla istihdam sağlamakla birlikte işsizlik oranı da istediğimiz ölçüde düşmemiş görünüyor. Ama hangi ölçüyü alırsanız alın şu anda Avrupa'da dünyada da belki en fazla istihdam oluşturan ülkelerden biri Türkiye oransal olarak. Geçmiş dönemlerde şöyle deniyordu. Doğum kontrolü yapalım. 1-2 çocuk olsun. Devlet üzerinde istihdam baskısı oluşmasın. Bu politikanın sonucu nedir biliyor musunuz? Son aldığımız tedbirler, cumhurbaşkanımızın 3 çocuk teşvikinin rasyonel arka planını anlamayanlar olabilir. Bu politikalar olmamış olsaydı Türkiye üretmekte güçlük çeken bir ülke haline dönüşebilirdi. Kadınlarımız çalışacaklar istemeleri halinde ama çalışırken aile hayatından ya da çocukların görmek istediği muhabbetten ilgiden fedakarlık etmeyecekler" ifadelerini kullandı. "G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞIMIZ DOLAYISIYLA W-20 BAŞLATACAĞIZ" G-20 dönem başkanlığı kapsamında Türkiye'nin yeni bir uygulama başlatacağını açıklayan Davutoğlu, "G-20 Dönem Başkanlığımız dolayısıyla önemli, küresel bir inisiyatif başlatıyoruz. G-20'de biliyorsunuz devletler dışında başka süreçler de devreye giriyor. Bir başka şeyi bizim dönem başkanlığımızda başlatacağız. W-20 diyelim. İş dünyasında girişimci kadınların istişarelerini ve bir araya gelmelerini sağlayacak kadınların iş dünyasındaki rolünü güçlendirmek üzere G-20 dönem başkanlığında Kadın-20 diyebileceğimiz bir inisiyatifi devreye sokacağız" şeklinde konuştu. "ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİMİZİN KADINLARI MAĞDUR ETMEK ÜZERİNDEN YANLIŞ BİR ANLAYIŞA GİDECEĞİ KANAATİNDE DEĞİLİM" Özel sektör işverenlerinin aile ve nüfus paketinden ne derece memnun olabileceği ve bu düzenlemeler ile neden kadınları istihdam etmeyi tercih edeceklerinin sorulması üzerine Davutoğlu, "Alacağınız her tedbirin yan etkisi olabilir. Ama o yan etkisini minimuma indirmek önemli olan. Aldığımız kararlarda özel sektöre neredeyse hiçbir yük getirmiyoruz. Özel sektöre bir yük gelmeyecek. Devletin aldığı tedbirler dolayısıyla özel sektörün istihdam politikalarının değişmemesine özen göstereceğiz. Özel sektörde ayrıca kadın istihdamını teşvik edecek unsurları göz önünde bulundururuz ama şu aldığımız tedbirler özel sektörün herhangi bir şekilde kadın istihdamı konusunda caydırılmasına yol açacak bir tedbir yok burada. Hiçbir özel sektör temsilcimizin de kadınları mağdur etmek üzerinden verimliliği arttırma gibi yanlış bir anlayışa gideceği kanaatinde değilim. Bunun da istismar edilmemesi lazım" dedi. "ERKEĞİN KÖTÜSÜ KADINI DÖVER" Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için uygulanmasının planlandığı belirtilen kampanyanın detayları ile kadına yönelik şiddetin ne kadar azaldığı sorulan Davutoğlu, şunları kaydetti: "İstanbul Sözleşmesi'nde Türkiye öncülük etti. Bu uygulamanın şimdi sonuçlarını değerlendiriyoruz. Her halükarda kadınlarımıza dönük şiddet konusunda şu ana kadar alınan tedbirler, arttırılarak devam edecek. Ola ki bu tedbirlerde istemediğimiz yan sonuçlar doğmuşsa bunlar telafi edilecek ve şiddet olgusu sadece cezayla ortadan kaldırılacak bir olgu değil. Esas itibariyle zihniyetle ilgili bir mesele. O zihniyeti değiştirmeden alacağınız yasal tedbirlerin hep bir sınırı oluyor. Bu zihniyeti değiştirecek uzun vadeli programlar ve kampanlara da devam edeceğiz. Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver, derler. Anadolu tabiriyle. Erkeğin güçlüsü kadını dövmez. Erkeğin kötüsü kadını döver. İster çocuk ister kadınlara dönük şiddet olsun her türlü şiddetin olmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Olması halinde alınacak tedbirleri tekrar gözden geçireceğiz. Bu konuda toplumun her katmanını en kılcal damarına kadar inerek şiddeti önce ailede yok edip sonra da toplumsal bütün hayat katmanlarında yok etmenin yollarına bakacağız" "ŞU ANKİ DOĞUM İZNİ KONUSUNDA HİÇBİR DEĞİŞİKLİK YOK" Mevcut olan doğum izni süresinin kademeli olarak arttırılıp arttırılmayacağı ile yasal düzenlemenin ne zaman geçerli olmaya başlayacağı sorulan Davutoğlu, "Şu anki doğum izni konusunda hiçbir değişiklik yok. 16 hafta kalıyor. Buna ek olarak annelik izni diye 16 haftalık izinden sonra ilk çocuk için 8 hafa daha ekliyoruz. İkinci çocuk için 16 hafta daha ekliyoruz. Üç ve üzeri çocuklar için 24 hafta daha ekliyoruz. Bu eklenen sürede anneler yarım zamanlı çalışacaklar. Getirdiğimiz düzenleme ile anne, günde 4 saat işinde çalışacak 4 saat sonra evine gelecek geri kalan vakitte. Ama tam zamanlı çalışmış gibi ücreti alacak. Annelik izninden hiçbir kesinti yok. Aksine kademeli bir şekilde isteyen anne çocuğuyla günde 4-5 saat hariç çocuğun eğitim yaşına kadar beraber olabilecek" açıklamasında bulundu. "YASA YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ ANDAN İTİBAREN GEÇERLİ OLACAK" Yasa yürürlüğe girdiğinde kimlerin yararlanabileceği ile kapsama alınacağı sorulan Davutoğlu, "Yasal düzenlemeyi seçimlerden önce tamamlayıp yasa yürürlüğe ne zaman girerse o andan itibaren anneler bu haktan istifade etmeye başlayacaklar. Geriye doğru işlemesi hukuken mümkün değil. Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren geçerli olacak, yeni çocuklara" dedi. "EVLİLİK CÜZDANINI İBRAZ ETTİĞİ ANDA DEVLET KATKI PAYINI ALACAK" Bir gazetecinin 'Babalık iznini 10 günden fazla çıkarmayı, babaya da bir teşvik düşünüyor musunuz?' diye sorması üzerine gülerek karşılık veren Davutoğlu, çeyiz hesabının nasıl yapılacağı sorusu için "Birincisi babalığın kendisi teşviktir. Hiçbir çileyi çekmeden çocuğu kucağına alıyor. Bütün çileyi anne çekiyor, teşviki baba görüyor. Babalar olarak bizim bu gerçeği kabul edip anneler önünde hürmetle eğilmemiz lazım. Teşviki gerçekte hak eden anneler, bütün ızdırabı çeken, iki bedeni bünyesinde barındırıp çileli ama mutlu bir sonla dünyaya getiren anneler. Babalığa teşviki, 3 gün olan sadece memurlara olan hakkı bütün çalışanlara 5 gün. Bu 5 günde nasıl olsa bana bu izin verildi diye maçlarda stadyumda geçirmemesini teminen anneden bir yazı getirmesi, latife olarak söylüyorum ama o günlerde çocuğun anne ve babayla aynı ortamı teneffüs etmesi çok önemli. Çeyiz hesabına gelince hem kız hem erkek çocukları için geçerli. Evlilik cüzdanını ibraz ettiği anda devlet katkı payını alacak. Bunu da 27 yaşa kadar olmasını düşünüyoruz" diye yanıt verdi. "ANNELER, TAM ÜCRET ALARAK YARI ZAMANLI ÇALIŞACAKLAR" Davutoğlu, annelere doğum sonrası getirilen hakları açıklayarak "Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacağız. İkinci olarak, doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapacağız. Yapacağımız düzenleme ile analık izni bitiminden sonra ilk çocuk için iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç ve üzeri çocuklar için altı ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkanı getireceğiz. Anneler, tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Bu yarı zamanın ücretini işveren geri kalan tazmin edilecek olan izinli sayılan zamanı ise biz devlet olarak karşılayacağız" dedi. "BU TERÖR SALDIRILARI KESİNLİKLE BİR BARIŞ DİNİ OLAN İSLAM İLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZ" Konuşmasına başlarken Fransa'nın başkenti Paris'te bir derginin merkezine düzenlenen saldırı hakkında değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bu terör saldırıları tek bir ülkeye değil bütün insanlığı yapılan saldırılardır. Bu terör saldırıları kesinlikle bir barış dini olan İslam ile ilişkilendirilemez, hiçbir gerekçe bu tür terör saldırılarına mazaret teşkil etmez. Biz Türkiye olarak bu tür saldırıların her zaman karşısında olduk. Kökenine, dayandığı gerekçeye bakmaksızın karşısında olduk, bundan sonra da karşısında olmaya devam edeceğiz. Bu tür saldırılardan hareketle herhangi bir şekilde kültürel çatışma ortamının doğmasına ya da ırkçı eğilimler ortaya çıkmasına da izin vermemek hepimizin ortak sorumluluğudur" diye konuştu. "ANNELER, TAM ÜCRET ALARAK YARI ZAMANLI ÇALIŞACAKLAR" Aile ve nüfus paketiyle berabeer çalışan annelere yönelik doğumdan sonra elde edecekleri birtakım hakları anlatan Davutoğlu, "Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacağız. İkinci olarak, doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapacağız. Yapacağımız düzenleme ile analık izni bitiminden sonra ilk çocuk için iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç ve üzeri çocuklar için altı ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkanı getireceğiz. Anneler, tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Bu yarı zamanın ücretini işveren geri kalan tazmin edilecek olan izinli sayılan zamanı ise biz devlet olarak karşılayacağız" ifadelerini kullandı. "ANNELERE 30 SAATE KADAR KISMİ ÇALIŞMA HAKKI GETİRECEĞİZ" Annelere doğum sonrası getirilen hakları açıklayan Davutoğlu, "0-12 ay bebekleri evlat edinenleri de aynı kapsama alacağız. Bu süreyi engelli çocuk doğuranlar için 12 aya çıkaracağız. Çoğul gebelik halinde bütün bu süreler her bir çocuk için birer ay uzatılacak. Bütün bu ücretin tamamını da devlet karşılayacak. Annelik gibi kutsi bir misyonu üstlendiği annenin çocukla bir arada kalma süresini uzatmış olacağız. Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma düzeni getireceğiz. Annelere 30 saate kadar kısmi çalışma hakkı getireceğiz. Bu şekilde ebeveyn işinden olmayacak 30 saat çalışarak hem iş garantisi devam edecek hem profesyonel hayattan kopmayacak. Prematüre doğum, evlat edinme ve annenin vefatı halinde izin haklarını yeniden düzenliyoruz. İşçiler için anne doğum sonrasında hayatını kaybederse geri kalan izinleri baba kullanabilecek. Memurlar için prematüre doğumlarda ilave izin hakkı sağlıyoruz. Prematüre doğum söz konusuysa bebeğin daha fazla bakıma ihtiyacı var. 7.5 aylık doğmuşsa geri kalan 1.5 ay bu izinlerden sayılmaksızın ek olarak izne eklenecek. Babalık izinlerini yeniden düzenliyoruz. İşçiye eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz. Cumartesi pazar da girdiği için net bir hafta izin anlamına gelir. Babanın bu izni aldıktan sonra kahve köşelerinde veya başka yerlerde stadyumlarda olmamasını teminen belki anneden de 5 gün içinde bana hizmet etti, diye bir yazı alabiliriz" şeklinde konuştu. "ÇOCUĞUN YÜZDE 70 ORANINDA ENGELLİ OLMASI HALİNDE EBEVEYNLERDEN BİRİNE 10 GÜNE KADAR İZİN HAKKI GETİRİYORUZ" Başbakan Davutoğlu, aile ve nüfus paketiyle ilgili "Çocuğun yüzde 70 oranında engelli olması veya sürekli bir hastalığının bulunması halinde ebeveynlerden birine bir yıl içinde 10 güne kadar izin hakkı getiriyoruz. Kendisi ve eşin kamuda çalışan kadının doğum yapması halinde şu anda 192 lira civarında bir doğum yardımı yapılıyor ve bu para babanın hesabına yatırılıyor. Bu parayı annenin hesabını yatıralım. Anne çalışmıyorsa anneye çek gönderelim dedik ve daha da geliştirdik bundan sonra sadece memurlar için söz konusu olan bu uygulamayı genişletiyoruz. Her bir anne doğum yaptığı anda devletimizden bir doğum hediyesi olarak ilk çocukta 300 lira, ikinci çocukta 400 lira, üçüncü çocukta 600 lira doğrudan anneye doğum yaptığı anda yardım ulaşacak" açıklamasında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz