2 Haziran İngiltere basın özeti

Bugünkü İngiliz gazetelerinin çoğu, 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren ve bugün Almanya Federal Meclisi'nde (Bundestag) oylanacak tasarıya sayfalarında yer vermiş.

Guardian'ın iç sayfalarındaki haberin başlığı, "Erdoğan, Ermeni Soykırımı yüzünden Almanya'ya sert davranıyor".

Gazetenin Berlin muhabiri Philip Oltermann ile İstanbul'daki muhabiri Constanze Letsch'in imzalarını taşıyan haberde, Bundestag'daki oylamanın esasında sembolik olduğu görüşü dile getirilmiş.

Guardian'a göre, oylama Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bayraktarlığını yaptığı Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki mülteci anlaşmasının uygulanmamasına neden olabilir.

Başbakan Binami Yıldırım'ın "Çok saçma bir oylama" şeklindeki sözlerine de yer verilmiş haberde.

Guardian, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da; "Tasarının yasalaşması Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik, siyasi, ticari, askeri ve ekonomik ilişkileri zedeler" uyarısını da hatırlatmış.

'Erdoğan Almanya'yı tehdit etti'**Daily Telegraph**'daki kısa haberde ise Erdoğan'ın bu sözleri "tehdit" olarak nitelendiriliyor.

Haberde şu tespit de yapılmış:

"Almanya'da bazı çevreler, Erdoğan'ın karşılığında Türkiye vatandaşlarına Schgengen bölgesinde vize serbestisi getirilmesini istediği AB ile göç anlaşmasını, soykırım oylaması konusunda bir tehdit unsuru olarak kullanmasından kaygılı."

Daily Telegraph da, Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik krizin, anlaşma üzerindeki soru işareretlerini artırdığı kanısında.

Sarkisyan'dan Alman parlamenterlere çağrı**i**gazetesindeki (Kağıt baskısına son veren Independent'ın ekibince çıkarılıyor) haberde ise Alman milletvekillerine, Türkiye'nin baskısını dikkate almamaları çağrısı yapıldığı belirtiliyor.

Gazetenin Berlin'deki muhabiri Paul Carrel, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın bugünkü oylama öncesi AlmanBildgazetesine yaptığı açıklamayı aktarmış haberinde.

Serj Sarkisyan, "Bundestag'daki siyasetçiler de 1 buçuk milyona yakın Ermeninin öldürülmesini 'soykırım' olarak görecekler ve yıldırılmalarına izin vermeyeceklerdir" demişti.

'Göçmenler yeniden eski yollarını kullanmaya başladı'**Times**gazetesinin iç sayfalarındaki bir haberde ise Türkiye ile AB arasındaki anlaşmanın her halükarda çöküşün eşiğinde olduğuna yönelik kaygıların arttığı belirtiliyor.

Gazetenin İstanbul'daki muhabiri Hannah Lucinda Smith, yüzlerce göçmenin yeniden kaçak göç için kullanılan hattı tercih etmeye başladıklarını aktarıyor.

Times'taki habere göre, sadece son 5 günde 160'a yakın kişi Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmiş.

Gazete daha önce haftalarca Midilli'ye giden göçmen olmadığının altını çiziyor.

Yunanistan hükümetinin verilerine göre son 5 günde 64 göçmen de Sisam Adası'na ulaştı, dün sabah da çoğu Afganistan'dan 113 göçmen de Antalya'dan Girit'e gitti.

Times'taki haberde şu satırlar da yer alıyor:

"Son bir hafta içinde ikinci kez büyük bir göçmen grubu Girit'e vardı. Oysa Girit daha önce göçmen krizinden hiç etkilenmemişti."

'Menbic harekatı, ABD-Türkiye ilişkileri için sınav'**Financial Times**gazetesi ise ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin, Türkiye sınırında ve IŞİD'in kontrolündeki Menbic bölgesini ele geçirmek amacıyla başlattığı harekatın Washington'un Ankara ile ilişkileri için bir sınav olacağını yazıyor.

Gazete, Kürtlerin liderliğindeki ve bazı Arap savaşçıları da içeren Suriye Demokratik Güçleri'nin Menbic bölgesini ele geçirmesi halinde, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin gözlerini Rakka kentine dikeceklerini belirtiyor.

Türkiye sınırından yaklaşık 40 kilometre uzakta olan Menbic, IŞİD'in sınır bölgesinde kontrol ettiği stratejik noktalardan birisi olarak görülüyor.

Menbic'in güneydoğusundaki Rakka ise IŞİD'in Suriye'deki kalesi olarak biliniyor.

Financial Times'ın Washington muhabiri Geoff Dyer ile Beyrut muhabiri Rebecca Collard'ın imzalarını taşıyan haberden bazı satırlar ise şöyle:

"Menbic bölgesinin IŞİD unsurlarından temizlenmesi uzun süredir ABD ile Türkiye arasında yoğun tartışmalara neden olan bir konu. Türkiye, Suriye Kürtlerinin bölgeyi ele geçirmesi halinde, güney sınırındaki geniş bir alanı kontrol altında tutmasından endişe ediyor.

"Ankara, Suriye'deki en büyük Kürt milis gücü olan Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG), 30 yıldır silahlı mücadele verdiği terör örgütü PKK'nın kolu olduğuna inanıyor.

"Amerikalı yetkililer, altı aydır Suriye Demokratik Güçleri'nde daha fazla Arap savaşçının olması için çaba harcadıklarını söylüyor. Suriye'nin kuzeyindeki Arap bölgeleri IŞİD'den alındığında, söz konusu alanlarda yine bu savaşçılar kullanılacak. Bu şekilde hem Türkiye'nin kaygıları giderilecek, hem de Kürtlerin kontrolü altında yaşamak istemeyen Sünni halkın olası tepkileri azaltılmış olacak."

Financial Times'a konuşan ABD Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, son aylarda Suriye'ye gönderdikleri özel birliklerin, Suriye Demokratik Güçleri'nde daha fazla Arap savaşçının görev yapması için çalıştıklarını söylemiş ve eklemiş:

"Suriye'nin kuzeyindeki güçlerin çok büyük bir çoğunluğu hala Kürt. Ancak 6-8 aya öncesine göre içlerinde çok daha fazla Arap var."

ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin hava saldırılarıyla da Suriye Demokratik Güçleri'ne destek verdikleri biliniyor.

Türkiye daha önce YPG'nin, Cerablus-Azez hattı arasındaki Menbic'de ilerlemesini istememişti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Salı günü Antalya'da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, "Mare Hattı" olarak nitelenen ve Menbic'i de içine alan Azez ve Cerablus arasındaki 98 kilometrelik bölgeyi kapsayan alanın, Türkiye ve ABD'nin ortak operasyonuyla IŞİD militanlarından temizlenebileceğini söylemişti.