2 Kişinin Öldüğü Kaçak Ocak Sahibine 5.5 Yıl Hapis

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, Kırat Mahallesi'nde ruhsatsız işletilen kömür ocağında meydana gelen olayda, 37 yaşındaki Erol Gün ve 34 yaşındaki Ahmet Şen, karbondioksit gazından zehirlenerek öldü. Kaderleri bir olan iki madenci, köyde aynı mezarlıkta yan yana toprağa verildi. Ocak sahibi olduğu iddia edilen Çetin K., 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davada 5 ay sonra tahliye edildi. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında Çetin K. ve maden sahasını Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan kiralayan özel maden şirketinin genel müdürü M.T. de sanık olarak hazır bulundu.
5.5 YIL HAPİS
Daha önce de kaçak ocak işletmekten ceza aldığı öğrenilen Çetin K., savunmasında 2 kişinin öldüğü ocağın kendisine ait olmadığını ileri sürdü. Çetin K., "Tahliye olduktan sonra yaptığım keşifler neticesinde tespit ettim. Nitekim sonrasında farklı kişilerin bu ocakta çalışması sonucu haklarında yasal işlem yapıldığını gördüm. Benim olayların meydana geldiği ocaklarla hiçbir ilgim bulunmamaktadır. 2013'den sonra bu işlerle ilgilenmedim" dedi. M.T. ise 350 hektarlık alanda faaliyet gösterdiklerini, sık sık kaçak ocak ihbarında bulunduklarını, ölüm meydana gelen ocağı da 5 kez şikayet dilekçesiyle bildirdiklerini söyledi.
Mahkeme heyeti Çetin K.'ya, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verdi, M.T. ise beraat etti.
ÖLEN MADENCİNİN EŞİ: DAHA FAZLA CEZA VERİLMELİYDİ
Ölen işçilerden Ahmet Şen'in eşi 3 çocuk annesi Songül Şen, eşini kaybetmesinin ardından zor bir hayat yaşamaya başladıklarını söyledi. Verilen cezayı az bulduğunu söyleyen Songül Şen, şöyle konuştu:
"O ocakta 2 kişi öldü. Daha fazla ceza verilmeliydi. Mahkemede eşimi maden sahibi olarak, hırsız olarak suçladılar. Bu beni biraz daha yıktı. Her mahkemeye gidişimde acım daha da tazelendi. 'Acaba ölen eşime de mi ceza verecekler' dedim içimden. Böyle suçluluk insanı daha da kötü yapıyor. Benim eşim mecburdu çalışmaya. İş aradı bulamadı. Çocuklara nasıl bakacak? Tüm hayali çocukların okuması, ülkeye faydalı insanlar olmasıydı. Eşimi rüyamda göreyim diye Allah'a yalvarıyorum. Bazen Allah'ım duyuyor da rüyama gönderiyor. O zaman dünyalar benim oluyor. Bunu anlatınca belki kimse inanmaz ama o zaman mutlu oluyorum."