HABER

2. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi

ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi: - "İslam coğrafyası, Jeopolitik konumu, ortak medeniyet değerleri ve tarihi birikimi ile imkan, gayret ve hedeflerini birleştirerek, geleceğin süper gücü olmaya namzet potansiyel bir güce sahip bulunmaktadır" - Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati: - "Türkiye büyüyüp güçlendikçe, bize olan operasyonların sayısı artıyor. Biz operasyonları def etmekten yorulmadık, onlar da yeni operasyonlar düşünmekten yorulmadı açıkçası"

İSTANBUL (AA) - ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi, İslam coğrafyasının jeopolitik anlamda çok değerli olduğunu belirterek, "İslam coğrafyası, jeopolitik konumu, ortak medeniyet değerleri ve tarihi birikimi ile imkan, gayret ve hedeflerini birleştirerek, geleceğin süper gücü olmaya namzet potansiyel bir güce sahip bulunmaktadır." dedi.

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ASSAM), Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER), Üsküdar Üniversitesi, İslam Dünyası STK'lar Birliği (İDSB) işbirliği ile düzenlediği 2. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Konferansı başladı.

Bu yıl, "İslam Ekonomisi ve Ortak Ekonomik Sistemler" temasıyla düzenlenen konferansta konuşan ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Tanrıverdi, amaçlarının İslam ülkeleri coğrafyası başta olmak üzere, dünya siyasetinde güncel sorunlarla ilgili akademik zemin üzerinde tespitler yapmak olduğunu söyledi.

İslam coğrafyasının jeopolitik değerine vurgu yapan Tanrıverdi, "İslam coğrafyası, jeopolitik konumu, ortak medeniyet değerleri ve tarihi birikimi ile imkan, gayret ve hedeflerini birleştirerek, geleceğin süper gücü olmaya namzet potansiyel bir güce sahip bulunmaktadır." diye konuştu

İslam birliğinin oluşturulmasının çağın zarureti olduğunu dile getiren Tanrıverdi, bu zaruretin İslam ümmeti tarafından idraki birliğin şartı olduğunu kaydetti.

ASSAM'ın hazırladığı ve İslam ülkelerinin bir irade altında toplanması için gereken adımları anlatan Tanrıverdi, "İslam Ekonomisi ve Ortak Ekonomik Sistemler" temasıyla düzenledikleri kongrede de ortak ekonomik sistemlerin ortaya koyulmasına çalışılacağını aktardı.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati ise Müslüman ülkelerin, güçlü, doğru ve kol kola girmek zorunda olduğunu söyledi.

Türkiye'nin büyüyüp güçlendiğini belirten Nebati, şöyle konuştu:

"Türkiye büyüyüp güçlendikçe, bize olan operasyonların sayısı artıyor. Biz operasyonları def etmekten yorulmadık, onlar da yeni operasyonlar düşünmekten yorulmadı açıkçası. İşte 17/25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz darbesi. Bir millet ayağa kalktı. Yetmedi, son olarak da ekonomik operasyon yaptılar. Ancak biz Türkiye olarak ümmetin de duasını üzerimize alarak bu işten de sıyrıldık. Toparlıyoruz, düzeliyoruz, güçleniyoruz, dengeleniyoruz. Şimdi disipline ederek inşallah bu milletin ve ümmetin daha da güçlü olması için amacımıza ulaşmış olacağız. Ama bunu bütün ülkelerle hep beraber yapmamız lazım."

- "Ümmetin duası üzerimizde"

Toplantının başında sunucunun "İslam ümmeti tespih taneleri gibi dağıldı" ifadelerini hatırlatan Nebati, şöyle devam etti:

"Bunları toparlayacak güçlü bir Türkiye var. Bizim için çok önemli olan ümmetin duası üzerimizde. 'Allah Türkiye'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı korusun' diye her an, her yerde dualar var. Hüzünle, göz yaşı ile secdede dua ediyorlar bize. O zaman bize büyük bir sorumluluk düşüyor: Öncülük yapmak. Bu öncülüğü yaparken de bütün Müslüman ülkelerin kol kola girmesini sağlayacak adımları atmak ve attırmak için her türlü imkanı sağlamak gerekiyor. Türkiye bu konuda gerekeni yapıyor, Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. O gereken her şeyi yapıyor ve Allah'a tevekkül ediyor. Milletine ve ümmetine de güveniyor."

Konferansın ortaklarından Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da yaptığı konuşmada, ekonomik hareketliliğin olduğu yerde sosyal hareketliliğin olacağını ifade etti.

İslam ülkeleri arasında birlikteliğin önemine işaret eden Tarhan, İslam devletleri arasında kültürel işbirliğinin arkasından, ekonomik ve sosyal işbirlikleri geleceğine inandığını söyledi.

İslam dünyasının bir medeniyet krizi yaşadığını ifade eden Tarhan, bunların fark edilip ortadan kaldırılmasıyla İslam birliğinin daha kaliteli bir duruma geleceğini aktardı.

Tarhan, İslam ve demokrasinin uyuştuğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Türkiye’de 'Dünya 5’ten büyük' diyen bir liderimiz var, Erdoğan o açıdan Türkiye için büyük şans öz güven çok önemli öz güveni ayakta tutmalıyız. Avrupa Parlamentosu gibi dünya parlamentosu da kurulmalıdır. Dünyadaki barış için… Maksat adaletse bu çağın yöntemi demokrasidir. Demokrasi ile İslam kültürü arasında doku uyuşmazlığı olmadığını düşünüyorum." görüşünü dile getirdi.

Konuşmasının sonunda Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Tarhan, "Kaşıkçı cinayetine bakın. Bu ne biçim İslam devleti. Kabile devleti bu. Yabancılara karşı boynumuzu bükük hale getirdi." ifadesini kullandı.

İki ayrı salonda tebliğlerin sunumu ile devam edecek konferans, yarın kongre raporunun hazırlanmasının ardından tamamlanacak.

En Çok Aranan Haberler