2009'da, M. A. ile evli G. A., ilişki yaşadığı S. T. ile görüşme kararı aldı, ancak iddiaya göre M. A. evde olduğu için G. A.'nın S. T.'yi eve almamasından sadece bir gün sonra 2 yaşındaki Esma Ay kayboldu. Esma Ay'ın öldürüldüğü şüphesi üzerine dava açıldı. DNA testi detayının dikkat çektiği iddianamede ayrıca S. T.'nin Esma Ay'ın kendisinden olduğunu söylediği de yer aldı. İşte olayın tüm ayrıntıları...
Bozkır ilçesi Söğüt köyünde 22 Temmuz 2009 tarihinde G. ve M. A. çiftinin çocukları, o dönem 2 yaşındaki Esma, kayboldu. Yapılan tüm aramalara rağmen Esma'nın izine rastlanmadı. Bunun üzerine Bozkır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı.
İddianamede G. A.'nın, S. T. ile ilişki yaşadığı saptandığı belirtildi. M. A.'nın ağabeyi Ramazan A.'nın, duyduğu dedikodular nedeniyle köye gelip 3 çocuk annesi G. A. ve S. T.’yi yüzleştirdiğini, ancak ikisinin de inkar ettiği ve bunun üzerine gelinleri G.A.’nın küçük olan 2 çocuğu hakkında DNA testi yaptıracağını söylediği, bu olaydan birkaç ay sonra da Esma'nın kaybolduğuna yer verildi.
G. A. ve S. T. de ifadelerinde 2002 yılından itibaren ilişki yaşadıklarını itiraf etti. G. A. ifadesinde, Esma kaybolmadan bir gün önce S. T.’nin su saatini tamir etmek için eve geldiğini, akşam eve gelmeyi teklif ettiğini, ancak eşi evde olduğu için kabul etmediğini söyledi. G. A., gece çocukları Esma, Sema ve Fatma ile birlikte aynı odada, eşinin da başka odada uyuduğunu, sabah kahvaltıyı hazırladıktan sonra Esma'nın odada olmadığını fark ettiğini ve bunun üzerine jandarmaya haber verdiklerini anlattı. G. A., ifadesinde jandarmanın eğitimli köpekle arama yaptığı sırada kaybolan kızı Esma'nın kıyafetleri yerine diğer kızı Sema'nın kıyafetini vermesinin ortaya çıkmasıyla ilgili de Esma'nın kıyafetlerini bir gün önce yıkadığını gerekçe olarak gösterdi.
S. T. de ifadesinde G. A.'nın, Esma'ya hamile olduğu sırada çocuğun kendisinden olduğunu söylediğini, olaydan bir gün önce su saatine bakmak için evlerine gittiğini, G. A.'nın ilişkiye girmek için gece çağırdığını, eve gittiğinde ise ışıklar yandığı için dışarı çıkmasını beklediğini, çıkan olmayınca da görüşmeden gittiğini anlattı.
Hazırlanan iddianamenin ardından, ilişkinin ortaya çıkmasının üzerine G. A. ve S. T. ile M. A.'nın, Esma'yı öldürebileceği şüphesi üzerine dava açıldı.
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 3 sanık da suçlamaları kabul etmedi. Dün yapılan duruşmada ise savcılık mütalaasında, sanıklar hakkında 'tasarlayarak alt soya karşı öldürme' suçundan iddianame tanzim edilmiş ise de sanıkların üzerlerine atıldıkları suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini belirterek sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti de araştırılacak başka hususun kalmadığını ve açık duruşmaya son verildiğini belirterek, 3 sanığın da beraatine karar verdi.
Öte yandan sanıklardan akciğer kanseri olan M. A., duruşma sırasında rahatsızlanması üzerine dışarı alınıp çağrılan ambulansta müdahale edildi. (DHA)