HABER

20 başlıkta "Saadet"e erin!

20 başlıkta "Saadet"e erin!

Güzel oyuncu Saadet Işıl Aksoy, hayatta en sevdiği şeyleri sıraladı. Seyahati, dövmesini, dedesinin Edirne'deki köyünü, 'Çingeneler Zamanı'nı çok seven Aksoy, 'How I Met Your Mother/Annenizle Nasıl Tanıştım' dizisinin fanı çıktı. Son dönemin en başarılı kadın oyuncularından biri olan Saadet Işıl Aksoy, neler yapmaktan hoşlandığını Marie Claire dergisine anlattı.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)


Kalabalık aile yemekleri:
Ailemin yazlığında, güneş batarken yediğimiz akşam yemeklerinin keyfini anlatmam imkansız.

Fransızca konuşmak: Sanki içimde benim dışımda başka biri daha var ve benim yerime o konuşuyor. Ben de kendimi sanki dışarıdan dinliyorum. Konuşabildiğim için de kendime şaşırıyorum.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)

Seyahat etmek:
Bu hayatı daha tutkulu hale getirme yöntemim. Devamlı seyahat ettiğim sürece hiçbir şeyden sıkılmaya zaman bulamıyorum. En sevdiğim kısmı ise bir sonraki rotayı düşünüp hayal kurmak.

Rakı-balık:
Güzel insanlar, şarkı söylemek, muhabbet ve deniz kokusu da varsa daha ne isteyebilirim ki...


Jeff Buckley, Damien Rice, Nasekomix: Üçü de müzikleri aracılığıyla bana hikayeler anlatıyorlar ve kendi hikayelerimi bulmama yardımcı oluyorlar.

Dövmem: İki arkadaşımla bir akşam yemeğinde karar vermiştik. Hemen o gece üçümüz de aynı dövmeyi yaptırmıştık.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)

Dedemin Edirne'deki köyünde kalmak: Bana bir süre anneannem ve dedem baktığı için çocukluğumda orada çok zaman geçirdim. Şimdi ne zaman gitsem, içimi sonsuz bir huzur kaplıyor.

Kırmızı Dorothy ayakkabılarım: Erkek arkadaşım iki yıl önce yılbaşında almıştı ve sanırım ayağımda parçalanana kadar giyeceğim.


İstanbul Film Festivali: Festival sırasında sinemada izlemediğim kadar çok film izliyorum. Sonrasında bir süre gerçek hayata dönemiyorum. Yılın en sevdiğim zamanı...

Karpuz peynir:
Yaz boyunca üç öğün bununla yaşayabilirim.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)

Özgür Masur kıyafetleri:
Onun elinden çıkmış her tasarımı giyebileceğim bir yer olsa keşke!Cannes'da giydiğim elbiselerin sahibi, eğlenceli ve yetenekli bir tasarımcı.

İki yıl önce gittiğim Amsterdam seyahati:
Çocukluk arkadaşım Amsterdam'da yaşıyor, biz de buradan çok yakın bir arkadaşımla gitmiştik. Harika bir üçlü olmuştuk ve hayatımın en eğlenceli tatillerinden biriydi. İstanbul Film Festivali:
Festival sırasında sinemada izlemediğim kadar çok film izliyorum. Sonrasında bir süre gerçek hayata dönemiyorum. Yılın en sevdiğim zamanı...

Karpuz peynir:
Yaz boyunca üç öğün bununla yaşayabilirim.

Özgür Masur kıyafetleri:
Onun elinden çıkmış her tasarımı giyebileceğim bir yer olsa keşke!Cannes'da giydiğim elbiselerin sahibi, eğlenceli ve yetenekli bir tasarımcı.

İki yıl önce gittiğim Amsterdam seyahati:
Çocukluk arkadaşım Amsterdam'da yaşıyor, biz de buradan çok yakın bir arkadaşımla gitmiştik. Harika bir üçlü olmuştuk ve hayatımın en eğlenceli tatillerinden biriydi.


Kaz Dağları:
İlk defa bir ay önce gittim. Hem İstanbul'dan biraz uzaklaşmak hem de yeni filmime hazırlanmak için Kaz Dağları'nı tercih ettim. Huzur; kesinlikle orada!

Boğaziçi Üniversitesi kampusü:
İlk kez Boğaziçi Üniversitesi'ni lise yıllarımda görmüştüm ve bayılmıştım. Hayatımın dört yılını orada geçirdim ve en yoğun sınav stresi bile o kampusün güzelliğini gölgeleyemiyordu.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)

Emir Kusturica ve 'Çingeneler Zamanı':
Geçen yıl Paris'te punk opera olarak yine Emir Kusturica'nın yönetmenliğinde sahnelenmişti. Filmi kadar inanılmazdı, çok kıskanmıştım.

Karadutlu lor:
İlk kez Tire'de 'Yumurta'nın çekimleri sırasında yemiştim ve sonra hiçbir yerde oradaki kadar güzelini yemedim. Dünyanın en lezzetli tatlısı...


New York'ta yaşamak:
Bavulumu toplayıp, nerede kalacağımı dahi bilmeden gitmiştim New York'a. Üç gün içinde tanımadığım iki Amerikalı çocukla paylaştığım bir ev bulabildim ve hayatımın en güzel dönemlerinden birini geçirdim orada.

[

****](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/how-i-met-your-mother-da-saadet-i-bulmus/4168/100960/sayfa/1/)

Öğrenci olmak: Üniversiteden sonra oyunculuk yüksek lisansına başladım. Hâlâ okulda zaman geçirmek, derslere girmek, ödev hazırlamak, kütüphanede araştırma yapmak, okula gittiğimde sorumluluklarımı bir kenara bırakıp sadece öğrenci olmak bana inanılmaz derece iyi geliyor.

Gregory Colbert:
Hayatımda gördüğüm en özel fotoğrafların sahibi, inanılmaz bir fotoğraf sanatçısı. Ashes and Snow adlı sergisinin ve bir yıl boyunca eşine yazdığı mektupların yer aldığı kitabını çok seviyorum.

The Melancholy Death of Oyster Boy:
Tim Burton'ın şiirlerinin ve illüstrasyonlarının yer aldığı bu kitap beni onun filmlerinden daha çok etkiliyor. Kitap bana çocukluğumu özetliyor.

En Çok Aranan Haberler