HABER

20 Mayıs İngiltere basın özeti

İngiliz gazetelerinin ilk sayfalarında Paris-Kahire seferini yaparken düşen Egyptair uçağıyla ilgili haberler öne çıkarken, Binali Yıldırım'ın AKP'nin yeni Genel Başkanı seçilmesini değerlendiren makaleler de yer alıyor.

20 Mayıs İngiltere basın özeti

İngiltere gazetelerinin ilk sayfalarında Paris-Kahire seferini yaparken düşen Egyptair uçağıyla ilgili haberler öne çıkarken, Binali Yıldırım'ın AKP'nin yeni Genel Başkanı seçilmesini değerlendiren makaleler de yer alıyor.

Financial Times, ABD gizli istihbarat servisinin, uçağın düşüşüyle ilgili yürütülen soruşturmada Mısırlı ve Fransız yetkililere yardım ettiğini, uçaktaki 56 yolcu içinde "terör" bağlantılı biri olup olmadığının araştırıldığını yazıyor.

Ancak Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest'in "Henüz bu felakete neyin neden olduğunu net bir şekilde söylemek mümkün değil" sözleri hatırlatılıyor.

Guardianda uçağın terör saldırısı nedeniyle düşmüş olabileceği iddialarına geniş yer veriyor. Fransa'da yaşanan son saldırıların ardından güvenlik tedbirlerinin çok sıkı uygulandığını, düşen uçakta da birçok Ortadoğulu havayolu şirketinin yaptığı gibi, güvenlik personeli bulunduğunu belirtiyor.

Haberde güvenlik uzmanlarının bu nedenlerle uçağa bomba yerleştirilmiş olması ihtimalini düşük gördüklerine dikkat çekiliyor.

Timesise ABD'li üst düzey bir istihbarat yetkilisine göre uçağın büyük ihtimalle bir patlama nedeniyle düşmüş olabileceğini yazıyor.

Gazete Fransız yetkililerin, Paris'teki Charles de Gaulle Havaalanı'nda bir güvenlik açığı yaşanıp yaşanmadığına dair soruşturma başlattığı, kentteki son saldırıların ardından bagaj bölümünde çalışan birçok kişinin "İslamcı" görüşleri nedeniyle işini kaybettiği ifade ediliyor.

Gazetedeki bir başka makalede ise, uçağın düşmeden önceki keskin manevralarına da dikkat çekilerek, pilotlardan biri tarafından kasıtlı olarak düşürülmüş olabileceği belirtiliyor.

"Erdoğan'ın, Berlin'in de rızasıyla, mutlak güce doğru yürüyor"Avrupa Birliği'nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, Financial Times için yazdığı makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ahmet Davutoğlu'nu başbakanlıktan alarak, mutlak güce doğru giden yolda dönüm noktasını geçtiğini belirtiyor.

Pierini, Erdoğan'ın tüm gücü elinde toplamak için attığı bu adımın sürpriz olmadığını, ancak Almanya'nın tüm bu gelişmeler karşısında takındığı uysal tavrın daha önce görülmemiş bir durum olduğunu savunuyor.

Erdoğan'ın demokrasi anlayışının "çoğunlukçuluğa" dayandığını belirten Pierini, AKP'nin almış olduğu oy oranı nedeniyle, Erdoğan'ın anayasada istediği değişiklikleri yapma hakkını kendinde gördüğüne vurgu yapıyor.

Pierini, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduktan sonra attığı - kendi yaptırdığı saraya taşınmak gibi- çoğu adımla da 'Yeni Türkiye'de Kemalizm karşıtı bir devrim başlattığını açık bir şekilde gösterdiğini' belirtiyor.

AKP'nin Kasım ayındaki seçimlerde anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde edemediğini hatırlatan Pierini, bu noktada Almanya'nın devreye girdiğini ifade ediyor.

Pierini'ye göre Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa'daki mülteci krizini çözmek için Avrupa'ya Türkiye ile bir anlaşma imzalama direktifi vermesinin ardından, 6 ayda 3 kez yaptığı Türkiye ziyareti ile Erdoğan'ı desteklediği algısı yarattı.

Makalede Merkel'in bu uğurda Erdoğan'ı hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü gibi kavramlardan muaf tuttuğu, Erdoğan'a AB'nin temel demokratik değerlerini ekarte etme hakkı tanıdığı savunuluyor.

Pierini makalesini şöyle sonlandırıyor:

"Türkiye Erdoğan'ı seçti ve Avrupalı liderlerin, AB'ye katılım sürecini ilgilendirmediği sürece, Erdoğan'ın yönetim şekli ve hırslarına karşı gelme şansı yok. Burada asıl soru Avrupa'nın, Erdoğan'ın mülteciler ya da kendi vatandaşlarının ifade özgürlüğü konularındaki tehditlerinden kaçınmak için ödeyeceği bedelin ne kadar büyük olacağı... Türkiye mutlakiyetçi bir rejime doğru ilerlerken, AB'nin içine düşmüş olduğu tuzak daha da öldürücü hale geliyor."

"Türkiye'nin yeni başbakanı, Erdoğan'a sadık bir isim"AK Parti'nin dünkü Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrası, yeni genel başkan adaylarının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım olduğunu açıklaması da İngiliz gazetelerinde yer bulan gündem maddelerinden.

Financial Times, Binali Yıldırım'ın uzun süredir Erdoğan'ın yanında olduğuna dikkat çekiyor ve Yıldırım'ın Erdoğan'a olan bu desteğinin yeni başbakan olarak seçilmesinin ana nedeni olduğu değerlendirmesini yapıyor. Gazeteye göre Erdoğan böylelikle "fiili başkanlığını sürdürüyor olacak".

Gazete haberinde 17-25 Aralık 2013'te ortaya çıkan ses kayıtlarında Binali Yıldırım'ın da telefon görüşmelerinin yer aldığını, ses kayıtlarında bazı basın kuruluşlarını satın alması koşuluyla bir şirkete 3. havaalanı ihalesini vermeyi teklif ettiği belirtiliyor.

Times gazetesi de Binali Yıldırım'ın kariyerinin tartışmalardan muaf bir dönem olmadığını yazıyor ve Ulaştırma Bakanı olduğu Temmuz 2004'te 40 kişinin hayatını kaybettiği hızlı tren kazasını hatırlatıyor.

En Çok Aranan Haberler