"20. Yüzyıl Başlarında Anadolu Ve Ermeniler" Paneli

MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, "518 bin 105 Müslüman Türk'ün katledildiği bir ortamda, birileri çıkıp da 'Sizlere üzüntümüzü belirtiyoruz' diyip taziyede bulunuyorsa, o zaman ben 518 bin kişiden özür diliyorum" dedi. Halaçoğlu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti tarafından Mersin Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Ermeniler" panelinde yaptığı konuşmada, Ermeni meselesi hakkında Osmanlı kaynaklarının yanı sıra birçok ülkenin arşivlerinden çok sayıda belgeyi incelediğini bildirdi. Ermeni soykırımı olduğunu iddia edenlerin kendileriyle tartışmaktan çekindiğini savunan Halaçoğlu, Türk Tarih Kurumu başkanlığı döneminde bu konuyla ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. Halaçoğlu, o dönem diasporayla bir toplantı yaparak konuyu çözüme kavuşturacağını ancak görevden alındığını belirterek, "Ocak ayının başına kadar kalabilseydim bu iş bitmişti ama işlerine gelmedi ABD'nin" dedi. 27 Mayıs 1914'ten 27 Mayıs 1915'e kadar Ermeni çetelerinin 128 bin Müslümanı katlettiğini, bunların belgesi bulunduğunu ifade eden Halaçoğlu, "Bunları görmezden kim geliyor? Kim kime soykırım yaptı? Bunu açık açık söylüyorlar. Müslüman öldürüyorlar. Kadınları çırılçıplak soyuyorlar, 'Hadi bakalım namazınızı kılın' diyorlar. Belgelerde yazıyor bunlar. Ondan sonra Müslüman geçinenler taziyede bulunmaya kalkışıyor" diye konuştu. Soykırım iddiasında bulunanların sahte belgeler ürettiklerini, Ermenilere ait bir toplu mezar da olmadığını söyleyen Halaçoğlu, soykırım kararı alan parlamentoların tek taraflı davranarak, savunma almadan karar verdiğini dile getirdi. Ermeni çetelerinin 1914-1921 döneminde 518 bin 105 Müslüman Türk'ü öldürdüğünü bildiren Halaçoğlu, şöyle devam etti: "518 bin 105 Müslüman Türk'ün katledildiği bir ortamda birileri çıkıp da 'Sizlere üzüntümüzü belirtiyoruz' diyip taziyede bulunuyorsa, o zaman ben 518 bin kişiden özür diliyorum. Aslında bütün mesele şu; ne kadar bilinçli, bilgili olursak o kadar bu gibi zırvaların önüne geçeriz. Çünkü Kur'an-ı Kerim’de 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu’ diyor ve 'Oku' diye başlıyor. Biz Türk milleti kendi benliğimizi, değerlerimizi ne kadar devam ettiriyoruz, ona sahip çıkıyoruz, bunlara kendi vicdanımızda cevap vermek zorundayız. Eğer bir şey ters gidiyorsa, bunun sebebi yöneticilerden çok bize aittir. Kendimizin yaptığı yanlışlardır, değerlendirmelerdir." Halaçoğlu, ayetlerden örnekler verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cuma namazında imamın okuduğu ayetin sonunda 'Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir' diyor. Düşünmüyoruz. İslam dünyası düşünmüyor. İslam dünyası aklını kullanmıyor. İslam dünyası günübirlik politikalarla götürüyor işi onun için de sürekli olarak sömürülüyor. Onun için de kale alınmıyor. Bakın İslam dünyasına zavallı halde. Sebebi İslam değil biziz. Çünkü sadece camilerdeki hocaların söyledikleriyle yetinmiş, ona bırakmışız. Okumuyoruz. Kur'an-ı Kerim'in mealini bir okusak ya baştan sona. O zaman mantık denen silsileyi yürütmeye başlayacağız." Devlet adamlığının olgun olmayı gerektirdiğini, sokak ağzıyla konuşulamayacağını ifade eden Halaçoğlu, toplumun ve milletin ayrıştırılamayacağını sözlerine ekledi.