Radyonun muciti Guglielmo Marconi, telgraf ve uzun mesafeli iletişim alanlarında büyük çalışmalar yaptı.Kısa zaman sonra 1906'da radyo teknolojisinin bir başka öncüsü Kanada olan Kanada doğumlu Prof. Reginald Aubrey Fessenden, 140 metrelik bir anten aracılığıyla ilk radyo yayınını gerçekleştirdi.
Radyonun icadından yaklaşık 15-20 yıl sonra hoparlör ve ekran destekli ilk televizyon, 1923'de John Logie Baird tarafından icat edildi. İlk televizyon görüntüsü de yine mucidi tarafından 1926'da yayınlandı.
1930'larda evlere giren televizyon sayesinde 1936'da Almanya'da düzenlenen Olimpiyatları televizyonu olan kişiler evlerinden izledi. Daha sonra renkli ekran derken yavaş yavaş tüm dünya televizyona alıştı. Şu aralar incecik ekranlarda hd kalitesinde yayınlar izlemek lüks olmaktan çıktı desek yeridir.
1800'lü yıllarda diyalogsuz sessiz haliyle başlayan sinema 20. yüzyılın başlarında seslendirilmeye başlandı. Charlie Chaplin'in önderliğindeki sessiz sinema akımı, sinemanın gümüş çağı olarak da adlandırılıyor.
1927'de Al Jolson'un oynadığı The Jazz Singer sinema tarihinin ilk sesli filmi olarak biliniyor. Film büyük ticari başarılar elde etse de sessiz sinema yine de uzunca bir süre devam etti. Ancak yeniliğin eski geleneği götürmesi kaçınılmazdı.
1950'li yıllarda transseksüelizm üzerinde çalışmalar yapan ABD'de her ne kadar bu konu katı görülse de çalışma yapan birkaç insan mevcuttu. Onlardan biri olan Harry Benjamin'di. Ona göre transseksüel olmak suç ya da başka bir şey değil oldukça doğal bir durumdu.
Ancak kimse Benjamin gibi düşünmüyor, transseksüel insanların psikopat eylemler yapacağını düşünerek onlara birçok şiddet ve işkence uygulanıyordu. Bunu halktan çok hastaneler ve dini kurumlar destekliyordu. Yine de 1952'de basın, Chrisitine Jongensen isimli bir erkeğin cerrahi yolla kadın olduğu haberini yazdı. Evet bu tarihteki ilk resmi cinsiyet değişimi olarak tarihe geçmişti.
Dünya'da gittikçe azalan fosil ve kömür gibi yakıtların ardından dünya yeni bir arayışa girdi. Nükleer enerji birçok ülke tarafından kullanılmak isteniyordu ancak gerek masraflı olması gerekse tehlikeli olması sadece birkaç ülke tarafından kullanılmasını sağlıyordu. Bu yüzden dünya yeni arayışlara geçti ve 1970'de yenilenebilir enerji olan rüzgardan enerji üretmeyi başardı.
Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne ilk Apple bilgisayarı olan "Apple I" 1976'da tanıttı. Apple'ın ilk cihazı devre kartlarının birleşimi, monitör ve klavyeden oluşuyordu. Piyasaya çıkan ilk bilgisayarda bir yılda yaklaşık 666.666 dolarlık gelir sağladı.
Dünya'nın ilk tüp bebeği Lesley ve John Borwn'ın minicik kızları olan Louise Brown 1978'de sağlıklı şekilde dünyaya geldi. Şimdilerde 30'lu yaşlarının keyfini çıkaran dünyanın ilk tüp bebeği bilim ve dünya gelişimi açısından yapılmış devrimin ilk örneğiydi.
1958'den beri tüp bebek alanında çalışmalar yapan ve onlarca embriyo denemesinin ardından sonunda başarıya ulaşan Bob Edwards'ı da unutmamak gerek.